CEM DURAN UZUN / Ak Parti’nin 24. Yaşında Reform Vurgusu


AK Parti bu hafta perşembe günü 24. kuruluş yıldönümünü kutladı. İktidarının ise 23. yılını doldurmak üzere. AK Parti Kongre Merkezi‘nde yapılan 24. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda iki saate yakın bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan birçok konuda önemli mesajlar verdi.
Ayrıca programda AK Parti’ye katılan dokuz belediye başkanına rozetleri takıldı. Özellikle Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu‘nun katılımı sebebiyle birkaç gün öncesinden başlayan polemikler gündeme damgasını vurdu. Ancak bu tartışmaların Cumhurbaşkanının mesajlarının önüne geçmesine müsaade etmeden öne çıkan bazı hususlara dikkat çekmek gerekiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, AK Partinin iktidarının ilk yıllarından itibaren karşılaştığı engelleleri, vesayetleri, siyasi ve hukuki baskıları vurgulamış ve bütün bunlara rağmen yatırım, hizmet ve eser siyasetinde ısrarcı olduklarını belirtmiştir. Bu hizmetlerinin halkta karşılık bulduğunu ve girdikleri bütün seçimlerde başarı elde ettiklerini söylemiştir. Türkiye‘nin siyaset, dış politika, ekonomi ve güvenlikte yıllarca birikmiş, zamanla kronikleşmiş sorunlarını çözebilecek bir kapasiteye sahip olduğunu tüm dünyaya gösterdiğine işaret ederek “Terörsüz Türkiye” sürecine özel bir parantez açmış, tarihi bir fırsat yakalandığını belirterek bunun heba edilmesine göz yummayacaklarını vurgulamıştır.
Türkiye Yüzyılı Reform Programı
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının son kısmında AK Parti iktidarının reform iradesini öne çıkararak daha ileri adımların hazırlıklarını yaptıklarını ve 8. Olağan Büyük Kongre’de genel hatlarıyla çerçevesini çizdikleri “Türkiye Yüzyılı Reform Programı“nı olgunlaştırdıklarını belirtmiştir. Gerek küresel düzeyde gerekse Türkiye’nin etrafında yaşanan istikrarsızlıklara, çatışmalara ve savaşlara dikkat çekip Türkiye’nin kuşatılması çabalarına karşı hem sınırlarımızın içinde hem de ötesinde barış, güvenlik ve istikrar kuşağı kurma hedefini işaret etmiştir.
Reformu bir istisna olmaktan çıkarıp mutat bir pratiğe dönüştürdüklerini, ilk etapta dönüştürücü reformlarla vesayetçi yapıları gerileterek devletle vatandaş arasındaki güveni yeniden tesis ettiklerini; ikinci etapta ise koruyucu ve tamamlayıcı reformlarla devletin kurumsal kapasitesini güçlendirip güvenlik, savunma, dış politika ve ekonomi alanlarında Türkiye’nin stratejik kabiliyetlerini artırdıklarını vurgulamıştır.
Gerçekten de AK Parti iktidarının ilk döneminde, demokratikleşme, özgürlükleri genişletme, vesayet odaklarının geriletilmesi ve siyasal sistemin normalleştirilmesi adına kararlı adımlar atmış; ekonomik istikrarı sağlayan ve toplumsal barışı güçlendiren kurucu reformları hayata geçirmiştir. Sonraki dönemlerde ise bu reformları tamamlamak ve korumak amacıyla güvenlik, dış politika ve ekonomi alanlarında devletin kapasitesini güçlendirmeye yönelmiştir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında “Amacımız, ülkemizin iç ve dış tehditler karşısında istikamet sahibi, dirayetli, muhkem ve müessir bir aktör olarak yeniden konumlanmasını sağlamaktır. Sivil toplumdan yerel yönetimlere, sosyal politikalardan ekonomiye, teknolojiden siyasete kadar birçok başlıkta çalışmalarımız hızla olgunlaşıyor.” cümleleriyle reform programının hedefini ve kapsamını çizmiştir.
Son yıllarda kendisini gittikçe daha fazla hissettiren küresel belirsizlikler, çatışmalar ve krizler karşısında devletin esnek, dirençli ve proaktif bir aktör haline gelebilmesi amacıyla stratejik birtakım reformların hayata geçirilmesi zorunluluk haline gelmektedir. AK Partinin bu reformları yaparken, özgürlük ve güvenlik arasında bir tercih yapmayacağını, hem özgürlükler hem de güvenliği birlikte sağlayacağını, özgürlükleri koruyarak güvenliği ve güvenliği tesis ederek özgürlükleri koruyacağını vurgulaması ayrıca not edilmesi gereken önemli bir perspektiftir. Gerçekten de AK Parti ilk iktidara geldiği yıllarda 11 Eylül saldırıları gerekçesiyle dünyada demokrasi ve özgürlüklerde bir gerileme yaşanırken, Türkiye’de her iki alanda da ileri adımlar atılmış ve köklü reformlara gidilmişti.
AK Parti’nin kuruluşunun hemen ardından iktidara gelmesi ve 23 yıldır devam eden kesintisiz iktidarını sağlayan en önemli özelliklerinden birisi, toplumun talep ve beklentilerine daima açık olmasıdır. Bu sebeple AK Parti, iktidarının çeşitli dönemlerinde ülkenin ihtiyaç duyduğu reformları yapmaktan geri durmamıştır. Hatta zaman zaman sorunlar doğmadan öngörmüş ve gerekli tedbirleri almayı başarmıştır. Bu sayede birçok büyük krizi hasarsız atlatmayı başarmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, AK Partinin kuruluş yıl dönümü gibi özel bir günde AK Parti iktidarının yeni bir reform programı başlatacağını vurgulaması da özelliğinin bir tezahürüdür.
Cumhurbaşkanının önce AK Parti Kongre’sinde sonra AK Parti’nin kuruluş yıl dönümü etkinliğinde yaptığı bu açıklamalardan anlaşıldığı kadarıyla ekonomi, hukuk ve temel haklar, sosyal politikalar, temel kamu hizmetleri, güvenli ve yeşil şehirler, çevre ve teknoloji gibi çok sayıda alanı kapsayan bir reform programı hayata geçirilecek. Bu reform programının güçlendirilmiş devlet kapasitesi ve tamamlanmış altyapı üzerine bir atılımı işaret ettiği görülüyor. Önümüzdeki sonbaharda TBMM’nin de açılması ile birlikte bu reform programının ayrıntılarının ortaya çıkması ve somut adımların atılması bekleniyor.