FOTO HABER

Deprem korkusu, kaygı ve hazırlık: Gerçek tehdit karşısında sağlıklı bir yaşam mümkün mü?

Örneğin:

Depremle ilgili bu konuda otorite olan kurumların önerilerini uygulamak

Evimizin zemin ve yapı güvenliğini kontrol ettirmek,

Acil durum çantası hazırlamak,

Deprem olduğunda işyerinde ve evde yapılması gerekenleri planlamak ve prova etmek
Aile bireyleriyle tahliye planı yapmak,

İlk yardım eğitimi almak

Evimize veya işyerimize yakın acil toplanma yerlerini ve oraya nasıl gidileceğini bilmek
Ve en önemlisi depreme karşı önlemlerle ilgili toplumsal bir dayanışma ve iş birliği geliştirmek
Bu gibi adımlar kaygıyı azaltır ve kendimizi daha güvende hissetmemizi sağlar.

Unutmayalım:

Kaygı, bedenin alarm sistemidir. Bu sistem, ilkel doğada hayatta kalmamıza yardım etmiştir. Bugünse aynı sistemi, zihinsel tehditler ya da belirsizlikler karşısında da kullanıyoruz. Ancak kaygının asıl amacı zarar vermek değil, korunmamızı sağlamak için bizi harekete geçmeye teşvik etmektir. Onu bastırmak değil, anlamlandırmak ve sağlıklı tepkilerle yönetmek gerekir.

Özetle;

Korkmak ve kaygı duymak; insani, hatta gereklidir. Ama asıl olan, bu duyguları yerinde ve dengeli kullanarak, edilgen kalmak yerine bilinçli ve hazırlıklı bireyler haline gelebilmektir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu