EKONOMİ

Devlet-Millet Projesinde Kritik Kavşak…

Öyle anlaşılıyor ki Kandil‘in de baskısıyla DEM Partililer, PKK terör örgütünün silah bırakma zamanlamasını önden ilan etme telaşına kapıldılar. Taşların yerli yerine oturmasıyla planlanan ilk adım, DEM’liler tarafından neredeyse gün ve yer verilecek kadar aleniyet kazandı. Bu yaklaşım tarzı da gösteriyor ki PKK’nın fesih kararı ve silahlara veda açıklamasından sonraki en kritik kavşağa girilmiş durumda. Unutmayalım… Karşımızda, yıllarca silaha yaslanmış, silahla yaşamış, kanlı silahla konuşmuş oldukça karmaşık, hatta kemikleşmiş bir örgüt yapısı var. Böylesine kompleks bir yapının silahtan arındırılması ne kadar hassas ise örgütün yerleşik dinamiklerinden sıyrılması da o kadar hassas olacak. Yani, örgüt silahı bıraksa da -sinir uçlarımıza basan- terminolojisini kısa sürede bırakmayacak!

***

Bugünden ileriye baktığımızda, hepimiz için özellikli şartların ortaya çıkacağına kuşku yok. Bundan sonrasında… Yeni ortamı anlamak, yol kazası riskini yönetmek, zihinsel dönüşümü gerçekleştirmek, hatta toplumsal hazmetme kapasitesini geliştirmek gerekecek. Hem zor ve zorlu hem de haftalar, aylar, belki de yıllar içinde yoğrulacak kararlar dizisi tartışılacak. “Örgüt silah bıraksın ama…” diye başlayan şartlı cümlelerin kurulacağı dönem de artık geride kalmakta. Elbette, anayasamızın ilk 4 maddesinin teminatı altında, içselleştirmesi zaruri tedbirler de gündemde yer tutacak. Bir başka anlatımla, tarihi hafızayı silmeden… Bir yandan Terörsüz Türkiye‘nin kodlarını yazmak, diğer yandan da yeni yazılımın çıktılarına uyum sağlamak her birimizin ödevi haline gelecek!

***

Türkiye’nin terörle mücadele yılları gösterdi ki… Şehit evlatlarını “Vatan sağ olsun” diyerek ölümsüzlüğe uğurlayan ana-babaların vakarı bizleri bir arada tuttu. Bölücü örgütün ve emperyalistlerin bitmek bilmeyen oyunlarına karşı bin yıllık kardeşlik, akrabalık ve inanç bağı bu ülkenin parçalanmasına dair senaryoların yırtılıp atılmasını sağladı.
Geçmişte…
PKK terör örgütünün sözde ateşkes ilan ettiğini gördük. Örgütün, sözde çatışmasızlık açıklamalarını duyduk. Veya teröristlerin sınırın dışına çekildiğine yönelik beyanları dinledik. Pek çoğu taktik manevradan ibaret kalan o hamlelerin ardından PKK’nın yüzlerce kanlı terör saldırısını yaşadık ve lanetledik.
Umalım ve dileyelim ki… Bu kez bambaşka gelişme ile karşı karşıyayız. “Bu bir ilk!” Terör örgütünün silah bırakması 40 küsur yılda ilk kez söz konusu oluyor. Kuşkusuz, silah bırakma anlık görüntü ya da al-ver süreci değil. Ön koşulsuz tamamlanması gereken, sündürülmeden ve araya şeytani unsurların karışmasına fırsat verilmeden neticelenmesi gereken bir süreç.
Tam da bu nedenle… Silah bırakmanın şekli, silah teslim esasları, belirlenen noktalarda silah bırakmanın kesintisiz sürdürülmesi ve nihayete erdirilmesi hayati önemde.
Sonrası…
Bütünüyle milli iradenin tecelligâhının görev ve sorumluluğuna emanet edilecek.
Meclis’te kurulacak komisyon, bu milletin duyarlılıklarını en önde tutarak, silahların kalıcı olarak aradan çıkması için soğukkanlı, aceleye getirmeden, kararlılığından da taviz vermeden, kararında düzenlemeleri kamuoyunun bilgisine sunacak. Halkın iradesi, Meclis’in inisiyatifi, yasal çerçevenin sınırlarını belirlemekle kalmayacak, pratikteki yansımalarına göre ince ayarlarla da yola devam edilecek.
Dediğim gibi…
Hepimizi ilgilendiren, tarihin akışını değiştirecek, ihtiyatlı iyimserlikle yaklaşmamız gereken devlet-millet projesi için kritik kavşaktayız. Allah, sonunu hayreylesin inşallah…

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu