
“Kadınları ve erkekleri iş hayatından koparmadan, aileleri güçlendirmeye yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Bu model, İskandinav ülkelerinde, Fransa’da, İtalya’da, Almanya’da, Belçika’da, dünyanın pek çok ülkesinde uygulanıyor. Kadınlar, 1-5 çocuk arasında, kendi evlerinde güvenli ortamı oluşturup bakabiliyor. Komşu Anne adayları, özellikle Milli Eğitim Bakanlığının erken çocukluk eğitimini aldıktan sonra ilk yardım eğitiminden geçiyor. Amacımız, anneler bir yere gittiklerinde gözü arkada kalmayacak bir model uygulamak. Burada, çocuk gelişimi okuyanlar da bu işi yapabilir. Bir liyakat, bir ehliyet bekliyoruz. Özel kreşlerin maliyetli olduğunu biliyoruz. Ailelerin yükünü hafifletecek, maliyetleri azaltacak bir model.”
“ÜLKEMİZE ÖZGÜ BİR MODEL ÇALIŞIYORUZ”
Bakanlık bünyesindeki Aile Enstitüsünün Türkiye’de araştırmalar yaptığını belirten Göktaş, bu kapsamda insanların neden evlenmediğine ilişkin saha çalışmasının ilk bulgularını paylaşacaklarını söyledi.
Çocuklara yönelik sosyal medya düzenlemesine de değinen Göktaş, şunları ifade etti:
“Yeni yasama dönemi açılır açılmaz bu konuyla ilgili yasa tasarısını sunacağız. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun burada çok önemli bir görevi var. Avustralya’nın geçen sene başlattığı 16 yaş altı sosyal medya yasağı gündemde oldu. Yasaları çıkarmak kolay ama uygulaması biraz sıkıntılı. Biz geçen sene iki çalıştay yaptık. Ülkemize özgü bir model çalışıyoruz. İlk aşamada biz 13 yaş altı demiştik. Sonra 13-16 yaşta burada bir kademe uygulayalım dedik ama bakanlık olarak bizim önerimiz 16 yaş altı olması yönünde. Genel literatür de bu şekilde.”
Çocukların, sosyal medyada dezenformasyonla gerçeği ayırt edemediğine dikkati çeken Göktaş, şunları söyledi: