Diyarbakır’da 8 saat süren ‘kuzen’ işkencesi: Anlattıkları kan dondurdu! ‘Gömsem kim seni bulacak?’


‘KİM SENİ BULACAK’
4 kişinin gelip kendisini apar topar arabaya bindirip götürdüğünü ileri süren Murat Hilez, “Bunu şantiyeye götürün dediler. Çıkarken kardeşi silahı çenemin altına dayadı, beni tehdit etti. Kafama iki kez kabza ile vurdu. Gideceğimiz yere kadar silahı belimden çekmediler. F.H. oraya geldi, benden telefonlarımı istedi. Araçta kaldığını söyledim. Arabasının anahtarını alın dediler. Vermeyince elimi, kolumu plastik kelepçe ile bağlayıp yere yatırdılar. Zorla cebime girip arabamın anahtarını çıkartıp V.H., A.H., arabamın içinden telefonlarımı alıp getirdiler. Telefonlarımı rızamın dışında görüntülerimize, özelime, Whatsapp’larıma, her şeyime girip tek tek incelediler. Sonra telefonumu verdi. Tekme tokat, küfürler edildi. O sırada F.H., ‘Seni burada öldürsem, burada bu toprağın altında gömsem kim seni bulacak.’ İtirafname yapacaksın dediler. Bir borçla alakalı biri onu icraya vermiş. Bu borcu sen yapmışsın, avukatın itirafnamesini vereceksin. Benim avukatım, ama o adam icraya vermiş. Aynı avukattır, benim alakam yok dememe rağmen 8 saat orada hem beni darp edip, hem de ellerim kelepçeli beni soğukta beklettiler. Daha sonra kulübenin içinde bu kağıda yazıp imzalayacaksın. İtirafnameni yapacaksın. ‘Diyeceksin ki bu işi, her şeyi yapan planlayan benim, Z.O.’dur, ikimiz beraber yapmışız.’ Daha sonra lavabo bahanesiyle kendimi sokağa atıp ticari taksinin içine girdim. Kendileri gelip beni ticari taksinin içinden zorla çıkartılar. ‘Taksiciye bu hırsızdır, hırsızdır’ deyip taksiciyi durdurdular. Kendimi yere attım. Orada trafik polisleri vardı, görünce kaçtılar. Orada üstüm başım yarı çıplak. KGYS kameralarının altındayım zaten. Daha sonra güvenlik güçleri geldi. Amca çocuklarım, şikayette bulundum. Savcılık ifadelerimizi aldı. Emniyette ifade verdim. Allah rızası için bu, onun yanına kar kalmasın. Eskiden ortaktık, icralık durumumuz yok. 4 senedir görüşmüyoruz” diye konuştu.



