CANLI | Grand Kartal Otel davasında 2. duruşma! Ölenlerin yakınlarından sanıklara tepki: Katiller


Grand Kartal Otel’deki yangın faciasına ilişkin davanın ikinci duruşması, mahkeme salonu haline getirilen Sosyal Bilimler Lisesi spor salonunda başladı. Duruşmada sanıklar ile yangında hayatını kaybedenlerin yakınları ve avukatları hazır bulundu. Mahkemede, davaya yeni eklenen 4 yeni müştekiye ilişkin birleştirilmiş iddianameye dair sanıkların savunmaları alındı.
Gazelle Otel Genel Müdürü Ahmet Demir, yangının yaşandığı Grand Kartal Otel ile ilgili resmi bir bağlantısının olmadığını savunarak, “Grand Kartal Otel’de bir sorumluluğum olmadığını, görev yerimin Gazelle Otel olduğunu herkes bilmektedir. Yangının sorumlusu gibi suçlanmayı kabul etmiyorum. Savcılık kurban gibi beni seçmiştir. Kurban edilmek istenmemi anlayamıyorum. Savcılık eksik bilgiyle kimseyi suçlu ilan etmemelidir” dedi.
FQC Global Sertifikasyon A.Ş. çalışanı Aleyna Beşinci, önceki savunmalarını aynen tekrar ettiğini ve ekleyeceği bir şey olmadığını söyledi.
FQC Global Sertifikasyon A.Ş. sahibi Ali Ağaoğlu, daha önce sunduğu belgelerin arkasında olduğunu belirterek, “Sürdürülebilir Turizm Sertifikasyonu tedbirleri kapsamıyor. Sadece sürdürülebilir turizm denetimi yapılmış. Kendimle ilgili suçlamaları kabul etmiyorum” diye konuştu.
Elektrik teknisyeni Bayram Ütkü, savunmasında, “Kartal Otel’in teknik sorumlusuyum. Yangınla ilgili hiçbir suçum yok. Yangından insanları kurtarmaya çalıştım ve bu sırada yaralanarak yoğun bakımda yattım. Yangınla ilgili hiçbir suçum yoktur. Bana yangın anında elektrikleri kesin dendi. AFAD veya itfaiye dedi diye hatırlıyorum” ifadelerini kullandı.
“İL ÖZEL İDARESİ’NİN DENETLEME SORUMLULUĞU YOK”
İl Özel İdare Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, denetimlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapıldığının somut örneklerle belli olduğunu belirterek, “İl Özel İdare’nin denetleme sorumluluğu yok. Otelin işlemlerinde hiçbir imzam bile yoktur. Yapılan denetimlerin hiçbirinde de bulunmadım. Denetim yapma gibi bir görevim de yok. Haberim olmayan bir işten sorumlu olmam düşünülemez. Yangınla ilgili illiyet bağı kurulacak hiçbir görevim yoktur. Personel alma konusunda bir yetkim yoktur. Sıfır illiyet anlamında bir insanım. Dolayısıyla tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum” dedi.
Grand Kartal Otel muhasebe personeli Cemal Özer ise savunmasında, “İlk mahkemede söylediklerimi tekrar ediyorum. Ben sadece itfaiye ekibi ile denetime iştirak ettim ve bu yüzden 8 aydır tutukluyum” diye konuştu.
Otel sahibi Halit Ergül’ün kızı ve yönetim kurulu üyesi Ceyda Hacıbekiroğlu, otelde yetkisinin olmadığını iddia ederek, “Daha önceki beyanlarıma katılıyorum. Babam tutuklanınca bize ‘Babam, biz ölürsek ne yaparsınız’ derdi. Ben de öyle düşündüm. Avukat ile görüştüm, ne yapılması gerekiyorsa yapalım dedim. Depremden sonra her binanın sağlamlığı kontrol ediliyorsa, tüm Türkiye’de yangın kontrolleri yapıldı. Birçok otelin kapatıldığını duyduk. Babam da olmadığı için WhatsApp grubu oluşturduk ve orada bulundum. Onun dışında benim otelde yetkim ve sorumluluğum yoktur” dedi.
Hacıbekiroğlu’nun savunması sırasında mağdurlar ve avukatları, kendisinin yalan söylediğini iddia ederek tepki gösterdi.
ÖLENLERİN YAKINLARINDAN OTEL SAHİBİNİN DAMADINA TEPKİ
Grand Kartal Otel’in sahibi Halit Ergül’ün damadı ve yönetim kurulu üyesi Emir Aras ise “Ben bu otelde yangının hızla yayılacağını bilseydim kendi çocuğumu, eşimi otelde bırakır mıydım? Ben kendim kalır mıydım? Görüntülerin beni ortaya çıkaracağını biliyorum. Ben bağırdım sandım, öyle hatırlıyorum. Çıkarken ‘yangın var’ diye bağırdım. Kamera bizi arkadan çekiyor. Koridorun sonunda duman var, ben o dumana odaklanmışım. Hatta konuşma kayıtlarında ‘alarmı açın’ demişim. Bunu hatırlamadığım için mahkeme huzurunda söylememiştim ama kayıtlarda çıktı” diye konuştu. Aras’ın sözlerine müştekiler, “Ses çıkartsanız bizim canlarımız yaşayacaktı. Katiller” diyerek tepki gösterdi.
Duruşma devam ediyor.