YAZARLAR

ERHAN AFYONCU / Gaziler sultanı ve ufukların efendisi: Orhan Gazi

ATV’de başlayan “Kuruluş Orhan” dizisiyle Orhan Gazi’nin hayatı merak edilmeye başlandı. Orhan Gazi döneminde Osmanlılar aşiretten devlete geçtiler. İlk Osmanlı parası basıldı. Anadolu beylikleri aşiretlerle savaşırken Osmanlılar düzenli birlikler kurdular. Bursa, İznik ve İzmit fethedildi. Osmanlıların Rumeli’ye geçişi devletin büyümesi yolunda çok önemli bir adımdı. Anadolu’nun en küçük beyliklerinden biri olan Osmanlı beyliği, Orhan Gazi döneminde büyük bir gelişme göstererek Anadolu’daki önemli Türk beyliklerinden biri oldu

Osman Gazi, Bursa‘yı 1300’lerden itibaren ablukaya almıştı. 1324’te tahta çıkan Orhan Gazi, Bursa’yı sıkıştırmaya devam etti. Başka çaresi kalmayan Bursa yöneticileri, 6 Nisan 1326’da şehri Osmanlılara teslim ettiler. Bursa’nın fethiyle Osmanlı Beyliği’nin merkezi Yenişehir’den Bursa’ya nakledildi.

ESKİSİHAR’DA ZAFER KAZANILDI
Osmanlılar, Bursa’dan sonra İznik‘i de ele geçirmek üzereydiler. Bizans imparatoru, İznik’i kurtarmak üzere harekete geçti. 1329 yılının Mayıs sonu Haziran başında Eskihisar’da (Pelekanon) meydana gelen muharebede Osmanlılar büyük bir zafer kazandı. Bu zaferden kısa bir süre sonra 1333 Mart’ında Bizans imparatorunun Bursa yöresindeki bazı Bizans şehirlerini elinde tutma karşılığı haraç ödemeyi kabul etmesi artık bölgede Osmanlıların en büyük güç hâline geldiklerini açıkça gösteriyordu.

SELÇUKLU BAŞKENTİ FETHEDİLDİ
Pelekanon’da Bizans ordusunun mağlup edilmesi İznik’in sonunun başlangıcıydı. Orhan Gazi, İznik’i 2 Mart 1331’de fethetti. İznik’in fethi Osmanlılara büyük bir prestij kazandırdı. Burası Türkiye Selçuklularının ilk başkentiydi ve Birinci Haçlı Seferi sırasında kaybedilmişti. Selçukluların ve diğer Anadolu beyliklerinin İznik’in Bizanslılardan alma teşebbüsleri de bir netice vermemişti. 1337’de ise İzmit fethedildi. İzmit’in de fethiyle Kocaeli Yarımadası’nda Türk hâkimiyeti kuruldu.

KARESİ BEYLİĞİ’NE SON VERİLDİ
Karesi Beyliği, hükümdarları Yahşi Bey’in ölümünden sonra büyük bir kargaşanın içerisine düştü. Taht mücadelesine Osmanlılar da müdahil oldu. Mücadelenin sonunda bütün Karesi toprakları Osmanlıların eline geçti. Orhan Gazi, 1345’te fethi tamamlanan Karesi bölgesinin idaresini büyük oğlu Süleyman Paşa’ya verdi.


Orhan Gazi

ANKARA, OSMANLI’YA KATILDI
Ankara, Eretnaoğulları Beyliği’ne ait şehirlerden biriydi. Eretnaoğulları Beyi Gıyaseddin Mehmed, 1354’te devlet ileri gelenlerinin baskısıyla Karamanoğulları Beyliği’ne sığınmıştı. Bu karışıklıkları fırsat bilen Süleyman Paşa, 1354’te Ankara’yı Osmanlı topraklarına kattı.

RUMELİ’YE GEÇİLDİ
Osmanlılar, Osman Gazi döneminden itibaren Rumeli‘ye defalarca geçmişlerdi. Ancak Osmanlıların sistemli olarak Rumeli’ye geçişleri Bizans İmparatoru Kantakuzenos’un, Orhan Bey’den yardım istemesiyle başladı. Osmanlılar, 1344’ten itibaren Bizans’ın iç mücadelelerine müdahalede bulunmak veya Bizans üzerinde baskı kuran Sırp ve Bulgarlara karşı mücadele etmek için Rumeli’ye geçmeye başladılar.
Süleyman Paşa, 1352’de Sırpları bozguna uğratınca, Rumeli’de yerleşme imkânı buldu. Anadolu’ya dönerken üs olarak kullandığı Bolayır yakınlarındaki Çimbi’ye asker bırakarak burasını bir köprübaşı durumuna getirdi. İmparator Kantakuzenos’un bu kaleyi boşaltması için önerdiği büyük paraları reddetti. Osmanlılar, bir taraftan Gelibolu, diğer taraftan Tekirdağ doğrultusunda fethe başladılar.


Rumeli’ye geçiş.

