YAZARLAR

FUNDA KARAYEL / Pasaportsuz macera: Kendi şehrinde turist olmak

İstanbul’da tatil gibi bir yaz geçirebilirsiniz. Uzaklara gitmeden de tatil imkanı var. Bilet yok, rezervasyon yok, pişmanlık yok. İşte size şehirde tatil hissi oluşturacak etkinlikler… Tatil planınız suya düşse de ruhunuz dinlenebilir

Bavul toplamadan, uçak bileti almadan, otel rezervasyonu yapmadan da küçük tatiller mümkün. İstanbul‘un içinde kaybolmak değil, yeniden keşfetmek için bu yaz harika bir zaman olabilir. Her vapur yolculuğu bir kaçamak, her dondurma molası bir kutlama, her sergi bir zihinsel yolculuk. Tatil kaç kilometre uzakta değil, kaç ruh mesafesi yakınında olduğunuzla ilgilidir. Ve İstanbul, bazen en beklenmedik anda en tatil gibi hissettiren şehir olabilir. Diyeceğim o ki, tatil planınız suya düştüyse üzülmeyin. Çünkü İstanbul, doğru bakıldığında kendi içinde küçük kaçamaklar, anlık tatiller ve ruhu dinlendiren detaylarla dolu. İşte sizin için “Şehirde kalmak da bir tercihtir” dedirten, tatile gitmiş gibi hissettiren aktivitelerle dolu kapsamlı bir haber hazırladık.

EMİNÖNÜ’NDE TURİST OLUN
İstanbul’da yapılacak en iyi aktivitelerden biri, geçmişle bugünü aynı potada eriten bir yürüyüşe çıkmaktır: Sirkeci Garı‘ndan başlayın. Rayların nostaljisi eşliğinde garın önünden çıkıp, dar sokaklara doğru adım attığınızda esnaf lokantalarının dumanı burnunuza gelir; bir tabak kuru fasulye, bir tas yayla çorbası, belki ardından bir helva. Her lokma, tarihle kurulan samimi bir diyalog gibidir. Karnınız doyunca yönünüzü Eminönü‘ne çevirin, kalabalığa karışın. Galata Köprüsü‘nün gölgesinde martı sesleriyle yürürken Mısır Çarşısı‘na ulaşacaksınız. Baharat kokularının müthiş etkisi sizi zamanın içinde bir yolculuğa çıkarır. Bir günlük turist olmak, turistlerin gözünden bu eşsiz şehre bakmak gerçekten bambaşka bir gün yaşatır size.

TEKNEYLE TARİHE YOLCULUK
Yassıada‘nın dönüşümüyle açılan Demokrasi ve Özgürlükler Adası, hem tarihi dokusuyla hem de doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor. Burgazada‘dan kalkan küçük teknelerle yapılan kısa yolculuk, deniz havası eşliğinde küçük bir serinlik molası sunuyor. Adaya vardığınızda sizi bekleyen müze bölümü, dönemin belgeleri ve etkileyici görsellerle dolu sergi alanları oldukça çarpıcı.

Boğaz’da akşamüstü vapurunda dondurma turu
İstanbul’un en nostaljik, en romantik anları vapurda yaşanır. Kadıköy’den Beşiktaş‘a ya da Üsküdar‘dan Eminönü’ne yapılan kısa vapur yolculukları, özellikle akşam saatlerinde altın değerinde. Yanınıza martılar için biraz simit alın, kendi keyfiniz için ise bir külah dondurma. Boğaz‘ın serinliği, gün batımının kızıllığı ve vapur melodileri… Bu yolculuk, kısa ama ruhu uzun uzun dinlendiren bir tatil molası gibi.

Haliç ve Küçükçekmece’de sessiz terapi
Küçükçekmece Gölü ya da Haliç kıyısında suya yakın olmanın huzuru bambaşka. Özellikle sabah erken saatlerde ya da akşamüstü serinliğinde kürek çekmek, sadece fiziksel bir aktivite değil; aynı zamanda zihin boşaltma terapisi gibi. Yanınıza bir termos kahve, bir kitap ve müzik çalar almayı unutmayın. Suyun üzerinde süzülürken İstanbul’a bir başka gözle bakacak, “Neden daha önce denemedim ki?” diyeceksiniz.

Sıcak bastıysa kutup etkisi hazır!
Forum İstanbul’daki Magic Ice Buz Müzesi, gerçek buzdan yapılmış heykeller, iglolar ve -10 derecelik ortamıyla tam anlamıyla bir kutup deneyimi sunuyor. Yazın ortasında bir anlığına mont giyip nefesinizin buharlaştığını görmek şok etkisi yaratıyor. Sosyal medyada paylaşılacak kar manzaralı fotoğraflar ise cabası!

Şehirde sergilerde kaybolmak
İstanbul’un en güzel taraflarından biri de yılın her döneminde sanatla dolup taşması. Arter, İstanbul Modern, Sakıp Sabancı Müzesi gibi yerlerde sergilenen çağdaş sanat eserleri, hem estetik zevkinizi besliyor hem de farklı dünyalara kısa yolculuklar yaptırıyor. Tatil demek sadece güneş ve kum değil; bazen bir tablo karşısında sessizce durmak da bir tür seyahat olabilir.

Yaz gecelerine ritim kat
Şehirde yaz akşamlarının en keyifli hali: açık havada caz melodileri. Jazz kulüpler, KüçükÇiftlik Park gibi birçok mekan, hafta boyunca konserler düzenliyor. Ay ışığı ve büyüleyici melodiler eşliğinde şehirle yeniden barışabilirsiniz. Tatile gidemeyen ruhlara en iyi gelen şey bazen Ferit Odman’ın solosudur.

Eski sevgili mezatına gidin!
Eski sevgilinin size aldığı hediyeyi satmak, sadece bir eşya devri değildir; hafıza transferidir. 25 Mayıs’ta Beyoğlu’nda gerçekleşecek “Eski Sevgili Mezatı” da tam olarak bu sembolik anlama oynuyor: Bir ilişki artık müzayedelik hale geldiğinde, hatıralar da en yüksek teklifi verene gider. Peki, bu bir arınma mı, yoksa bir tür romantik intikam mı? Kim bilir, sizin için artık yalnızca bir yük olan o kitap, başkasının kütüphanesinde yeniden anlam bulacak; ya da o kolye, eski bir ayrılığın tortusuyken şimdi yeni bir ilişkinin başlangıcına takılacak. Sonuçta aşk da bir tür koleksiyondur: kimi saklar, kimi satar. İstanbul’da kaldığınıza üzülmeyin o yüzden bu sıra dışı etkinliği de tatildekiler kaçıracak.

Boğaz’da tiyatro keyfi
Bu yaz da İstanbul’un en özel noktalarından Fuat Paşa Yalısı, tiyatroseverleri Boğaz’ın serin esintisi ve eşsiz manzarası eşliğinde sanatla buluşturuyor. Yalıda Tiyatro serisi kapsamında açık havada sahnelenecek oyunlar, haziran ayında Beyaz Geceler, İnsancıklar ve Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu ile başlıyor. Haziran itibariyle başlayacak performanslar için şimdiden yerinizi ayırt edin.

Yıldızların altında film izlemek çok keyifli
Karanlık bir yaz akşamı, hafif bir esinti, yanınızda patlamış mısır ve sevdiğiniz film. İstanbul’daki birçok park, müze bahçesi ve alışveriş merkezi yaz boyunca açık hava sineması etkinlikleri düzenliyor. Şimdiden açık hava sineması için takviminize notlar almaya başlayın.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu