EKONOMİ

Ekonomi 20 çeyrektir kesintisiz büyüyor

Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 4.8 ile beklentilerin üzerinde büyüdü. Böylece büyüme trendi 20 çeyreğe taşınmış oldu. Türkiye ekonomisi yüzde 4.8’lik büyüme oranıyla küresel ve bölgesel gerilimlere rağmen diğer ülkelerden olumlu ayrıştı. Yılın ikinci çeyreğinde OECD ülkelerinin ortalama büyümesi yüzde 1.7, Euro Bölgesi’nin ise yüzde 1.4 olarak açıklanmıştı. Milli gelir yıllıklandırılmış olarak 1.5 trilyon dolara yaklaştı. İlk yarıda yıllık büyüme ise yüzde 3.6 olarak gerçekleşti.

HANGİ SEKTÖR NE KADAR BÜYÜDÜ?
GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde, inşaat sektörü yüzde 10.9’luk büyüme oranıyla öne çıktı. Özellikle deprem bölgesi ve kentsel dönüşüm inşaat sektörünün ivmesini güçlendirdi. Bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 7.1, sanayi yüzde 6.1, ticaret, ulaştırma, konaklama ile yiyecek hizmetleri yüzde 5.6 büyüme kaydetti. Mesleki ve idari destek hizmetleri de yüzde 5.4 artarak ekonomiye değer kattı. Finans, sigorta ve gayrimenkul sektörleri yüzde 2.6 artış gösterirken, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 2.1 büyüdü. Tarım sektörü yüzde 3.5 küçülürken, kamu yönetimi, eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler sektörü yüzde 1.2 daraldı.

MAKİNE-TEÇHİZAT YATIRIMI ARTTI
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH, geçen yılın aynı çeyreğine kıyasla yüzde 43.7 artarak 14 trilyon 578 milyar 556 milyon liraya çıktı. GSYH’nin ikinci çeyrek değeri, cari fiyatlarla dolar bazında 377 milyar 622 milyon olarak gerçekleşti. 2025 yılı ikinci çeyreğinde toplam tüketim büyümesi yüzde 3.5 oranında kaydedilirken, sabit sermaye yatırımlarının büyümesi ise yüzde 8.8 oranında gerçekleşti. İkinci çeyrek itibarıyla makine-teçhizat yatırımları da yüzde 9.3 oranında belirgin bir artış kaydetti. Hane halkı harcamaları büyümeye 3.4 puan, yatırımlar 2.2 puan, stoklardaki değişimler ise 1.2 puan katkı yaptı. Buna karşılık, net ihracat büyümeyi 1.4 puan, kamu harcamaları da 0.6 puan aşağı çekti.

CEVDET YILMAZ Cumhurbaşkanı Yardımcısı
YÜKSEK GELİR GRUBUNA GIRME İHTİMALIMIZ GÜÇLENDİ

Son üç çeyrektir süregelen pozitif eğilimimizi sürdürerek OECD ve Euro Bölgesi ortalamalarının üzerinde bir performans sergiledik. GSYH’yi dolar cinsinden yıllıklandırılmış olarak 1.4 trilyon dolara çıkardık ve kişi başı milli geliri yaklaşık 17 bin dolara yaklaştırdık. Bu performans, ekonomimizin dayanıklılığını ve sürdürülebilir büyüme patikasındaki kararlılığımızı ortaya koyuyor. Ayrıca, bu büyüme ile 2025’te yüksek gelirli ülkeler grubuna girme ihtimalimiz güçlendi. Uyguladığımız makroekonomik istikrar ve yapısal dönüşüm politikalarımızı kararlılıkla sürdürerek yatırımı, üretimi ve ihracatı artırmayı hedefliyoruz.

MEHMET ŞİMŞEK Hazine ve Maliye Bakanı
RAKAM PROGRAMIN BAŞARISINI ORTAYA KOYUYOR

İkinci çeyrekte takvim ve düşük baz etkilerinin de katkısıyla yıllık büyümedeki artışla birlikte dezenflasyonun sürmesi uyguladığımız programın başarısını net bir şekilde ortaya koymaktadır.Üretim tarafında, zirai dona bağlı olarak daralan tarım dışında tüm sektörlerde katma değer arttı. İmalat sanayimiz, son 12 çeyreğin en yüksek performansını sergiledi. Yüksek teknolojili üretimdeki yıllık yüzde 40’lık güçlü büyüme nitelik açısından da önemli bir gelişmedir. Tüketim ile yatırımın dengeli seyri devam etti. İhracat artarken öne çekilen ithalat talebi ve üretimdeki güçlü artışın etkisiyle net dış talebin katkısı negatif oldu. Önümüzdeki dönemde finansal koşulların daha elverişli hale gelmesi ve küresel ticarette belirsizliklerin azalmasıyla büyüme kademeli olarak potansiyel seviyesine ulaşacak.

MEHMET FATİH KACIR Sanayi ve Teknoloji Bakanı
SANAYİ SEKTÖRÜ YÜZDE 6.1 BÜYÜDÜ

Sanayi sektörü yüzde 6.1’lik güçlü büyüme kaydetti. Sanayimiz, katma değerli üretim, istihdam ve ihracatla ülkemizin kalkınma yolculuğuna hız vermeye devam ediyor. Türkiye ekonomisi 20 çeyrektir kesintisiz büyümesini sürdürüyor.

ÖMER BOLAT Ticaret Bakanı
OECD’DE İKİNCİ, G20’DE DÖRDÜNCÜYÜZ

Ekonomi 20 çeyrektir kesintisiz büyüyor, yıllıklandırılmış GSYH 1 trilyon 474 milyar dolara çıkarak rekor seviyeye ulaştı. Mal ve hizmet ihracatının büyümeye katkısı pozitif gerçekleşti, yatırımlar yüzde 8.8 artarak ekonomik büyümeye 2.2 yüzde puan katkı sundu. İkinci çeyrekteki büyüme hızımız ile verisi açıklanan OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen 2’nci, G20’de ise 4’üncü ülke olduk.

İŞ DÜNYASI NE DEDİ?
NAİL OLPAK DEİK Başkanı: Yılın ilk çeyreğinde özellikle sanayi sektörüne dikkati çekmiştik. Son dönemlerde negatif büyüyen sanayi sektörünün ikinci çeyrekte yüzde 6.1 oranıyla pozitife dönmesi iş dünyamız açısından oldukça değerli. Beklenen faiz indirimlerinin ve diğer destekleyici adımların tüm sanayi sektörünü ve genel anlamda ekonomimizi olumlu etkilemesini bekliyor ve ümit ediyoruz. İhracatımız yüzde 1.7 artarken ithalatımızın yüzde 8.8 artması dikkatle izlenmesi gereken bir nokta. Toplam ithalat içindeki tüketim harcamaları ithalatı ise dikkat çekici.
Yatırımların yüzde 8.8 artması da önemli bir veri.
BURHAN ÖZDEMİR Müsiad Başkanı: Türkiye ekonomisinin yaşanan küresel belirsizlikler karşısındaki direnci ve dinamizmi güçlü. Gıda güvenliği ve kırsal kalkınma açısından çok önemli olan tarım sektörü önümüzdeki dönemde odaklanılması gereken önemli alan. İş gücü ödemelerinin yüzde 42 artması olumlu. İş gücü ödemelerinin cari fiyatlarla gayrisafi katma değer içerisindeki payı geçen yılın ikinci çeyreğinde yüzde 38.8 iken, bu oran bu dönemde yüzde 38.4 oldu. Söz konusu gerileme dikkatle izlenmeli.
Büyümenin toplumsal tabana yayılması adına emeğin verimlilikle birlikte daha adil paylaşılması önümüzdeki dönemin öncelikli hedeflerinden olmalı.

MUSTAFA GÜLTEPE TİM Başkanı: İhracat tek başına büyümeye artı 0.4 puan katkı yaptı. Buna rağmen ithalattaki artış nedeniyle net ihracatın katkısının eksi 1.4 puan oldu. Daha yüksek oranda artan ithalat bu katkıyı fazlasıyla gölgeledi. Net ihracatın üst üste üç çeyrektir negatif katkı vermesi, büyümenin giderek iç talep ve ithalata dayalı bir yap-ı ya büründüğünü gösteriyor. Oysa sağlıklı ve kalıcı bir büyümenin ancak üretim ve ihracatla gerçekleşebileceğini unutmamamız gerekiyor.
ORHAN AYDIN ASKON Başkanı: Önümüzdeki dönemde para ve maliye politikalarının koordinasyonu ve yapısal reformlar büyümenin kalitesi ve sürdürülebilirliği açısından kritik önem taşıyacaktır. Bu nedenle mevcut ekonomi politikalarının disiplinli bir şekilde yürütülmesinde yarar görmekteyiz. Uzun bir süredir tasarruf odaklı, enflasyonla mücadeleyi önceleyen bir ekonomi yol haritası icra edildi. Doğal olarak bu şartlar içerisinde her alanda rakamları küçültmeye çalışıyorduk. Büyüme rakamlarında da beklentilerimiz bu doğrultudaydı. Ne var ki inşaat, sanayi, bilgi ve iletişim, ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmetleri sektörlerinde büyümeyi tetikleyen itici güçler gördük. Tarım sektöründe küçülme dikkate alınıp, çiftçiye sahip çıkılmalı.
GÜRSEL BARAN ATO Başkanı: Bu veriler, Türkiye ekonomisinin potansiyelini ve dayanıklılığını ortaya koyuyor. İş dünyamız adına umut ve mot-i vasyonumuz daha da arttı. İkinci çeyrekte yıllık bazda beklentilerin üzerinde gelen yüzde 4,8’lik ivmeyi ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamak açısından KOBİ’lerimizin finansmana erişiminin desteklenmesi kritik önem taşıyor. KOBİ’lerimizin desteklenmesi, üretim ve ihracatta yeni rekorların kapısını aralayarak, büyümeyi sürdürülebilir kılacaktır.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu