ERSİN RAMOĞLU (GÜNEY) / Çalar ve yargılanmazlar


Başörtüsü düşmanı eski İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu, “Değil yüzde 35, yüzde 95’le de gelseniz bu ülkede iktidar biziz” demişti.
Kafa bu kafadır, hiç değişmedi, değişmez de!
Sözcü ise dün “Tutuksuz yargılanacaklar” manşetiyle çıktı!
“Valla mı lan!”
Aslında demek istedikleri şu:
“Biz çalar, talan eder, ülkeyi soyarız; baklava kutularıyla rüşvet toplar, pavyon masalarında delege satın alır, 100 yıllık halkın partisini hırsızın emrine veririz; yargıya da devlete de hesap vermeyiz. Çünkü biz Atatürk’ün partisiyiz!..”
Pavyon fedaisi gibi davranan Mahmut Tanal da devlete kafa atarken kafasını yarmış!
Bunlar için “adalet” bir kadın adıdır. Nokta!
CHP’li Zeydan Karalar, 11.5 yıllık Seyhan ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde saz arkadaşlarıyla akla gelen her düğmeye bastı.
Şimdi yeni bir duyuru var!
“Enstrümanını al gel, Zeydan Başkan için ses ver!”
Kamu binasının önünde devlete böyle posta koyacaklar.
Kamunun parasını, belediyenin elindeki enstrümanlarla notalara döken suç ortaklarını böyle mi aklayacaksın?
Zeydan için Adana’dan Silivri’ye yürüyen gençlerin belediye çalışanı bankamatikçi oldukları iddia edildi.
Zeydan’ın saz arkadaşlarının listesini yaptım.
***
Çalmayı iyi öğretmişsin!
Türkan Eşli, İbrahim Karaoğlu, Umut Özgüzel, Baki Nuray, Aziz İhsan Aktaş, Yusuf Yıldız, Ahmet Kutluk, Levent Kasar, Yusuf Yadoğlu, Ertan Karaoğlu, Tahir Cem Oğuzhan, Tabelacı Metin’in çocukları Süleyman ve Serhat Aydoğan, Hanzade, Beydağ, YST, Regulus, Barla, YSF, Mert Özkan, İlyas Tuncel, Zekeriya Turanbayburt, Mahmut Göğebakan… Tamamını yazmaya kalksam köşe yazıma yer kalmaz.
Bu bir saz ekibi değil.
En büyük orkestraları geride bırakacak yetenekler bunlar.
Halkın duygularını pisliklerinize alet etmeyin.
Çalan da sizsiniz, çaldıran da. Nokta.
***
ERSAN EFENDİ’NİN ÇİFTLİK EVİ
Ersan Altıok, burası dağ başı mı?
Devlet var, kanun var…
Kendini “kral” ilan ederek hükümdarlık kuramazsın!
“Arkamda koskoca Zeydan Karalar ve oğlu kankam Mert durdukça bana bir şey olmaz” deme…
Olur, hem de bal gibi olur, oldu da!..
Eski Çukurova Kaymakamı Hüseyin Tekin, orman ve hazine arazilerini işgal eden uyanıklara göz açtırmadı.
Kanunsuz işgalleri yıkıp geçti.
Ne tehditlere boyun eğdi ne de başka bir şeye.
Çukurova’yı işgalcilerden temizledi.
Kendini harbiden “kral” ilan eden biri çıktı sahneye.
Dörtler Mahallesi’ndeki hazine arazisine yapılan kaçak çiftlik evini “yıkım kararına” rağmen satın aldı.
Hem de büyük laflar ederek.
“Bırakın bu çiftlik evini yıkmayı, çivi bile sökemezler” dedi.
***
Devlet gücünü böyle tattırırlar adama Bay Ersan!
Zeydan’ın yıkım kararı üzerine Çukurova Belediyesi’ndeki şirket avukatını devreye sokması işe yaramadı.
İddiaya göre kadın avukat, mahkeme başkanına giderek encümen kararının yanlış olduğunu söyledi.
Altıok’un çiftlik evini kurtarmak için arkadaşlarını bile suçladı. Kimdir bu Avukat Eylem Dönmezer Dudu?
Eski CHP Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu’nun yeni eşiymiş.
Güya Zeydan ve ailesi, yıkılan çiftlik evinde keyif yapacaktı…
Acaba evin gerçek sahibi o muydu?
Ersan Efendi de Karalar’ın çantacısı mıydı yoksa?
***
CHP’NİN ANKETÇİLERİ…
Ayıptır lan!
Çaldılar, rüşvet aldılar.
Bu anketçilere göre millet yine de bunları tercih ediyor!
Öyle mi!
Ne alıyorsunuz yalanlarınız karşılığında bilmem?
Ama bu millet aptal değil, çalan çırpana ve haine oy vermez!
Palavrayı bırakın artık…