FERHAT ÜNLÜ / Orman yangınları ve ekolojik terör


“Sabotaj meselesine değinmekle birlikte yine bir milli güvenlik sorunu olarak yangınların yüzde 89’unun insan kaynaklı olduğunu da söylememiz lazım.
Bu, vakalardan elde edilen yangın sebeplerinin tasnifiyle erişilmiş bilimsel rakam. Türkiye Cumhuriyeti’nde yangınların yüzde 89’u insan etkeniyle çıkıyor. Yüzde 11’i ise doğal sebeplerden… Küresel ısınma önemli bir faktör elbette. Hava sıcaklarının yükseldiği, yağışların azaldığı ya da yine küresel ısınmaya bağlı olarak sellerin sıklaştığı izahtan vareste. Şimdi orman yangınlarının sebeplerini ilkokul seviyesindeki bir sınıflandırmayla hatırlayalım:
– Ormanda güvenlik tedbiri alınmadan ateş yakılması
– Sönmemiş sigara izmariti ve kibritin yere atılması
– Orman içinde anız yakılması
– Cam ve cam kırıklarının (biz Adana‘da cıncık deriz) ormanda bırakılması
– Çocukların orman içinde ateşle oynamaları
– Tarla veya otlakları genişletmek için ormanın bilerek yakılması
– Kasıtlı çıkarılan orman yangınları
– Doğal sebepler.
Oda orman yangınlarının iklim değişiklikleri ya da dengesizlikleri bağlamında hem sebep, hem de sonuç olarak öne çıktığını söyleyelim. Yani yangınların sebebi iklim dengesizliği, ama yangınların kendisi de dengesizliğe yol açıyor. Her şeyden önce biyolojik çeşitlilik büyük zarar görüyor. Ormanlardaki canlıların yaşam alanları yok oluyor. Erozyon, sel-taşkın ve hava kirliliğinde artış söz konusu oluyor. Lokal iklim sisteminde bozulmalar yaşanıyor. Sıcaklık, rüzgâr ve nem dengeleri değişiyor. Ve elbette yangınların ekonomik açıdan turizme de olumsuz etkileri var.”
YANGINLAR YENİ MİLLİ GÜVENLİK SORUNU
Yukarıdaki uzun alıntı, iki yıl önce, 23 Temmuz 2023’te bu köşede yayımlanmış
Yeni milli güvenlik meselesi: Orman yangınları başlıklı yazımdan. Türkiye’de tarih çoğu zaman tekerrür ettiği için geçmişten bugüne bakmak, sorunların önce teşhisi ve sonra da tedavisi için elzem.
İmdi… 2025 yılının yarısını geçmiş bulunuyoruz ve ekonomik krizle birlikte gelen 2021 senesinden bugüne Türkiye’nin; önceki on yıllık süreçte devlet içi meselelerden, bu bahsettiğim dört yıllık evrede ise doğanın haşin gücüyle sınanmaktan epey yorulduğunu söyleyebiliriz. Ama yorgunluk, Türkiye gibi savaşçı ruhlu insanlara sahip bir ülke için motive edicidir.
Son yılların en büyük orman yangınlarının çıktığı sene 2021 idi. O sene yangınlar Temmuz ayında yoğunlaşmıştı. 2023’te de öyle oldu; şükür ki, 2021’deki kadar vahim değildi. İster sabotaj olsun, ister ihmal -çünkü yangınların hatırı sayılır bir kısmının sebebi de ihmal- tırnak içinde nur topu gibi bir milli güvenlik sorumuz var artık: Orman yangınları…
Bugüne kadar Türkiye’de meydana gelen en büyük orman yangını 2021 Manavgat orman yangınlarıydı. Bu yangında Manavgat’ta 56 bin 663 alan yandı. Aynı yıl Marmaris’teki yangında 12 bin 935, Bodrum’da 11 bin 898, Köyceğiz’de 1629 ve Gündoğmuş’ta 685 olmak üzere toplam 83 bin 810 hektarlık alan kül oldu.
2021’deki büyük yangınlar 28 Temmuz’da başlamıştı. Yani o zaman daha geç başlamıştı. Bu yaz, 25 Haziran 2025’te başladı. 2021 yılındaki orman yangınlarının aynı anda ülkemizin pek çok yöresinde çıkması sabotaj şüphesini gündeme getirmişti ve bu kuşkuyu haklı kılan bazı polisiye sonuçlara da erişilmişti.
EKOLOJİK İSTİHBARAT DÖNEMİ
Orman yangınlarının artmasında küresel ısınmanın ya da iklim dengesizliklerinin rolü de büyük elbette. Hatta bir numaralı sebep bu diyebiliriz. Ne var ki yıllar yılı anız yangınlarını izlemiş biri olarak söyleyebilirim ki; anız da yangınların önemli nedenlerinden biri. Anız deyince bir dipnot düşelim: 1989 senesinde Adana’da Baraj Gölü’nün orada, 1989’da 14 yaşındayken rüzgâr, 40 vasati kibrit çöpümü söndürünce anızdan sigara yakmış biriyim. Hikâyenin çok daha inanılmaz yönleri var, ama o kısmı romanda yazdım.
Biz konumuza dönelim: 2023’te küresel ısınmayla birlikte ekolojik terör ve ekolojik istihbarat kavramlarının önem kazanacağını yazmıştım. Editörüm, soy adaşım Serkan Ünlü, kendisiyle konuşurken meselenin turizm sabotajı boyutunun da ele alınmasını önerdi.
Orman kundaklamaları veya ihmaller kapsamında ekolojik terör kavramını da bundan sonra daha sık konuşacağız. Yazının yeri kısa, yaz uzun… Sonuç olarak 2025 yangınlarının Türkiye’ye faturası inşallah 2021’deki gibi olmaz. Önümüzdeki senelerde orman yangınlarıyla ülke olarak daha çok mücadele etmek zorunda kalacağız. Bu konuda, misal terörle mücadele gibi çok fazla bedel ödemeden eskilerin deyişiyle behemahâl uzmanlaşmamız gerekiyor.