Fidan: İsrail barışa zorlanmalı


Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Doha’da Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile görüştü. Al Sani ile ortak basın toplantısında konuşan Fidan, iki ülke arasındaki stratejik koordinasyonunun sadece Türkiye-Katar ilişkilerini ileriye taşımada değil, aynı zamanda bölge istikrarı, kalkınması ve güvenliğine katkıda bulunması açısından da önemli olduğu değerlendirmesini yaptı. Bugün gündemin ilk maddesini “insani trajedinin ağırlığı” nedeniyle her zamanki gibi Gazze’nin oluşturduğuna dikkati çeken Fidan, “İsrail, Filistinlilere soykırım uygularken aynı zamanda uluslararası hukuku ve insanlık vicdanını da katletmekte. Gazze’ye, yaklaşık 2 aydır insani yardım gitmemekte. İnsani trajedi, bütün dünya kamuoyunun gözü önünde cereyan etmekte” dedi. Filistin tarafının kapsamlı ve kalıcı bir ateşkes sağlanmasına hazır olduğunu ortaya koyduğunu, gelinen aşamada İsrail’in barışa zorlanmasının şart olduğunu kaydeden Fidan, “Uluslararası toplumun bu noktada sorumluluk üstlenmesi gerekmektedir. Katar’a bu konuda özellikle ortaya koyduğu çabadan dolayı çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
DEAŞ GİBİ PKK DA SİSTEMDEN ÇIKACAKTIR
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Doha’daki ortak basın toplantısında Türkiye’nin, Suriye’nin toprak bütünlüğünü hedef alan, egemenliğini zedeleyecek hiçbir girişimi kabul etmediğini hatırlattı. Fidan, Suriye’de merkezi otorite dışında silah taşıma imkanı verecek hiçbir girişimin kabul edilmeyeceğini bildirdi. “YPG ile Suriye’deki yönetim arasında geçtiğimiz aylarda imzalanan anlaşmanın hayata geçmesini bekliyoruz. Bu konudaki hassasiyetimiz ortada” diye konuşan Fidan, aynı zamanda terör örgütü PKK’nın yapılan çağrıya bir an önce olumlu cevap vermesini, silahları bırakmasını ve bölgede normale dönüşün önünde engel olmaktan çıkmasının beklendiğini söyledi. Bu noktada eski terör yöntemlerini kullanan, elinde silahla bölgedeki hükümetlerin üzerine “bela” olmayı sürdüreceğini düşünen aktörlerin sistemden çıkma zamanın geldiğini kaydeden Fidan, “(Suriye’de) . Ya kendi isteğiyle; barış içerisinde, sulh içerisinde çıkacak. Ya da başka türlü çıkacak” ifadesini kullandı.