Capri’nin en güzel yanı Bodrum’a dönüş


Ankara‘nın en güzel yanı, İstanbul‘a dönüşüdür. Genelde işi gereği sık sık başkente gitmek durumunda olup, İstanbul’u tercih ettiğini vurgulamak isteyenler, söyler bunu. Bu sözün aslı, Cumhuriyet’in ilk yıllarında bir dönem büyükelçilik de yapmış şair Yahya Kemal Beyatlı‘ya dayanıyor. Rivayete göre şair, resmî havasından bunaldığını ifade etmek için ‘Ankara’nın en çok İstanbul’a dönüşünü seviyorum‘ dermiş. Trafiğinden, kalabalığından, hayat pahalılığından ne kadar şikayet etsek de bir şekilde İstanbul’dan vazgeçemiyoruz. O yüzden bugün hala ‘Ankara’nın en güzel yanı İstanbul’a dönüşü’ diyenlere rastlıyoruz. Geçenlerde bu sözün Bodrum versiyonunu duydum. Yanlış anlaşılmasın Bodrum’dan İstanbul’a dönüşten bahsetmiyorum. Sadece İtalya‘nın değil dünya sosyetesinin de gözdesi Capri Adası’ndan bahsediyorum. En iyisi baştan anlatayım. Seba İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Engin Keçeli ile şirketin Göktürk merkezdeki Harmony projesini geziyorduk. Önce bir iki cümle adı gibi doğayla uyumlu tasarlanan Seba Harmony‘den söz edeyim. Sonra Bodrum’u en iyi bilen inşaatçılardan Keçeli’nin neden ‘Capri’nin en güzel yanı Bodrum’a dönüşü’ dediğine geleceğim. Seba Harmony, Seba İnşaat‘ın Göktürk bölgesindeki 4. konut projesi. Göktürk’te daha önce Seba Göktürk Evleri, Seba Reserve ve Seba Siena projelerini hayata geçirdiklerini hatırlatan Keçeli, Seba Harmony’in 23 bin metrekare alan üzerine kurulduğunu ancak projede sadece 200 daire yer aldığını söyledi. Bunun nedeni projede geniş yeşil alanları ve zengin sosyal donatılarıyla gerçekten doğayla iç içe bir yaşam alanı sunma çabası. Projeyi 2026’da tamamlamayı planladıklarını söyleyen Keçeli sözü İstanbul’un konut ihtiyacına getirdi. Kentsel dönüşümde başarının kilidinin ancak arazi meselesinin çözülmesi ile açılabileceğini kaydeden Keçeli İstanbul’un, Türkiye’nin en büyük markalarından biri olduğunu ve bunun böyle kalması için deprem dirençli bir şehir yapısına kavuşmasının önemini vurguladı. Bodrum’un da artık Türkiye‘nin en büyük markaları arasında İstanbul ile birlikte anılmaya başladığını söyledi. Bu duruma en son New York‘ta kentin önde gelen gayrimenkul oyuncularının da bulunduğu bir ortamda tanık olduğunu söyleyen Keçeli şunları aktardı: “Bodrum’da otel ve yeme-içme mekanları anlamında son yıllarda çok ciddi yatırımlar gerçekleşti. Bunu bir tek biz söylemiyoruz. Son New York seyahatimde gayrimenkul, inşaat ve turizm sektöründen önemli oyuncuların da olduğu bir masada, önce İstanbul konuşuldu. Sohbet kış ayında yapılıyordu ama söz döndü dolaştı Bodrum’a geldi. Bodrum’daki birkaç mekanın adının ‘çok çok iyi’ şeklinde zikredilmesi hoşuma gitti. Üstelik sadece turistik seyahatlerinden, kişisel deneyimlerinden bahsetmiyorlardı. Yatırımcı olarak da ilgilerini dile getirip, Akdeniz Bölgesi’nin lüks destinasyonları arasında yıldızı giderek parlayan Bodrum’daki yatırım fırsatlarını değerlendirmek istediklerini söylüyorlardı.”
New York’tan aktardığı sohbetin ardından Keçeli kişisel bir deneyimini de paylaştı: “Geçen yaz İtalya’nın ikonik turizm destinasyonlarından Capri adasına gittik. Capri, Capri’dir elbette ama dönerken içimden, ‘Capri’nin en güzel yanı Bodrum’a dönüştür’ diye geçirmeden edemedim. New Yorklu gayrimenkul ve turizm yatırımcılarını dinlerken bir yandan da Capri dönüşü Bodrum’a ilişkin düşüncelerimi hatırladım.”
Seba İnşaat’ın1998 yılından bu yana Bodrum’da çok çeşitli inşaat ve gayrimenkul projesini hayata geçiren Keçeli, yıllar içinde Bodrum’un nasıl değiştiğine, nereden-nereye geldiğine bizzat tanık olmuş bir isim. Ve halen Bodrum’da hem inşaat, hem turizm faaliyetlerine devam ediyor. O yüzden Bodrum’a ilişkin yorumları da gözlemleri de dikkate değer. Yani ‘Capri’nin en güzel yanı, Bodrum’a dönüşü’ diyorsa, öyledir.