YAZARLAR

DİLEK GÜNGÖR / Fahiş kirayla mücadelede yeni dönem başlıyor

Malum, son dönemde hayat pahalılığıyla mücadele eden vatandaşın en önemli gündemi yüksek kiralar… Hatırlayın, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü‘nün (OECD) verilerine göre, Türkiye, 2015’ten bu yana kira fiyatlarında en çok artışı gören ülke oldu. Türkiye’deki kira fiyatları 2015’ten 2024’ün son çeyreğine kadar nominal olarak yüzde 996 oranında artmış. Türkiye’de bir ev satın alabilmek için ortalama gelirle yaklaşık 20-25 yıl boyunca, başka hiçbir harcama yapmadan çalışmak gerekiyor. Üstelik yüksek faiz ortamı da vatandaşın konuta erişimini zorlaştırıyor. Hal böyle olunca da milyonlarca vatandaş için ‘ev almak hayal’ haline geldi. Yüksek kiralar da dar ve orta gelirlilerin en büyük sorunu oldu.
Hükümet de meseleyi çözmek için harekete geçti.
Dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın katılımıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Başakşehir‘de düzenlediği ‘Yüzyılın Konut Projesi’ lansmanı vardı. Erdoğan 500 bin sosyal konut projesinin detaylarını açıkladı. Konutlar aylık 6 bin 750 liradan başlayan taksitlerle ödenecek. Satın alma bedeli 1 milyon 800 bin liradan başlayacak. Yüzde 10 peşinat ve 240 ay vadeyle satışa sunulacak. Şehit aileleri, gaziler, engelliler, emekliler, 3 ve daha fazla çocuklu aileler ile gençlere özel kontenjan ayrıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum‘un söylediğine göre, 2 milyon vatandaş bu konutlara yerleşmiş olacak.
Sosyal konut projesinin en önemli ayağı da kiralık sosyal konutlarolacak. Türkiye’de ilk kez uygulanacak proje İstanbul‘dan başlayacak. İlk etapta 15 bin sosyal kiralık konut yapılacak. Kiralar bölgedeki rayiç bedellerinin altında olacak. Bu konutlardan belirlenen kriterlere uygun vatandaşlar faydalanabilecek. Evler 3 yıl süre ile kiralanacak. Kiralanan konutların yönetimi, bakımı ve denetimi sağlanacak. Bu sayının daha sonra artırılması başka illerde de sosyal kiralık konutlara hız verilmesi planlanıyor. Devletin kira piyasasına mülk sahibi olarak girmesi konutların yapılacağı yerlerde fiyatları aşağı çekecektir. Fakat sözleşmenin tarafı devlet olacağı için hukuki altyapının çok iyi kurgulanması gerekiyor. Kira artış oranlarının nasıl belirleneceği, kurada çıkıp, kira sözleşmesinde hak sahibi olan kişinin daha sonra o evi başkasına daha yüksek fiyattan kiralayıp kiralamayacağına ilişkin denetimin nasıl yapılacağı veyahut bu tip durumlarda caydırıcılığın nasıl olacağı gibi bazı konular henüz netleşmedi. Önümüzdeki günlerde buna ilişkin yasal mevzuat da TBMM‘ye sunulacaktır.
Dünyada sosyal kiralık konut projesi var mı, derseniz…
Elbette var.
İngiltere‘de 1950’lerde yılda 170 bin konut inşa edilmiş. 1960’larda toplam konut stokunun dörtte biri sosyal konutlar. 1980’den sonra sosyal konutlarda oturan kiracılara evlerini satın alma hakkı tanınmış.
Belçika‘da dezavantajlı ve düşük gelirlilerin sosyal konutları kiralaması veya satın alması için uygun finansman koşullarını sağlayacak farklı uygulamalar var. Doğal afetler ve yangın gibi çeşitli sebeplerle evini kaybedenlerin toplam en fazla sekiz ay kalabilecekleri “geçiş evleri” yapılmış. Hollanda, Avrupa’da sosyal konut alanında en iyi örneklerden. Sosyal konutlar, toplam konut stokunun yaklaşık yüzde 32’si. Kiralık konutun yüzde 75’i de sosyal konutlar. Almanya‘da yapı tasarrufu sandıkları üzerine kurulu bir sosyal konut sistemi var. Çoğu kiralama şeklinde ihtiyaç sahiplerine sunuluyor. Devlet, kiraların tavan fiyatlarının belli bir düzeyde tutulmasını sağlıyor. Fransa‘da kiralık sosyal konutlar, piyasadaki diğer konutlardan yüzde 30-40 arası daha düşük fiyatlı.
Velhasıl, sosyal devlet anlayışı olan her ülkede erişilebilir sosyal konut uygulamaları bir sosyal politika aracı olarak var. Türkiye‘de de esasında bu politika 2002 sonrasında AK Parti’nin iktidara gelmesiyle ivme kazandı. Alt gelir grubuna yönelik ulaşılabilir konut üretiminde daha etkin rol oynamaya başlayan TOKİ, 1984-2002 arasında sadece 43 bin 145 konut üretmişken, 2003-2025 arasında bu rakam 1 milyon 740 bine çıktı. Başlayacak olan 500 bin sosyal konut projesi de Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal devlet gücünü tüm dünyaya göstermesi açısından yine önemli bir hamledir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu