DİLEK GÜNGÖR / Ekonomide 5G devrimi


Türkiye’yi dijital geleceğe kendi teknolojisiyle geçirecek 5G için dün altyapı ihalesi yapıldı. 5G teknolojisi 1 Nisan itibarıyla hayatımızda olacak. Altyapı ihalesinde Türk Telekom, Turkcell, Vodafone 11 frekans için devlete KDV dahil 3 milyar 534 milyon dolar ödeyecek. İhalede her operatör kendi planlamasına göre frekansların sahibi oldu.
Peki 5G Türkiye’ye ne sağlayacak?
5G teknolojisi sadece internet hızını 10 kat artırmakla kalmayacak. Ülkede üretimden perakendeye, sağlıktan ulaşıma kadar birçok sektörde dijital dönüşümü hızlandıracak. Sanayi üretiminden e-ticarete ve ihracata birçok alana olumlu yansıyacak bir gelişmeden bahsediyoruz.
Gelin meseleyi biraz daha açalım…
5G teknolojisi 4G’ye kıyasla 10-100 kat daha yüksek veri hızı sunuyor. Ayrıca 5G’nin gecikme süresi 1 ms’ye kadar düşebiliyor. Yani cihazlar arası iletişimde gecikme süresi milisaniyeler düzeyine inecek. 5G, aynı anda kilometrekare başına milyonlarca cihazın haberleşmesine imkân sağlayacak. Daha etkin frekans kullanımıyla cihaz başına enerji tüketimi de azalacak.
Bunlar hayatımızda neyi değiştirecek derseniz…
Örneğin sanayi sektöründe, 5G teknolojisinin devreye alınmasıyla yüksek hız, düşük gecikme ve çoklu cihaz bağlantısı sayesinde üretim hatlarında makineler, robotlar ve sensörler eş zamanlı çalışabilecek. Milyonlarca cihaz aynı anda birbiriyle kesintisiz şekilde haberleşecek. Bu etkileşim gerçek zamanlı olacağı için üretim hatları daha verimli, enerji kullanımı daha akıllı ve hizmet ağları daha etkin hale gelecek. Böylelikle, 5G, nesnelerin interneti (IoT), akıllı şehirler, akıllı fabrikalar için büyük bir avantaj sağlanacak. 4G’de internet hızı nedeniyle yetersiz kalan araçlar arası iletişim ve trafik altyapısıyla haberleşme gerçekleşecek. Otonom araçlar, 5G sayesinde birbirleriyle anlık iletişim kuracak. Yol güvenliğinin artmasıyla trafik kazaları azalacak. Akıllı sayaçlar, trafik ışıkları da 5G teknolojisiyle birbiriyle haberleşebilecek. Uzun zamandır var olan ama yüksek gecikme süreleri nedeniyle yapılmayan robotik cerrahi sistemlerle ameliyatlar hızlanacak. 5G banka ve sermaye piyasalarında da gecikme sürelerini düşük seviyeye indirdiği için yatırım işlemlerinin hızlanmasını sağlayacak. Bankacılık operasyonlarında otomasyon hızlanarak maliyetler düşecek. Akıllı ev finansal hizmetleri veya araç bankacılığı gibi yenilikçi dijital bankacılık deneyimlerinin önü açılacak. 5G ile tarımda toprak nemi, sıcaklık, gübre seviyesi, hastalık riski gibi veriler gerçek zamanlı izlenebilecek. Bu verimi artıracak. Yeni teknoloji lojistik sektörüne de fayda sağlayacak. 5G’nin düşük gecikme süresi ve gelişmiş güvenilirliği, verilerin neredeyse anında iletilebilmesini sağladığı için otonom lojistik araçları da bu teknolojiyle müşterilerine daha ucuz ve daha verimli hizmet sunabilecek. Türkiye’nin yüksek deprem riski dikkate alındığında, 5G teknolojisiyle, dron ve robotların 1-10 milisaniye seviyelerinde eşgüdümle çalışmasıyla enkaz altındaki kişiler daha hızlı ve doğru tespit edilebilecek.
Tüm bu dijital dönüşümün elbette ekonomiye yansıması da olacak.
Bunun için çeşitli hesaplamalar var. Dünyadaki örnekler, 5G’nin üretim süreçlerinden perakende alışveriş deneyimine kadar pek çok alanda verimlilik ve yenilik sağladığını gösteriyor. Uluslararası Mobil Cihazlar Derneği’nin (GSMA) verilerine göre 5G teknolojisi 2030 itibarıyla küresel ekonomiye yaklaşık 1.4 trilyon dolar düzeyinde katkı sağlayacak. Bunun yarısından fazlası da imalat sanayinden gelecek. GSMA’nın raporuna göre, 5G’nin küresel üretimi doğrudan artırma etkisi yüzde 4 civarında olacak. Türkiye’de de benzer çalışmalar yapıldı. 5G’nin sanayi ve ticarette yaratacağı ivmeyle Türkiye’nin ihracat kapasitesinin artacağı vurgulanıyor. 5G teknolojisinin devreye girmesiyle Türkiye’nin toplam ihracatının 15 yılda 7.4 milyar dolar fazladan artacağı söyleniyor. 5G’nin 2030’a kadar Türkiye ekonomisine 100 milyar dolar katkı ve 1.5 milyon istihdam sağlaması bekleniyor.
Türkiye 5G yolculuğunu kendi altyapısıyla, mümkün olduğunca da yerli ve milli ürünler kullanarak yapacak. Bu, Milli Teknoloji Hamlesi’ne katkı sağladığı gibi dijital bağımsızlığın önünü de açacak. Belli bir takvim dahilinde 5G’de operatörlere yüzde 60’a kadar yerli ürün ve yüzde 30’a kadar milli haberleşme ürünü kullanma şartı getirildi. 2015’deki 4.5G ihalelerinde yatırımların yüzde 45’ini yerli malı vergili ürünlerden sağlama şartı vardı. Bu ihalede oranın daha da artırılması sektörde yerli bir ekosistem oluşturulması açısından da önemli…
Sözün özü, 5G ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sık sık vurguladığı ‘teknolojik bağımsızlık’ta bir eşik aşılmış olacak.