YAZARLAR

ERHAN AFYONCU / Son Halife Abdülmecid: Babam Sultan Abdülaziz intihar etmedi, katledildi

1876’da bir darbeyle tahttan indirilen Sultan Abdülaziz, 5 gün sonra yatağında ölü bulundu. Sultanın intihar ettiği söylendi. Ancak bu olay gerçekten intihar mıydı? Yoksa sultan, darbeciler tarafından mı öldürülmüştü? Bu hadise 149 yıldır tartışılıyor. Yeni yayınlanan Sultan Abdülaziz’in oğlu Halife Abdülmecid’in hatıralarına göre ise darbe, hanedan içindeki çekişmelerden dolayı meydana gelmiş ve padişah katledilmişti

30 Mayıs 1876’da Sultan Abdülaziz darbeyle tahttan indirildi. Beşinci Murad, padişah oldu. 4 Haziran sabahı sultan ölü bulundu. Sultanın ölümü halk arasında büyük üzüntü yarattı. Serasker Hüseyin Avni Paşa, Abdülaziz’in ölümünün başlıca sorumlusu kabul ediliyordu. Sultan Abdülaziz’in eşinin kardeşi Çerkes Hasan Bey, intikam için Hüseyin Avni Paşa’yı öldürdü.
İkinci Abdülhamid döneminde ise 1881’de Sultan Abdülaziz’in katilleri olduğu iddia edilen kişiler yargılandı. Eski Sadrazam Midhat Paşa başta olmak üzere birçok kişi suçlu bulunup idam cezasına çarptırıldı. İkinci Abdülhamid, bütün idamları müebbet küreğe çevirdi ve mahkûmların cezalarını Taif’te çekmelerine karar verdi.


Sultan Abdülaziz’in cenaze töreni.

PADİŞAH OLAMADI
Sultan Abdülaziz’in oğullarından Abdülmecid Efendi, Osmanlı hanedanının padişah olmadan halife olan tek mensubudur. Abdülmecid Efendi, 1 Haziran 1868’de Dolmabahçe Sarayı’nda doğdu. Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 19 Kasım 1922’de hilafete getirildi, hilâfetin 3 Mart 1924’te kaldırılması üzerine ailesiyle beraber Türkiye sınırları dışına çıkarıldı. Sürgündeyken 23 Ağustos 1944’te Paris’te vefat etti. Türkiye’de defnedilebilmesi için 10 yıl izin beklendi. İzin çıkmayınca 1954’te Medine’ye defnedildi.
Halife hatıralarını 1927’de yazmaya başlamıştı. Hatıralarının ilk kısmı Süleymaniye Kütüphanesi’nde yıllarca unutuldu. Ta ki Murat Bardakçı, “Son Halife” ile ilgili bir kitap hazırlamaya başlayana kadar. Bardakçı’nın bulup, “Halife Abdülmecid Efendi, Hatıralar” ismiyle Turkuvaz Kitap’tan yayınladığı hatıralar Halife’nin çocukluk dönemi anılarını ihtiva ediyor. Hatıratta Osmanlı’nın son dönem tarihiyle ilgili önemli bilgiler mevcut. Hatıralardaki en önemli ve en ilginç bahislerin başında, Sultan Abdülaziz’in darbeyle tahttan indirildiği kısım geliyor.


Darbeden sonra Sultan Abdülaziz olduğu düşünülen bir fotoğraf. (Ömer Koç Koleksiyonu)

DARBEYE GİDEN SÜREÇ
Hatıralara göre sultanın tahtından indirilmesiyle neticelenen darbe, şöyle gelişmişti: “Sultan Abdülaziz, Mısır Hıdivi İsmail Paşa’nın uzun müddet devam eden ısrarları üzerine yayınladığı bir fermanla hıdivlik makamının artık sadece İsmail Paşa’nın soyundan gelenlere ait olmasını kararlaştırmıştı. Mısır hıdivliğine veraset usulünde yapılan bu önemli değişikliğin ardından Osmanlı veraset sisteminde de değişikliğe gidileceği ve Sultan Abdülaziz’in ardından tahta onun soyundan gelenlerin geçecekleri yolunda bir söylenti çıktı.
İsmail Paşa’nın annesi, Pertevniyal Valide Sultan’ın da veraset kurallarını torunu Yusuf İzzeddin Efendi lehine değiştirmek istediğini hissederek Pertevniyal Valide ile torunlarından birini, yani Sultan Abdülaziz’in büyük kızı Saliha Sultan’ı oğlu Hıdiv İsmail Paşa’nın Emirgân’daki yalısına davet etti. Davette hiç alışılmadık bir iş yapıldı ve Saliha Sultan ile İsmail Paşa’nın oğullarından İbrahim Paşa’nın nişanlandıkları duyuruldu.


Sultan Abdülaziz’in kanlı gömleği.

Bu nişan daha sonra Sultan Abdülhamid tarafından iptal edilecekti ama haberin ardından veraset sisteminin değiştirilerek Yusuf İzzeddin Efendi’nin veliahdlığa getirileceği söylentilerinin yoğunlaşması üzerine Veliahd Murad Efendi ile annesi Şevkefser Kadınefendi daha da telaşlandılar. Etraflarındakilerin de kışkırtması padişaha karşı husumetlerini daha da arttırdı. Serasker Hüseyin Avni Paşa ile temasa geçtiler. Ayrıca Şehzade Murad’ın tahta çıkması hâlinde Meşrutiyet’i ilân edeceği vaadi ile Midhat Paşa’yı da kendi yanlarına çektiler. Şevkefser Kadınefendi ise padişahın devrilmesini çabuklaştırabileceği düşüncesiyle büyücüleri dolaşmaya başladı.


Halife Abdülmecid

Devreye o sırada ikinci veliahd konumunda olan ve Sultan Abdülaziz ile Murad Efendi taraftarlarının ortadan kalkmaları hâlinde tahtın kendisine geçeceğini düşünen Şehzade Abdülhamid girdi. Bütün çabası, gerginliğin kendisi lehine neticelenmesiydi ve hanedan içerisindeki bu çekişme, Hüseyin Avni Paşa’nın darbesine zemin hazırladı. Valide Sultan ise, hal’ söylentilerinin yoğunlaşması üzerine tehlikenin ancak veraset sisteminin değiştirilmesiyle bertaraf edileceğine inanmıştı ve devletin önde gelenlerini bu düşünce etrafında birleştirmeye çalışıyordu.
Bütün bu gelişmeler, Yusuf İzzeddin Efendi’de zaten mevcut olan saltanat hevesini daha da arttırırken, Sultan Abdülaziz, oğlu Abdülmecid Efendi’nin ifadesiyle, bazı alanlarda kifayetsiz kaldığı ve devlet adamlarından da yardım istemediği için zaaf gösterdi ve feci akıbetine engel olamadı.

AĞABEYİNİ SUÇLADI
Abdülmecid Efendi, hatıralarında babasının tahtından indirilmesi konusunda ağabeyi Yusuf İzzeddin Efendi’nin aleyhinde gayet ağır ifadeler kullanıyor. Ağabeyinin bu yola büyükannesinin telkinleriyle girdiğini, saltanata pederinin naaşı üzerinden atlayarak oturmaya bile nefsinde cüret ve vicdanında da hıyanet istidadı hissedecek kadar fena tıynetli bir mahluk olduğunu, babasının felaketi bahasına da olsa bir an evvel tahta geçebilme çarelerini aradığını, gelen teklifleri maddî ve manevî mesuliyetleri tartmadan ve akıbetin ne kadar vahim olduğunu düşünmeden gözü kapalı kabul ettiğini, yaklaşan felaketler hakkında dikkatini çeken sadık dostlarının söylediklerine önem vermediğini, aksine sesini çıkartmadan babasını oyalamayı tercih ettiğini, Abdülâziz’e karşı hazırlanan suikast girişimlerine saltanat merakı yüzünden lakayt kalarak hem padişahın hem de kendisinin mahvını hazırladığını söylüyor. Abdülmecid Efendi’ye göre Sultan Abdülaziz harcanmış bir itimadın, Yusuf İzzeddin Efendi de bir hıyanetin kurbanı olmuşlar ve Yusuf İzzeddin Efendi babasına, padişahına, halifesine ve neticede vatanına ihanet etmiş, tarihe bir mücrim olarak geçmiştir!”


Hatıralardan bir sayfa.

‘PEDERİM ŞEHİTTİR’
Halife Abdülmecid Efendi, babasının hayatının cinayetle son bulduğuna inanmıştı. Murat Bardakçı’nın naklettiğine göre, Sultan Abdülaziz hakkında “İntihar etti” diyenlerle selamı sabahı kesmişti. Sultan Abdülaziz’in başkâtibi Âtıf Bey’in kendisine bir nüshasını gönderdiği hatıratı dolayısıyla yazdığı 19 Temmuz 1917 tarihli cevabî mektupta, Âtıf Bey’i gerçeklerden bahsettiği için tebrik etmekte fakat babasının vefat sebebi konusunda hata yaptığını yazmaktadır:
“…Pederimin son dakika-i hayatına gelince, büyük bir yanlışlık var. Tabiîdir ki, rivayete dayalı olan olaylar doğru olamaz. Zaten bütün dünyaya bu elem verici olayı tertip edildiği surette bildirilmesiyle maalesef henüz hakikat ortaya çıkamamıştır. Sevgili pederim hakan-ı mağfur Abdülâziz Han Hazretleri intihar etmemiştir, şehiddir. Ben bu felaketin korkusuz şahidiyim. Ömrümün son anına kadar yaralı kalbimden o acı hatıratı bütün hakikatle muhafaza edeceğim.”
Halife Abdülmecid Efendi’nin kendisinden 11 yaş büyük ağabeyi ve 1916’da hayatına bilek damarlarını keserek son veren veliahd Yusuf İzzeddin Efendi ise babasının canına kendisinin kıydığına, yani intihar ettiğine inanmaktaydı. Abdülmecid Efendi, mektubunda Yusuf İzzeddin Efendi’nin iddiasından da bahsetmekte ve ağabeyini suçlayarak “Bilmecburiye intiharına inanan bedbaht biraderim, bütün hastalığının verdiği cüretle ancak bir kolunu kesebilmekle hayat-ı bîsûduna (boş, faydasız hayatına) nihayet verebilmiştir” demektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu