Demokrasi şehidi Adnan Menderes 64’üncü ölüm yıl dönümünde kabri başında anıldı

27 Mayıs 1960 darbesi sonrasında 17 Eylül 1961’de idam edilen demokrasi şehidi eski başbakan Adnan Menderes idam edilişinin 64’üncü yıl dönümünde Topkapı Anıt Mezardaki kabirleri başında anıldı. Törene İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul Valisi Davut Gül, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Ömer İleri, İBB Başkan Vekili Nuri Aslan, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, İstanbul Emniyet Müdürü Selami Yıldız, İstanbul İl Jandarma Komutanı Korgeneral Yusuf Kenan Topcu, Adnan Menderes’in gelini Ümran Menderes ile vatandaşlar katıldı. Törende Adnan Menderes ile Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu için dua edildi. Törene katılanlar Menderes, Polatkan ve Zorlu’nun anıtına karanfil bıraktı. Sonrasında ise Aydın Menderes ile Turgut Özal’ın kabrini ziyaret etti.
“HİÇBİR ŞEY BU GÜNAHIN ÜSTÜNÜ ÖRTEMEZ”
Törende konuşan 27 Mayıs mağduru eski bakanlardan Tevfik İleri’nin torunu olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, “Bu süreçte bedel ödeyen ancak milli irade noktasındaki duruşundan kesinlikle vazgeçmeyen dedem merhum Tevfik İleri’nin de içinde bulunduğu tüm büyüklerimizi rahmet ve minnetle anıyor. Ruhları şad olsun. Bizler bu büyüklerimizi mağdurlar olarak değil milletimizin demokrasi yolculuğunun taşlarını döşeyen muzaffer siyasetçiler olarak yad ediyoruz. 27 Mayıs darbesinin millete zorla bayram olarak kutlatıldığı günlerden Cumhurbaşkanımızın ve yönetici kadrolarımızın çabalarıyla artık Yassıada hukuk tiyatrosunun yok sayıldığı darbeden mesul olan zihniyetin dahi darbeler kötüdür demek zorunda kaldığı bir Türkiye’ye şükürler olsun ulaştık. Tüm atılımları ve hizmetlerine karşın Demokrat Parti iktidarından da memnun olmayanlar olmuş olabilir ve vardır da. Ancak hiçbir gerekçe, hiçbir eleştiri, seçimlere aylar kala bütün devlet sorumlularını silah zoruyla indirip bir koca kadronun vatan haini ilan edildiği bir başbakanın ve iki bakanın idam edildiği bir süreci dolaylı dolaysız içinde olma ve yıllar boyu bu şehitler hakkında tezgirat yapma günahının üstünü örtemez” dedi.
“CHP ÖZÜR DİLEMELİDİR”
CHP’nin Türk Milleti’nden özür dilemesi gerektiğini söyleyen İleri, “27 Mayıs’a giden süreçte siyasi faaliyetlerini bahar taarruzu olarak isimlendiren bir parti bugünlerde dahi çalışmalarını büyük taarruza ve kurtuluş savaşına benzetiyorsa o günlerde kıyma makinesi yalanlarını yayanlar bugünlerde sokak çağrılarında bulunuyorsa o günlerde Demokrat Parti iktidarının daha üçüncü ayında memleketin uçuruma gittiğini söyleyenler bugün de karanlık tünellerden bahsediyorsa toplum olarak ciddi bir şekilde konuya eğilmeliyiz diye düşünüyorum. Siyaset bir taraftan mücadele ama diğer taraftan müzakere sürecidir. Bizim verdiğimiz mücadele büyük tabloda evet kalkınma mücadelesidir. Ama bence her şeyin ötesinde memleketimizi bu arkaik muhalefet anlayışından kurtarma mücadelesidir. Burada tabii en önemli ödevin günümüz Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminde olduğu inancındayım. 27 Mayıs gerçeğiyle yüzleşmek, gerekli muhasebeyi yapmak ve o korkunç süreçteki dahlinden dolayı bu milletten özür dilemek halen devam ettiğini gördüğümüz bazı reflekslerden kurtulmak noktasında önemli bir ilk adım olacaktır kanaatindeyim” diye konuştu.
“BU TOPRAKLARIN SARSILMAZ ONURUYDU”
Adnan Menderes’in kürsüde milletin sesi, meydanlarda milletin nefesi, Yassıada’da milletin vicdanı ve darağacındaysa bu toprakların sarsılmaz onuru olduğunu ifade eden törende konuşan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “Adnan Menderes, kürsüde milletin sesi, meydanlarda milletin nefesi, Yassıada’da milletin vicdanı ve darağacındaysa bu toprakların sarsılmaz onuruydu. Toprağa düşüp de milyonların kalbinde filizlenen bir yiğitti. Aydın’ın Çakırbeyli Köyü’nden çıkan o yiğit Anadolu evladı yeter söz milletindir diyerek milletimizin teveccühüyle cumhuriyet tarihimizin dokuzuncu başvekili oldu. Aziz milletimizin hayalini kurduğu büyük kalkınma hamlelerini başlattı. Fakat bu yürüyüş 27 Mayıs sabahı tank paletleriyle akamete uğratıldı. Milli irade vesayet çizmeleriyle çiğnendi. Yassıada işte o günlerde bir milletin onurunu edilmeye çalışıldığı bir utanç sahnesine dönüştü” dedi.
“TÜRKİYE YÜZYILININ İLK SATIRLARINI YAZIYORUZ”
Türkiye’nin tarihin her döneminde tehditlere maruz kaldığını aktaran Yerlikaya, “Tarihin her döneminde vesayet gölgeleri oldu. Terör tehditleri oldu. Ekonomik ve siyasi saldırılar oldu. Ama hiçbirisi bu aziz milleti yolundan çeviremedi. 27 Mayıs’ta açılan karanlık tünel, 12 Mart’la 12 Eylül’le 28 Şubat’la 27 Nisan’la uzatıldı. 15 Temmuz ise bu kirli zincirin kanlı bir halkasıydı. Ama bu aziz millet her seferinde aynı cümleyi daha gür bir sesle söyledi. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Tankı durduran yürek muhtıra yıkan irade darbeleri bozan sağduyu her bu cümleden doğdu. Bugün savunma sanayinden diplomasideki etkinliğimize enerjiden tarıma, teknolojiden, insani yardımlara kadar attığımız her adımda Menderes’in yarım kalan cümlelerini tamamlıyor ve Türkiye Yüzyılının ilk satırlarını yazıyoruz. Türkiye Yüzyılı yalnız bugünü değil yarınları da kucaklayan bir vizyondur. Bu vizyon dünden ders alan bugünü hakkıyla yaşayan yarını ise umutla inşa eden büyük bir yürüyüşün adıdır. Milletimizin iradesini hukukunu özgürlüğünü en güçlü şekilde tahkim etme sözüdür” açıklamasında bulundu.