YAZARLAR

ERMAN AKILLI / BRICS 2025 Rio Zirvesi’nde Yapay Zekâ Gündemi

6-7 Temmuz 2025 tarihlerinde Rio de Janeiro‘da gerçekleştirilen XVII. BRICS Zirvesi, Küresel Güney’in yükselen sesi olma iddiasını pekiştirmiş ve yapay zekâ (YZ) ile dijital altyapı konularını öncelikli gündem maddeleri arasına taşımıştır. Brezilya‘nın dönem başkanlığında “Küresel Güney İşbirliğini Güçlendirmek: Daha Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Yönetişim” temasıyla düzenlenen zirvede yapılan açıklamalar, BRICS’in küresel düzeyde daha etkili ve dönüştürücü bir aktör olma arayışını açıkça ortaya koymuştur.

Zirve kapsamında liderler, 126 maddeden oluşan kapsamlı bir sonuç bildirgesi üzerinde mutabakata varmış; belgede küresel yönetişim, finans, sağlık ve iklim değişikliğinin yanı sıra çığır açan teknolojiler ile yapay zekâ da stratejik önemde bir başlık olarak yer almıştır. Sonuç bildirgesinde YZ’nin kalkınma için “benzersiz bir fırsat” sunduğu belirtilmiş; ancak adil bir yönetişim modeli oluşturulmadığı takdirde dijital uçurumun derinleşebileceği uyarısında bulunulmuştur. Küresel YZ yönetişiminin potansiyel riskleri azaltması ve özellikle Küresel Güney’in ihtiyaçlarını önceleyen bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu vurgu, YZ’nin kalkınmada bir dönüm noktası teşkil ettiğini ve gelişmekte olan ülkelerin, özellikle de Küresel Güney’in, uluslararası sistemde YZ yönetişimi ile ilgili kuralların belirlenmesinde söz sahibi olma talebini yansıtmaktadır.

BRICS liderleri tarafından kabul edilen “Yapay Zekânın Küresel Yönetişimi” başlıklı ortak bildiri, YZ teknolojilerinin ulusal düzenleyici çerçevelerle uyumlu bir şekilde ve Birleşmiş Milletler merkezli çok taraflılık temelinde ele alınması gerektiğini savunmaktadır. Bildiride, YZ alanındaki küresel kural ve standartların belirlenmesinde öncü rolün BM’ye ait olması gerektiği vurgulanmış; bu hızla gelişen teknolojinin mevcut eşitsizlikleri derinleştirmemesi gerektiğine dikkat çekilmiştir. Bu yaklaşım, dijital egemenlik haklarının korunmasını ve kapsayıcı bir yönetişim yapısının inşa edilmesini hedeflemektedir. Ayrıca, tüm ülkelerin —özellikle de Küresel Güney’in— YZ teknolojilerine, büyük veri kaynaklarına ve araştırma kapasitelerine eşit erişiminin sağlanması gerektiği ifade edilmiştir. Bu vurgu, gelişmekte olan ülkelerin kapasite geliştirme programları ile desteklenmesini ve YZ’nin sunduğu fırsatlardan adil biçimde yararlanabilmelerinin amaçlandığını ortaya koymaktadır.

Dijital Altyapıda Ortaklık ve Yatırım

Zirve kapsamında dijital kamu altyapısı, siber güvenlik ve veri yönetimi alanlarında ortak eylem planlarının geliştirilmesi gereği güçlü bir şekilde dile getirilmiştir. Nitekim 2024 Kazan Bildirgesi‘nde BRICS üyelerinin dijital altyapı konusunda birlikte adım atmaları teşvik edilmiş; özellikle internetin ulusal segmentlerinin güvenliği ve istikrarı hususunda ortak hareket etme çağrısı yapılmıştır. Rio Zirvesi’nde bu çağrı yenilenmiş ve dijital dönüşümün altyapı boyutunda daha sıkı işbirliği mesajı verilmiştir. Bu çerçevede, Yeni Kalkınma Bankası (NDB) tarafından açıklanan 5 milyar dolarlık “Dijital Egemenlik Fonu”, üye ülkelerde bulut bilişim altyapıları, veri merkezleri ve çip üretim kapasitesinin artırılmasına yönelik projeleri finanse etmeye başlamıştır. Söz konusu yatırım hamlesi, BRICS’in dijital altyapı konusunda ortak bir vizyon oluşturma çabasının somut bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Dijital egemenlik kavramının altını çizen bu fon, BRICS ülkelerinin Batılı teknoloji devlerine olan bağımlılığını azaltarak kendi bulut, veri ve yarı iletken ekosistemlerini geliştirme hedefiyle örtüşmektedir. NDB’nin 10. yılında onayladığı projelerin önemli bir kısmı, üyelerin dijital uçurumu kapatmasına ve kritik teknolojilerde dışa bağımlılığı azaltmasına hizmet eden altyapı yatırımlarından oluşmaktadır. Bu adımlar, BRICS içinde dijital kalkınma alanında ortak hareket edebilmenin mümkün olduğuna dair güveni pekiştirmeyi amaçlamaktadır.

Çin’in ve Hindistan’ın Stratejik Rolü

BRICS içinde YZ ve dijital teknolojilere en fazla yatırım yapan ülkelerin başında Çin ve Hindistan gelmektedir. Bu iki ülke, hem teknolojik kapasite hem de politika belirleme açısından zirvenin YZ gündemini şekillendiren belirleyici aktörlerdir. Çin, yapay zekâ araştırmalarında dünya liderlerinden biri olup, dünyanın en çok atıf alan AI makalelerinin %47’sine tek başına katkı sunmakta ve küresel AI patent başvurularında ilk sırada yer almaktadır. 150 milyar doları aşan kamusal AR-GE desteğiyle Çin’in YZ stratejisi, yerli çip üretimi ve büyük dil modelleri geliştirilmesi gibi alanlarda Huawei ve Baidu gibi şirketler üzerinden önemli atılımlar gerçekleştirmiştir. Bu atılımlar, Çin’in Batı merkezli teknoloji düzenine alternatif bir ekosistem oluşturma hedefiyle uyumludur; nitekim BRICS genelinde de Batılı bulut servislerine ve model sağlayıcılarına bağımlılığı kırma hedefi dile getirilmektedir.

Hindistan ise 2023 yılında başlattığı “IndiaAI” girişimiyle 1,2 milyar dolarlık bir fon ayırarak tarım, sağlık ve eğitim gibi sektörlere yönelik yerli YZ çözümleri geliştirmeye odaklanmıştır. Açık kaynaklı Hint dillerine özgü büyük dil modelleri, akıllı tarım uygulamaları, dijital sağlık ve eğitim araçları ile yerli çip tasarımı, Hindistan’ın dijital yol haritasında öne çıkan unsurlardır. Hem Çin hem Hindistan, veri mahremiyetinin korunması, teknolojinin adil ve herkes için erişilebilir olması ve gelişmekte olan ülkelerin kapasite geliştirmesine destek verilmesi gibi konularda işbirliğine açık bir tutum sergilemektedir. Rio Zirvesi’nde yayımlanan ortak bildirideki “tüm ülkelerin YZ teknolojilerine ve veriye eşit erişimi” vurgusu, Pekin ve Yeni Delhi’nin bu alandaki ortak paydasını yansıtmaktadır.

Bununla birlikte, iki ülke arasındaki jeopolitik rekabet bu ortak vizyonu sınırlandıran bir unsur olmaya devam etmektedir. Son yıllarda Çin-Hindistan ilişkilerinde süregelen güvensizlik ve sınır anlaşmazlıkları, BRICS kapsamındaki daha derin teknolojik entegrasyon çabalarını kısıtlamaktadır. Galwan Vadisi’nde 2020’de yaşanan çatışma sonrası ikili ilişkilerde tam anlamıyla normalleşme sağlanamamış; Hindistan’ın ABD ve QUAD ülkeleriyle artan güvenlik iş birliği Çin tarafından şüpheyle izlenmiştir. Uzmanlar, iki ülkenin “karmaşık bir rekabet içinde, işbirliğinden çok karşılıklı güvensizliğin ağır bastığı” bir dengeye sahip olduğunu vurgulamaktadır. Dolayısıyla Çin ve Hindistan’ın YZ alanındaki liderlik iddiaları BRICS’e itici güç kazandırsa da aralarındaki stratejik rekabet, blok içinde yekpare bir dijital strateji oluşturulmasını zorlaştırmaktadır.

Zirveden Çıkan Mesaj ve Beklentiler

Rio Zirvesi’nin sonuçları, YZ’nin etik, şeffaf ve kapsayıcı biçimde geliştirilmesini savunan ve dijital dönüşümde Küresel Güney’in güçlendirilmesine odaklanan iddialı bir vizyon ortaya koymaktadır. BRICS liderleri, YZ’nin yalnızca ekonomik büyüme için değil, toplumsal kalkınma ve sürdürülebilirlik için de kritik bir araç olduğunu dile getirmiş; bu teknolojinin sorumlu kullanımı için gönüllü rehber ilkeler belirleyerek YZ’nin askeri amaçlarla kötüye kullanımını reddettiklerini açıkça ifade etmiştir. Zirvede somut adımlar olarak, dijital kamu altyapısının geliştirilmesine yönelik ortak projelerin başlatılması ve siber güvenlik işbirliğinin derinleştirilmesi gibi hususlar öne çıkmıştır. BRICS üyeleri arasında YZ alanındaki politika koordinasyonunun kurumsallaşmasını hedefleyen gözlemevi fikri bir süredir gündemde olup, Rio toplantılarında bu konuda mutabakat sağlanmasına çalışıldığı belirtilmiştir. NDB de halihazırda YZ yoluyla sürdürülebilir kalkınma ve toplumsal içermeyi destekleyen projelere finansman ayırmakta; açık kaynak sistemlerin teşviki ve üye ülkeler arasında en iyi uygulamaların paylaşımıyla yenilikçi bir dijital ekosistem oluşturulmaya çalışılmaktadır.

Sonuç olarak, XVII. BRICS Zirvesi, Küresel Güney’in dijitalleşme sürecinde kendi yol haritasını çizme iradesini pekiştirmiştir. YZ ve dijital altyapı alanlarında geliştirilen ortak vizyon, blok içindeki farklılıklar ve jeopolitik gerilimlere rağmen kapsayıcı bir yönetişim anlayışı etrafında birleşme arayışını yansıtmaktadır. Rio Zirvesi’nde atılan adımlar, BRICS’in küresel dijital düzenin şekillendirilmesinde daha iddialı bir konum elde etme çabasının somut göstergeleri olarak değerlendirilmektedir. Bu bağlamda, dijital egemenlik ve teknolojik bağımsızlık, önümüzdeki dönemde BRICS işbirliğinin temel belirleyicileri arasında yer alacaktır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu