CHP’li Deniz Yavuzyılmaz’ın yalanlarına Grok bile isyan etti! Algoritmalar gerçeği biliyor, CHP çarpıtıyor…
Grok’un değerlendirmeleri, ulusal ve uluslararası kaynaklarda yer alan haberlerle ve belgelerle birebir örtüşüyor. İşte Grok’un, CHP’li Yavuzyılmaz’ın iddialarına verdiği yanıtlar:
1. “ANLAŞMA İPTAL EDİLDİ” İDDİASI GERÇEĞİ YANSITMIYOR
Türkiye-Irak Ham Petrol Boru Hattı Anlaşması 1973 yılında imzalanmış, 2010 yılında güncellenmişti. Anlaşmanın 27 Temmuz 2026 tarihinde sona ereceği, 22 Temmuz 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile kamuoyuna duyuruldu (AA, Bloomberg). Bu durum iptal değil, süresi dolan bir anlaşmanın planlı şekilde sonlandırılmasıdır.
2. “MECLİS’E BİLGİ VERİLMEDİ” İDDİASI YANLIŞ
Yavuzyılmaz’ın, TBMM’ye bilgi verilmediği yönündeki iddiası da gerçeği yansıtmıyor. Resmi Gazete’de yayımlanan karar, yürürlükteki usullere uygun şekilde yapılmış resmi bir bildirim niteliğindedir (AA).
3. TAHKİM DAVASI TÜRKİYE ALEYHİNE SONUÇLANMADI
13 Şubat 2023’te ICC Paris Tahkim Mahkemesi’nin verdiği kararda, Irak’ın öne sürdüğü beş talebin dördü reddedildi. Türkiye’nin talepleri ise kısmen kabul edildi. Mahkeme, taraflar arasında karşılıklı tazminata hükmetti. Türkiye, Irak’a yaklaşık 1.47 milyar dolar ödemeye mahkûm edilirken, Irak da Türkiye’ye bazı taşıma ücretlerini tazmin etmeye hükmedildi (Jus Mundi, Norton Rose Fulbright). Ayrıca Türkiye, bu karara karşı Paris’te iptal davası açmış durumda.
4. TAHKİM KARARI GİZLİ DEĞİL, KAMUYA AÇIK
Karar kamuoyundan saklanmamış, aksine 4 Ekim 2023 tarihinde ABD’nin Washington eyalet mahkemesinde açılan dava dosyasına eklenerek kamuya açık hale gelmiştir. Konuya dair uluslararası haberler, analizler ve akademik makaleler yayımlanmıştır (Reuters, Lexology, SSRN). Süreç halen yargı aşamasındadır; kesinleşmiş bir ceza veya bağlayıcı hüküm bulunmamaktadır.
Grok’un ortaya koyduğu veriler, CHP’li vekilin kamuoyunu eksik ve çarpıtılmış bilgilerle yanıltmaya çalıştığını net şekilde gözler önüne serdi.
Hükümetin resmi açıklamaları ve uluslararası kaynaklarda yer alan belgeler, gerçeği ortaya koyarken, dezenformasyonun bir kez daha boşa çıktığı görüldü.