DEPREMLE KALELER DÜŞTÜ
1354 yılının 1 Mart’ı 2 Mart’a bağlayan gecesinde meydana gelen bir depremde Gelibolu ve civarındaki diğer kalelerin yıkılması üzerine, Osmanlı kuvvetleri hemen harekete geçti. İlk önce Gelibolu, ardından da diğer kaleler ele geçirildi ve hemen tamir edilerek içlerine asker konuldu.
Süleyman Paşa, Balıkesir bölgesinden Türkler getirerek ele geçirdiği yerlere iskân etti. Rumeli’ye geçiş ve burada bilinçli bir şekilde tutunulması, Osmanlı Beyliği’nin gelişimini sağlayan en önemli faktördü.
Osmanlıların Rumeli’deki fetihler sonucu zenginleşmeleri, durgun bir ekonomik yapıya sahip Anadolu’daki diğer beyliklerin ahalilerini ve askeri zümrelerini etkilemiş ve böylece Osmanlılara gereken insan gücü sağlanmıştır. Osmanlıların Hıristiyanlara karşı Rumeli’de yürüttüğü “kutsal savaş”, yani gaza siyaseti onlara büyük bir ün ve itibar kazandırmıştı.
Osmanlı Beyliği, bu konuda çok iyi propaganda yaparak saygınlık ve diğer beylikler karşısında üstünlük kazandı.

RUMELİ FATİHİ VEFAT ETTİ
Süleyman Paşa, Rumeli’de zaferden zafere koşuyordu. Ancak 1357’de bir av kazasında vefat etti. 1357’de, Süleyman Paşa’nın ani ölümüyle birlikte kardeşi Halil’in Foça korsanları tarafından kaçırılması da Osmanlı Beyliği’ni sarstı ve Rumeli fetihlerini iki sene duraklattı.


Orhan Gazi’nin tuğrası.

SON DERECE MÜTEVAZIYDI
Orhan Gazi’nin fiziki görünüşü şöyle tasvir edilir: Uzun boylu, pembe beyaz tenli, çatık kaşlı, iri ela gözlü, koç burunlu ve seyrek sakallı.
Orhan Gazi, Yarhisar Tekfuru’nun kızı Nilüfer Hatun’la evlendi. Daha sonra Bizans’taki çekişmeler sırasında siyasi evlilikler yaptı. İmparator Kantakuzen’in kızı Theodora ve daha sonra İmparator III. Andronikos’un kızı Asporça Hatun ile evlendi.
Orhan Gazi, babasından devraldığı mirasın hakkını vermiş, 16. yüzyılın cihan imparatorluğu olacak Osmanlı Devleti’nin teşkilatlanmasında önemli işler başarmıştı. Seri ve isabetli kararlar verir, sarayında oturmaz, beyliği gezerek her şeyi yerinde görürdü. Son derece mütevazı olan Orhan Gazi, İznik’te kurduğu imarette çorbayı kendi eliyle dağıtmış, kandilleri bizzat kendisi yakmıştı.
Orhan Gazi’nin yaptırdığı caminin kitabesine “Gaziler sultanı ve ufukların efendisi” yazdırması daha küçük bir beylikken Osmanlı hükümdarlarının ufkunun genişliğini gösteriyordu.


Orhan Gazi kale kuşatmasında.

ASKERİ TEŞKİLAT OLUŞTURULDU
Orhan Gazi devrinde Osmanlı Beyliği’ni diğer Anadolu beyliklerinden ayıran icraattan biri de askeri bir teşkilatın kurulmasıdır. Osmanlı Beyliği’nin askeri gücü başlangıçta diğer Anadolu beylikleri gibi aşiret kuvvetlerinden oluşuyordu. Orhan Gazi devrinde Vezir Alaeddin Paşa ve Çandarlı Kara Halil tarafından Türk köylülerinden vergi muafiyeti ve seferde günde iki akçe maaş verilmesi karşılığında yaya ve müsellem (süvari) adı altında bir askeri teşkilat oluşturuldu. Bu, beylikten devlete geçişte önemli bir adımdı. Osmanlıların, Anadolu beylikleri arasında farklı bir yapı kazanmaları, bu tür devlet örgütlenmeleriyle aşiret yapısından kurtulmaları sayesinde oldu.

OSMANLI PARASI BASILDI
Para, bağımsızlık alametlerinin en önemlilerinden biridir. İlk Osmanlı parası 1327’de Orhan Gazi tarafından akçe ismiyle bastırıldı. Akçe, gümüşten bastırılmış bir paraydı ve ismini de basıldığı madenden almıştı.

İLK MEDRESE KURULDU
İznik’in fethinden sonra burada bir imaret yaptıran Orhan Gazi bir de medrese kurdu. Davud-ı Kayseri de buranın ilk müderrisi oldu. Medresenin kurulması, Selçuklular zamanındaki şehirli İslam anlayışının Osmanlı topraklarında yayılması açısından son derece önemliydi.

DİVÂN-I HÜMÂYÛN
Orhan Gazi devrinde devlet idaresinde vezir adı verilen bir görevlinin ortaya çıkmasından sonra Divân-ı Hümâyûn gerçekleşti. Divân-ı Hümâyûn, Orhan Gazi devrinde kurulduktan sonra devletin büyümesine paralel olarak gelişimini sürdürüp Fatih zamanında klasik hâlini aldı.

Doğumu ve ölümü: 1281-1362
Türbesi: Bursa
Tahta çıkışı: 1324
Tahttan inişi: 1362
Babası: Osman Gazi
Annesi: Mal Hatun
Eşleri: Nilüfer Hatun, Theodora, Asporça Hatun, Eftandise Hatun
Oğulları: Süleyman Paşa, Birinci Murad, İbrahim, Halil, Kasım
Kızları: Fatma Hatun, Hatice Hatun

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu