GÜNDEMMANŞETLER

Demokrasinin kara lekesi 27 Nisan Muhtırası: Üst üste paylaşımlar

Cumhurbaşkanı seçimi bahane edilerek, 27 Nisan 2007’de Genelkurmay Başkanlığının internet sitesine konulan ve Türk demokrasisinin “kara lekesi” olarak anılan “e-muhtıra”nın üzerinden 18 yıl geçti.

DEMOKRASİYE KARA LEKE

Daha önce birçok kez askeri müdahale yaşayan Türk demokrasisi, 27 Nisan 2007’de bu kez “e-muhtıra” ile karşılaştı. 2007’deki cumhurbaşkanı seçimleri bahane edilerek Genelkurmay Başkanlığının sitesinde yayımlanan bildiri, Türk demokrasisinin “kara lekesi” olarak anıldı.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik 27 Nisan Muhtırasının yıl dönümüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İşte Çelik’in sözlerinde öne çıkanlar:

“27 Nisan” siyasi hayatımızın sembol günlerinden biridir. Demokrasimiz , 2007 yılının 27 Nisan’ında, TBMM tarafından gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde askeri vesayetçi anlayışın bir muhtıra teşebbüsü ile karşılaştı. Askeri vesayetçi zihniyet Cumhurbaşkanı seçim sürecine müdahale etmek amacıyla, “Cumhurbaşkanı Cumhuriyete sözde değil, özde bağlı olmalıdır” diyerek bir kere daha keyfi yaklaşımlar için Cumhuriyetimizi istismar ederek Meclis iradesini ve hukuku hiçe sayma yoluna gitti. Bütün muhtıralarda olduğu gibi hemen yargı vesayeti devreye girdi ve ardından demokratik iradeye karşı bazı odaklar tarafından mitingler organize edildi. Yine Cumhuriyetimizi sömürerek, Cumhur’un iradesine karşı yapılan bu mitinglere “Cumhuriyet mitingleri” denildi.

“CUMHURBAŞKANIMIZIN CESARETİ VE KARARLILIĞI…”

Demokrasimizi çalmak isteyenler bir kere daha Cumhuriyetimizi kirletmeye kalktılar. Sayın Cumhurbaşkanımız o zaman Başbakandı. Sözde muhtıra teşebbüsüyle beraber Ankara yine koyu bir karanlığa gömülmüştü ve Hükümetimizin sonunun geldiği kanaati yayılmaya çalışılıyordu. Hesap edemedikleri şey ise Cumhurbaşkanımızın bedeli ne olursa olsun “EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR” ilkesine bağlılığı ve tüm kadrolarımızın bu mücadeleyi vermek için dimdik ayakta ve hazır oluşuydu. Ankara’ya koyu bir karanlık gibi çöken o geceyi sabaha dek tüm zerrelerine kadar hatırlıyorum. Cumhurbaşkanımızın cesareti ve kararlılığının önderliğinde o geceyi tüm demokratik mücadele gücümüzü yeniden inşa ederek geçirdik.

“AK PARTİ DEMOKRATİK MÜCADELENİN PARTİSİDİR”

Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir Başbakan ve hükümet muhtıraya direndi. O gece demokrasi tarihimiz yeniden yazıldı. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla muhtıra teşebbüsüne verilen cevapta, “Başbakan’a bağlı bir kurum olan Genelkurmay Başkanlığı’nın herhangi bir konuda hükümete karşı bir ifade kullanması demokratik bir hukuk devletinde düşünülemez” açıklaması yapıldı. Böylece Cumhuriyetimizi, demokrasimizi ve kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’mizi sömürmeye çalışanlara geçit verilmedi. Bu direniş, demokrasimiz için devrim niteliğinde bir siyasi kararlılıktı. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerçekleştirdiğimiz demokratik devrimlerin “Milli İrade” lehine en dönüştürücü duruşlarından biri budur. Bu duruş sayesinde MUHTIRA TEŞEBBÜSÜ KÂĞIT PARÇASINA dönmüştür. AK PARTİ, SANDIK SİYASETİNİN, MİLLET İRADESİNİN VE DEMOKRATİK MÜCADELENİN PARTİSİDİR. TARİHİMİZ BUDUR, BUGÜNÜMÜZ BUDUR, GELECEĞİMİZ DE HEP BÖYLE OLACAKTIR.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu