Evini yenileyene 1 milyon 875 bin lira destek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün TBMM’de düzenlenen AK Parti Grup Toplantısı’nda şunları söyledi:
❱ 15 MİLYON KİŞİYE YUVA: 81 vilayetimizin hepsini, depreme karşı güvenli ve dayanıklı hale getirmek için canla başla çalışıyoruz. Bu amaçla son 23 yılda TOKİ vasıtasıyla 1 milyon 547 bin konut ürettik. Türkiye genelinde toplamda 3 milyon 700 bin dönüşüm konutu ve sosyal konut inşa ettik. 15 milyon vatandaşımıza yeni yuva kazandırdık. Sahada 1 milyona yakın konutun dönüşümü halen devam ediyor.
❱ YARISI BİZDEN: ‘Yarısı Bizden’ kampanyasıyla vatandaşımıza 700 bin lira hibe, 700 bin lira faizsiz kredi, 100 bin lira taşınma yardımı sağladık. Şimdi yeni bir kararı devreye alıyoruz. Daha önce 700 bin lira olan hibemizi 875 bin liraya, yine 700 bin lira olan kredi tutarımızı 875 bin liraya, taşınma desteğimizi ise 100 bin liradan 125 bin liraya çıkarıyoruz. İstanbul’daki bir evin dönüşümü için verilen toplam destek miktarımızı 1 milyon 500 bin liradan 1 milyon 875 bin liraya getiriyoruz. Yine işyerleri için 350 bin lira olan hibe desteğini 437 bin 500 liraya, kredi desteğini de 350 bin liradan 437 bin 500 liraya yükseltiyoruz. Taşınma yardımı ise 125 bin lirayı buluyor. Böylece bir işyeri dönüşümü için destek miktarımız 1 milyon liraya ulaşmış oluyor. İstanbul’da 41 bin konutumuzu dönüşüm kapsamına aldık ve 21 bin ev ve işyerinin ‘Yarısı Bizden’ ile dönüşümü devam ediyor.
❱ ‘TOKSİK MUHALEFET’ ANLAYIŞI: Biz sürüklenen değil inşa eden, kuran, yönlendiren taraftayız, hep öyle kalacağız. Siyasi beleşçilik ülkemizdeki muhalefetin tarzıdır, işidir, hevesidir. Bunlar, ülkeleri, milletleri, şehirleri için hiçbir hayalleri, hiçbir vizyonları, hiçbir programları, projeleri olmadığı halde, her seçimde iktidara gelme hevesine kapılırlar. Son örneğini 2023 seçimlerinin ardından gördüğümüz üzere, sandıkta seçmenden tokadı yiyince de başlarlar millete hakaret etmeye, milleti aşağılamaya, milleti suçlamaya. Türk demokrasisinin kalitesini düşüren temel sorunlardan biri, daha önce de söyledim gibi, ‘toksik muhalefet’ anlayışıdır.
❱ ŞAİBELİ ŞEKİLDE TARİH OLDU: Senin siyaset seviyen, bırakınız bizi, bırakınız buradaki heyeti, herhangi bir şehrimizin herhangi bir mahallesindeki parti temsilcimizin bile fersah fersah gerisinde. Bir de kalkmış, bu perperişan haliyle cumhurbaşkanlığı adaylığı peşinde koşmaya başlamış. Ondan önceki de aynı hevesle kurmadık masa, çalmadık kapı, basmadık düğme, önünde eğilip bükülmedik terör örgütü bırakmamıştı. Ama sonuç ortada. Cumhurbaşkanı olacaktı, şaibeli bir şekilde ‘tarih’ oldu. Şimdi ne kapısını çalan ne de halini hatırını soran var. Bunun nefesi 2028’e kadar yetecek mi, hep birlikte izleyip göreceğiz.
❱ BANTÇI OLUP ÇIKMIŞLAR: CHP’de olup bitenleri başka türlü anlamlandırmak mümkün değil. Güya her işlerinde ‘şeffaf’ olacaklardı, ama gördük ki, ‘bantçı’ olup çıkmışlar. Kendilerine emanet edilen ve üzerinde yetim hakkı olan kaynakları yağmalayanların adalete hesap vermesi de ülkemizde hukuk devletinin işlediğinin en somut işaretidir. Hırsızlığın, yolsuzluğun, rüşvetin, sahtekârlığın, ahlaksızlığın partisi, pırtısı, kimliği olmaz. İster İstanbul’da ister başka yerde olsun, ortada bir Deli Dumrul düzeni varsa, yargıdan buna göz yummasını kimse bekleyemez. Bu milletin hakkını, hukukunu, çıkarlarını savunmak hepimizin görevidir. Her kim haramilik yapıyorsa, her kim beytülmale el uzatıyorsa kimliğine bakmadan, hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde hesap sorulmasını sağlamak, boynumuzun borcudur.
İSTANBUL’U BUNLARIN KAPRİSLERİNE BIRAKAMAYIZ
❱ Milletimizin hiçbir ferdinin, bilhassa İstanbullu vatandaşlarımızın canlarını, mallarını, akıbetlerini kifayetsiz muhterislerin kaprislerine bırakamayız. İstanbul’u ağzından düşürmeyen CHP Genel Başkanı, depremden ancak 5 gün sonra şehrin yolunu hatırlamıştır. Onda da milletle dertleşmeye değil, koltuğunu borçlu olduğu ‘patronundan’ talimat almaya gitmiştir. İş yapmak yerine sadece ‘şov’ yapanlar yüzünden, her depremde İstanbul için yüreğimiz ağzımıza geliyor. Kentsel dönüşüm konusunda kimsenin ideolojik takıntılarıyla uğraşacak vaktimiz yok.
SAHTEKÂRLARI KAHRAMAN İLAN EDİYOR
❱ CHP’nin başındaki zata bakıyorsunuz, FETÖ’cülerin üfürükleri ve üçüncü sınıf sokak dedikodularıyla siyaset yaptığını sanıyor. Liseli gençlerimizi kullandırtmadığı için Milli Eğitim Bakanımıza, ekonomimize yönelik oyunlarını bozduğu için Hazine ve Maliye Bakanımıza, yalanlarını yüzlerine vurduğu için İçişleri Bakanımıza saldırarak ucuz yollardan gündeme gelmeye çalışıyor. Batı’daki hırsızlık, yolsuzluk, usulsüzlük operasyonlarına alkış tutarken kendi partisini ‘ahtapot’ gibi saran rüşvetçileri, arsızları, sahtekârları demokrasi kahramanı ilan ediyor.
‘İSLAM DÜNYASI DAYANIŞMASINI YÜCELTMEK ZORUNDA’
Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanlığı’nca Gaziantep’te 26-27 Nisan’da yapılan “10’uncu Uluslararası Kuran-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması” dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki ödül töreni ile sonuçlandı. Birinci olan Adem Bilgetay’a, ikinci olan Fas’tan Abdelbasset Ouarach’a, üçüncü olan Mısır’dan Ahmed Muhammed Ali Elsayed’e ödüllerini Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi. Erdoğan, “İslam beldeleri ne yazık ki eski gücünde değil. Aramızdaki muhabbet şuuru arzu ettiğimiz seviyelere ulaşamıyor. Bu kötü gidişi tersine çevirmek istiyorsak dayanışmamızı yüceltmek mecburiyetindeyiz” dedi.
SÜRPRİZ KAFE ZİYARETİ
Başkan Erdoğan, dün akşam Ankara’da ziyaret ettiği bir kafede vatandaşlarla çay içip sohbet etti ve hatıra fotoğrafı çektird.