YAZARLAR

CENAY BABAOĞLU / Veriden Karara: Türkiye’nin Yapay Zekâ Vizyonu

Yapay zekâ, geleceği şekillendiren bir devrim. Telefonlarımızdaki sesli asistan, izlediğimiz dizi önerileri, güzergah önerileri, alışveriş tercihleri, sohbet robotları… Hepsi yapay zekâ. Peki, Türkiye bu devrimin neresinde? Türkiye, bu devrimin takipçisi değil, öncüsü olmaya kararlı. Türkiye’de dijital dönüşüm konusu farklı aktörlerce üzerinde çalışılan stratejik alanlardan birisi. Bu başlık altında yapay zekâ (YZ) konusu ise ayrıca üstünde çalışılan bir konu.

Veriden Karara Ulusal Yapay Zekâ Zirvesi

TBMM Yapay Zekâ Araştırma Komisyonu da bu konuda yaklaşık dört aydır çalışmalar yürüten önemli bir kurumsal aktör. Bu hafta, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş‘un himayesinde, komisyon çalışmaları kapsamında “Veriden Karara Ulusal Yapay Zekâ Zirvesi” düzenlendi. Yasama organı bünyesinde gerçekleşen bu toplantıya yürütme organı adına Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz‘ın katılması, toplantıya verilen önemin bir göstergesi. Toplantıda siyasi ve idari aktörlerin yanı sıra; akademisyenlerin, özel sektör ve sivil toplum temsilcilerinin olması da bu alanın toplumun tamamını ilgilendiren bir konu olduğunu gösteren bir detay.

Toplantıyı takip edenlerin farkında olduğu üzere YZ sadece bir teknolojik yenilik değil, yeni bir toplumsal dönüşümün işaret fişeği. Bu yenilik, gelecek senaryolarında bir kırılmaya işaret ediyor olabilir. Gelecek daha aydınlık mı karanlık mı olur şimdiden kestirmek güç. Ancak gelecek YZ eksenine paralel olarak şekillenecek, bu kesin. Bu açıdan Türkiye’nin YZ’ye yönelik bakışı ve duruşu izlenmeli.

Toplantının ilk bölümünde Komisyon Başkanı Sayın Fatih Dönmez, TBMM Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz tarafından gerçekleşen açılış konuşmaları, Türkiye’nin YZ alanına yönelik duruşuna dair önemli mesajlar içeriyordu. Verilen mesajlar ve ayrıntılar geleceğin Türkiyesi için bir vizyon bildirgesi. Diğer taraftan YZ alanının gelişimine yönelik, yalnızca Türkiye’ye özgü değil, insanlık adına da önemli ayrıntılar bu toplantıda dile getirildi. Toplantının satır aralarından YZ alanına yönelik çıkarımlarım şu şekilde:

İki Boyutlu Yapay Zekâ Teknolojisi: Yüksek Fayda, Yüksek Risk

Yapay zekâ teknolojilerinin hem yüksek fayda hem de yüksek risk barındıran iki boyutlu doğası toplantının öne çıkan vurgularından. YZ; sağlık, eğitim ve güvenlik gibi alanlarda devrim niteliğinde yenilikler sunarken; mahremiyet, veri güvenliği ve etik ihlaller gibi ciddi riskler taşıyor. Zirvede, bu teknolojilerin potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için kapsamlı politikalar geliştirilmesi gereği vurgulandı. Yapay zekânın sunduğu fırsatları değerlendirirken, riskleri etkin bir şekilde yönetmek ana hedef olarak ifade edildi. Bu dengeyi sağlamak, yapay zekâ politikalarının temel taşlarından biri.

Yapay Zekâ için Etik Sınırların Gerekliliği

Yapay zekâ teknolojilerinin iki boyutlu doğasını dengelemek için belirli sınırlar elzem. Bu kapsamda toplantıda da vurgulandığı üzere etik sorunları ve toplumsal etkileri sınırlayacak kriterler kritik. Etik sınırlar yapay zekânın sunduğu fırsatları maksimize ederken; mahremiyet ihlalleri, ayrımcılık veya güvenlik riskleri gibi olumsuz etkilerini en aza indirmeyi amaçlamalı. Yapay zekâ için etik bir çerçeve oluşturma çalışmalarında uluslararası iş birlikleri ve birlikte hareket etme güdüsü de önemli. Türkiye açısından ise uluslararası normlar vurgusu kadar ulusal değerleri vurgusu da dikkate değer. Bu çaba, teknolojinin insan odaklı şekilde gelişmesini sağlayarak, yapay zekânın yıkıcı etkileri yerine yapıcı etkilerine odaklanmayı sağlayabilir.

Doğru Regülasyon, Doğru Zamanlama ve Uygun Dozaj

YZ alanı hızlı gelişirken etik sınırlar önemli bir çerçeve sunabilir. Buna karşın her bir teknolojik yenilikte belirli oranda, doğru zamanda ve doğru düzenlemeler koruyucu tedbirler olarak devrede olmalıdır. Çünkü teknolojilerinin gelişimini desteklerken toplumun haklarını korumak için, doğru regülasyonlar büyük bir öneme sahiptir. Regülasyonların doğru zamanda, uygun dozajda ve doğru şekilde uygulanması doğru formül olarak sunulmuştur. Çünkü aşırı katı düzenlemeler, yenilikçiliği kısıtlayabilirken, yetersiz regülasyonlar ise etik ve güvenlik risklerini artırabilir. Türkiye, bu dengeyi sağlayarak, yapay zekânın gelişimini engellemeden, bireylerin ve toplumun çıkarlarını koruyacak bir düzenleyici çerçeve oluşturmayı hedeflemektedir.

İzleyen Değil, Yön Veren Türkiye

Toplantıda Türkiye’nin yapay zekâ politikalarını belirlerken uluslararası trendler kadar, kendi ulusal önceliklerini ve değerlerini de merkeze alması gerektiği ifade edilmiştir. Diğer taraftan yapay zekâ teknolojilerinde küresel rekabette ön saflarda yer alma hedefi vurgulanmıştır. Türkiye’nin yalnızca gelişmeleri takip eden değil, bu alanda yol açıcı bir rol model olma vizyonu vurgulanmıştır. Bu yaklaşım, Türkiye’nin yapay zekâ teknolojilerinde söz sahibi bir aktör olma çabasını güçlendirmekte, yenilikçi çözümler geliştirme ve küresel standartlara katkıda bulunma potansiyelini artırmaktadır.

Stratejik Bağımsızlık Hedefi

Stratejik bağımsızlık, Türkiye’nin yapay zekâ alanında kendi yolunu çizme ve dışa bağımlı olmama hedefini ifade etmektedir. Zirvede, bu hedef doğrultusunda yerli teknolojilerin geliştirilmesi, ulusal veri güvenliğinin sağlanması ve uluslararası iş birliklerinde eşit bir ortak olarak yer alınması gibi konulara odaklanılmıştır. Türkiye, yapay zekâ altyapısını güçlendirerek, kritik teknolojilerde kendi kendine yetebilir bir konuma ulaşmayı amaçlamaktadır. Bu, yalnızca ekonomik ve teknolojik açıdan değil, aynı zamanda ulusal güvenlik ve egemenlik açısından da büyük bir öneme sahiptir. Stratejik bağımsızlık, Türkiye’nin küresel yapay zekâ ekosisteminde bağımsız bir aktör olarak varlığını sürdürmesini sağlayacak temel unsurlardan biridir.

Türkiye için Yönetişim Mekanizmalarının Önemi

Yapay zekânın güvenli ve sorumlu bir şekilde geliştirilip kullanılması, etkili yönetişim mekanizmalarını gerektirmektedir. Zirve, Türkiye’nin bu alanda güçlü yapılar kurarak, hem fırsatları değerlendirmesini hem de riskleri yönetmesini sağlayacak stratejiler geliştirdiğini ortaya koymaktadır. Yönetişim mekanizmaları, kamu ve özel sektör arasında işbirliğini teşvik ederek, yenilikçi projelerin hayata geçirilmesine olanak tanımaktadır. Türkiye, bu yaklaşımla yapay zekânın ekonomik ve toplumsal faydalarını artırırken, olası kötüye kullanım veya kontrolsüz gelişim gibi risklere karşı proaktif bir duruş sergilemektedir. Bu mekanizmalar, aynı zamanda Türkiye’nin yapay zekâ politikalarında şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerini benimsemesine de katkıda bulunmaktadır.

Türkiye için Kararlı, Bütüncül ve İleri Görüşlü Yapay Zekâ Politikaları

Türkiye’nin yapay zekâ alanında kararlı, bütüncül ve ileri görüşlü politikalar benimsemesi zirvenin ana temasını oluşturmuştur. Bu politikalar, ulusal ve uluslararası iş birliklerini güçlendirmeyi, eğitim ve araştırma yatırımlarını artırmayı ve yenilikçi ekosistemleri desteklemeyi içermektedir. Türkiye, yapay zekâ teknolojilerinin uzun vadeli etkilerini göz önünde bulundurarak, sürdürülebilir bir strateji geliştirmeyi amaçlamaktadır. Eğitim alanında yapay zekâ uzmanlarının yetiştirilmesi, araştırma projelerinin desteklenmesi ve YZ ekosisteminin güçlendirilmesi, bu politikaların temel unsurları arasında yer almaktadır. Ayrıca bu bütüncül yaklaşım, Türkiye’nin yapay zekâ alanındaki gelişmeleri yalnızca teknolojik değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik bir perspektiften ele aldığını göstermektedir.

Veriden Karara Ulusal Yapay Zekâ Zirvesi, Türkiye’nin yapay zekâ alanındaki vizyonunu netleştiren ve bu vizyonu hayata geçirecek stratejileri belirleyen önemli adımlardan birisidir. Sayın Numan Kurtulmuş’un Yapay Zekâ Araştırma Komisyonu’nun kalıcı bir komisyona dönüşmesi gerektiği vurgusu da bu açıdan önemli. Zirvede bir yandan YZ alanına yönelik iki boyutluluk vurgusu, etik sınırlar ve regülasyon ihtiyacı çağrıları öne çıkarken diğer yandan Türkiye adına, izleyen değil yön veren ülke olma ve stratejik bağımsızlık hedefi, ayrıca güçlü yönetişim mekanizmaları beklentisi öne çıktı. Tüm bu başlıklar ise kararlı, bütüncül ve ileri görüşlü yapay zeka politikaları başlığında bütünselleştirildi.

Zirvede de vurgulandığı üzere Türkiye, pek çok alanda olduğu gibi teknolojik gelişimde de bağımsız ve özgün bir model izlemenin peşinde. Bu açıdan Milli Teknoloji Hamlesi gibi vizyonlar ve stratejik alanlara yapılan yatırımlar, diğer taraftan Yapay Zekâ Strateji Belgesi ve Eylem Planı gibi hedefler gelecekte Türkiye’yi yeni bir aşamaya geçirmeyi amaçlıyor. Türkiye’nin teknolojik gelişimde ilk on ülke arasına geçme hedefi bu açıdan öne çıkan başlıklardan. İşte bu zirve de Türkiye’nin YZ alanındaki vizyonunu ve stratejilerini şekillendiren, bu teknolojilerde küresel ölçekte lider bir konuma ulaşmayı hedefleyen önemli bir etkinlikti. Bu vurguların devlet tarafından en üst düzeyde ifade edilmesi ve vizyonun ortaya koyulması oldukça kıymetli. Bu vizyon kadar vizyona ulaşmayı sağlayacak adımları kararlılıkla sürdürmek elzem. Diğer taraftan YZ, yalnızca kamusal aktörlerle ilerleyecek bir alan değil. Bütüncül bir yaklaşım ve iş birlikleri mühim. Veri, hiç olmadığı kadar kıymetli.[1] Bu alandaki potansiyel YZ ile birlikte katlanarak büyüyor. Dolayısıyla Veriden Karara: Ulusal Yapay Zeka Zirvesi başlığı bütüncül bir vurgu içeriyor. Bu alana yönelik her adımı izlemek, geleceğin Türkiyesi için önem arz ediyor.


[1] Konuyla ilgili olarak SETA tarafından yayınlanan “Yönetimin Geleceği: Veri Temelli Politika Yapımı” başlıklı rapor incelenebilir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu