MAGAZİN

Emine Ün anlattı: Bu kadar ara vermemeliydim… Bu kötülüğü kendime neden yaptım bilmiyorum!

CANISI’NIN UNUTULMAMASINI HAYRETLER İÇERİSİNDE KARŞILIYORUM

-Kariyerinizde pek çok iş var fakat herkes sizi “Canısı” ile hatırlıyor hala. Sizce bunca yıl geçmesine ve bunca projeye rağmen neden o iş hafızalara kazındı?

Çünkü ilk projemdi ve o dönemde reyting rekorları kıran, şarkısının zaten patladığı ve o şarkı üzerine zaten karar verilmiş bir proje. Çünkü şarkı o kadar sevilmiş ki Türkiye’de dizi çekelim dediler. Diziden önce aslında o dönemlerde şey vardı 90 dakikalık televizyon filmleri furyası vardı. İlk önce biz film çektik aslında, televizyon filmi. Ve o film rekorlar kırdı. İnanılmaz bir izlenme oranına sahip oldu. Bu sefer biz transfer olup başka bir kanalda diziye devam ettik. Sonra dizisi oldu. Çok keyifli, çok güzel, benim ilk defa kamera karşısına geçtiğim, hiçbir tecrübem olmadan… O dönemde eğitimim de yok. Yani ne yapacağımı bilmiyorum. Yönetmenim tabii ki benimle ilgileniyor, yapımcımız öyle. Her türlü desteği onlardan aldım zaten. Elimden geleni yapmaya çalıştım. Çünkü daha 18’imi yeni bitirmişim, 19 yaşındayım. Çok küçüğüm. Hiçbir fikrim yok. Sonra tabii ki hemen eğitimlerimi aldım falan. Ama herkes çok sevdi. Ben unutulmamasını hayretler içerisinde karşılıyorum. O kadar yıl geçti ki yani üzerinden, çok şaşırtıcı.

-Bir de dizideki tokat sahnesi 28 yıl geçmesine rağmen hala konuşuluyor. Hatta siz de “Çok abartıldığını düşünüyorum” demişsiniz en son. İnsanlar bu konuyu neden bu kadar çok konuştu ve hala unutamadı sizce?

Her projede bu tarz zaten sahneler var aslında. Belki o dönemde bu kadar yok muydu? Yani bak mantığını çözmeye çalışıyorum ama yine vardı ya. Bir sürü Türk filminde vardır böyle sahneler. Yeşilçam’da da vardır mesela. Ama o dönemde bu evet bayağı bir konuşuldu, hala konuşuluyor.

-Gerçek olduğu düşünüldü sanıyorum, hala gerçek olduğunu düşünenler var…

Ama bu bir dizi sahnesi sonuçta. Yani dizide bir senaryo sahnesi. Biraz tabii ki şunun etkisi var; işte neden gerçek gibi oldu. İşte biz kapalı bir havuzdayız. Oranın ekosu var. Farklı bir ses çıktı belki. Normalden daha fazla hani dışarıda, sokakta ya da bir evde olsak belki o kadar şiddetli ses çıkmayacaktı tokat sesi. Belki ondan kaynaklanıyordur diye düşünüyorum ama yine söyleyeyim. Gerçek değil. Hatta benim bayıldığım falan söylendi. Tamamen havuza düşmem gerekiyor. Havuza düşüyorum. Kendimden geçmem gerekiyor senaryo itibarıyla. Kendimden geçiyorum. İşte bu. Böyle. Ama biz ana haber bültenine bile konu olmuştuk orada Reha Muhtar’a. Biraz öyle durumlar vardı. Reyting için zaten olabiliyor demek ki böyle şeyler ya.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu