YAZARLAR

DİLEK GÜNGÖR / Emine Erdoğan’dan ‘Eko-kırım’ çıkışı

İstanbul, Sıfır Atık Vakfı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği ile Tarım ve Orman Bakanlıkları’nın katkılarıyla düzenlenen uluslararası bir foruma ev sahipliği yapıyor. Forumun konusu ‘Sıfır Atık‘. Malumunuz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan‘ın girişimiyle ‘Sıfır Atık’ meselesi sadece Türkiye’nin değil dünyanın da gündemine girmiş durumda. Hatırlarsınız, 2022’de Birleşmiş Milletler‘de (BM) ‘İyi Niyet Beyanı’ imzalandı. BM Genel Kurulu’na sunulan sıfır atık konulu karar 105 ülkenin oy birliğiyle kabul edildi. Emine Erdoğan’ın öncülüğünde başlayan hareket küresel boyuta taşındı.

Biz de dün A Para Yayın Koordinatörü Özlem Doğaner’le birlikte çevre konusunda dünyanın en kapsamlı buluşmalarından biri olan forumun açılışına katıldık. Emine Erdoğan konuşmasında Sıfır Atık Hareketi başladığından bu yana geçen 8 yılda Türkiye’de geri kazanım oranının yüzde 36’ya çıktığını, ekonomiye 256 milyar lira kazanç sağlandığını, 74.5 milyon ton atığın geri kazanıldığını anlattı. Açıklamalarının en çarpıcı bölümü ise Gazze’yle ilgiliydi. Erdoğan, İsrail’in Gazze’de hem tarihin en vahşi soykırımını hem de ‘eko-kırım’ yaptığını vurguladı.
Savaşın çevreye verdiği tahribatı da rakamlarla dile getirdi: Gazze’deki yıkımda 61 milyon ton enkaz kaldı. Ağaç mahsullerinin yüzde 97’si, yıllık mahsulün yüzde 82’si, çalılık alanların yüzde 95’i yok oldu.
Emine Erdoğan’ın vurguladığı ‘eko-kırım’ kavramı bir süredir uluslararası arenada da tartışılıyor.
Kavramı ilk olarak Fransız hukukçu ve filozof René Dubos ile Amerikalı biyolog Arthur Galston‘ın ortaya attığı söyleniyor. İklim değişikliği, çevre kirliliği ve biyo çeşitlilik kaybı gibi küresel çevre sorunları insanlığın yaşamını ve refahını tehdit etmeye başlayınca “ekokırım yani doğayı katletmek uluslararası bir suç olmalı mı?” tartışması başladı. Uluslararası Ceza Mahkemesi‘nde (UCM) yayınlanan raporlarda ‘suç’ olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilse de henüz somut adımlar yok. Fakat birçok ülke kavramı iç hukukuna geçirdi. Belçika, Fransa, Hollanda, Peru, Arjantin, İtalya ve İskoçya gibi ülkelerde mevzuatlara girdi. AB, Çevre Suçları Direktifi’ni uyarladı. Avrupa Konseyi, çevrenin ceza hukuku yoluyla korunmasına yönelik bir sözleşmeyi kabul etti. Eko-kırım suçunu kabul etmek belki dünyanın şu anda yaşadığı sorunları çözemez ama hesap verilebilirliği artırır, uluslararası şirketlerin politikalarını çevre hassasiyetiyle dizayn etmesini sağlar.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu