YAZARLAR

DİLEK GÜNGÖR / İmalatçı KOBİ’ler için finansman paketi geliyor

Malumunuz, yaklaşık iki yıldır ekonomi yönetimi yeni bir ekonomik programı uyguluyor. Hem de kararlılıkla… Ana hedefi dezenflasyon olan programla cari açık önemli ölçüde geriledi, risk primi azaldı ve rezervler güçlendi. 2 yıllık gösterge tahvil faizi son dönemde yaklaşık 350 baz puan düşerek yüzde 46 seviyesinde. CDS‘de 300 baz puan bandı kırıldı. Rezerv birikimi yeniden başladı. 16 Mayıs ile sona eren haftada net rezervler 2.4 milyar dolar artışla 39 milyar 986 milyon dolara ulaştı. Böylece iki haftada 7.2 milyar dolar rezerv artışı oldu. Brüt rezervler de yüzde 0.9 artışla 145 milyar 657 milyon dolara yükseldi.
Mayıs 2023’te 55.1 milyar dolar olan yıllık cari işlemler açığı mart ayı itibarıyla 12.6 milyar dolara geriledi. Altın hariç cari denge 1.6 milyar dolar fazla verdi. Enerji ve altın hariç fazla 51.6 milyar dolar oldu. Yıllık enflasyon son 11 ayda 37.6 puan azalarak nisanda yüzde 37.9’a geriledi. AB tanımlı genel yönetim borç stokunun GSYH’ye oranı 2024 yılında yüzde 24.7 ile tarihi düşük seviyeye gerileyerek Maastricht Kriteri olan yüzde 60’ın oldukça altında gerçekleşti.
Türkiye‘nin toplam borcunun GSYH’ye oranı yüzde 92 ile gelişmekte olan piyasalar ortalamasının (yüzde 245) ve küresel ortalamanın (yüzde 325) çok altında…
Anlayacağınız makro tarafta işler toparlanma evresinde…
Peki ya makrodaki kazanımlar vatandaş ve reel sektöre yansıyor mu?
Kritik soru bu bence…
Hemen hemen her gün bir iş insanının ya da iş dünyası örgütünün açıklamasına rastlıyoruz. Birçoğu artan maliyetler, Avrupa pazarındaki düşük fiyatlar, yavaşlayan iç talep nedeniyle ‘tamam mı, devam mı?’ noktasındalar. Her sektörde nakit akışı problemi var. Üretimini Türkiye’den yurtdışına kaydıran şirketlerin sayısını her geçen gün artırıyor. Konkordato dalgası büyüyor. Geçici mühlet kararı yüzde 145 artışla 782’ye çıktı. İflas kararı verilen şirket sayısı yüzde 51.4 artışla 53’e yükseldi. Satılık ve kiralık fabrika ilanları artmış durumda. İşten çıkarmalar başladı. En son Türkiye’nin dev holdinglerinden Zorlu ve Koç‘tan bu yönde açıklama geldi.
Velhasıl, sanayide durum pek iç açıcı değil!
Hani derler ya, ‘Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir’ diye… Yaklaşık 1 yıl önce programın reel sektör bacağında yaratacağı sıkıntılara ‘Makro tamam sıra mikroda’ diye bir yazıyla değinmiştim. Ekonomi yönetimi o dönemde sert iniş tehlikesi görmüyordu. Ben proaktif kararlarla önümüzdeki dönemde oluşabilecek riskleri bertaraf edebileceklerini vurgulamıştım. Kredi Garanti Fonu mekanizmasının devreye alınması gerektiğini söylemiştim. Şimdi belli ki, reel sektör tablosundaki kötüleşme hükümetin de gündemine girmiş… Dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan dönüşü uçakta yaptığı konuşmada, Kredi Garanti Fonu’nu önemsediğini belirterek, “Bu noktada adım atıp Kredi Garanti Fonu’ndan tulumbaya suyu dökmekte fayda var ki hareketlensin. İnşallah yeni dönemde çok daha farklı bir adımı atacağız. Şu anda bunun hazırlığı içerisindeyiz” dedi.
Öğrendiğim kadarıyla, Hazine ve Maliye Bakanlığı önümüzdeki günlerde reel sektörü rahatlatacak bazı mekanizmaları devreye alacak. Özellikle imalatçı KOBİ’lerle ilgili bir hazırlık tamamlanmak üzere… Yakında açıklanacak.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu