

Başkan Recep Tayyip Erdoğan Gençlik Buluşmaları “Kampüs” programı kapsamında gençlerle bir araya geldi.
Başkan Erdoğan, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsü’nde düzenlenen “AK Parti Gençlik Buluşmaları Kampüs Programı” kapsamında gençlerle bir araya geldi.
Ahmet Kaya’nın seslendirdiği “Şiire Gazele” türküsünü dinleyen ve kendisi için hazırlanan videoyu izleyen Erdoğan, programa katılan gençleri selamladı.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin pırıl pırıl yüzlü üniversiteli gençleriyle birlikte olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.
Başkan Erdoğan, “Gençlik buluşmaları” programını Türk siyasetine kendilerinin kazandırdıkları, kendileriyle sembolleşen özgün çalışmalardan biri olduğunu belirterek, “Şimdiye kadar Konya’dan Bursa’ya, Samsun’dan Şanlıurfa’ya, Mardin’den Muğla’ya birçok ilimizde gençlerimizle bir araya geldik, hasbihal ettik. Farklı konularda ufuk turu yaptık. Bu buluşmaların şahsen benim de ufkumu açtığını ifade etmek isterim. Gençlerin kalbinde yer edinmeye, gençlerle yoldaşlık etmeye, işte bugün burada olduğu gibi gençlerle ruberu sohbet etmeye siyaset yolculuğumda hep özel önem veriyorum.” diye konuştu.
Hayalini kurdukları Türkiye’nin umudu olan gençlerden sadece cesaret değil, aynı zamanda ilham da aldıklarını dile getiren Erdoğan, mesuliyetlerinin büyüklüğünü gördükçe başta gençler olmak üzere 86 milyonunun esenliği için daha çok çalıştıklarını ve koşturduklarını ifade etti.
Erdoğan, bugün gençlik buluşmalarına yeniden “bismillah” dediklerini kaydederek, partisinin gençlik kollarının davetine icabet eden katılımcılara teşekkür etti.
27 YIL SONRA AYNI MEKAN
Konuşmasının ardından gençlerden gelecek soruların şekillendireceği samimi bir sohbet yapmak istediğini belirten Erdoğan, “Gençlik Buluşmaları”nın Türkiye’deki tüm üniversitelerden geniş katılımla başlamasını da çok kıymetli bulduğunu anlattı.
Erdoğan, “Bugün çatısı altında bir araya geldiğimiz bu tarihi bina, hem şahsımın siyasi hayatında hem de Türk siyasal tarihinde özel bir yere sahip. Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane olarak uzun yıllar hizmet veren, İstanbul’un da simge yapılarından olan bu bina aynı zamanda gazeteci, merhum Mehmet Ali Birand’ın hazırlayıp sunduğu ’32. Gün’ programının çekildiği mekandı. Burada kendisiyle güzel bir sohbet yaptık. O moderatördü ve sevgili gençler de orada bizi soru yağmuruna tutmuştu.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı olduğu 1998 yılında, bu salonda Birand’ın misafiri olduğunu, üniversite öğrencilerinin sorularını cevapladığını, 27 yıl sonra bu sefer Türkiye Cumhurbaşkanı olarak yine aynı mekanda üniversite gençliğiyle bir araya gelmenin bahtiyarlığını yaşadığını söyledi.
“GENÇLERE EN ÇOK TEVECCÜH GÖSTEREN SİYASİ HAREKETİZ”
Böylesine tarihi bir mekanda bu anlamlı buluşmaya vesile olan AK Parti Gençlik Kollarını tebrik eden Erdoğan, şöyle devam etti:
“Gençler, bakınız. Biz genç dimağların enerjisini ve heyecanını siyasete katarak yola çıkmış bir hareketiz. 23 yıllık iktidarlarımız boyunca da hep gençlerle omuz omuza yürüdük. Siyasetten bürokrasiye ve iş dünyasına her alanda gençlerin önünü açarak yürüdük. Bugün de gençlerin en çok teveccüh gösterdiği, gençlere en çok teveccüh gösteren siyasi hareket biziz. Çünkü biz bu ülkenin en büyük gücünün misyon olarak öz güven ve ideal sahibi bir gençlik olduğuna inanıyoruz. Ve bugüne kadar da yanılmadık, aynı şekilde bu yola devam ediyoruz. Köklerinden güç alan ama gözünü ufka diken, dünyanın dönüşümünü okuyabilen iddialı, şuurlu, ahlaklı ve nitelikli bir gençlik aradık ve bunu bulduk. AK Gençlik, işte böyle bir sorumluluğu omuzlarında taşıyor. Biz, onca imkansızlıklara rağmen surda gedik açmayı başardık. Şimdi o gediği büyüterek zaferi kucaklayacak olan sizlersiniz. Sizlere inanıyorum, sizlere güveniyorum ve bu yolda birlikte emin adımlarla yürümekte kararlıyız. 21. yüzyılı, Türkiye’nin asrına çevirecek gemiyi menzile ulaştıracak ve küresel liderliğini kabul ettirecek bir Türkiye’ye ben sizlerle birlikte kavuşacağımıza da inanıyorum.”
Başkan Erdoğan, bu hedefe giden yolda her şeyden evvel gençlerin enerjisine, yeteneklerine, dinamizmine ihtiyaç olduğunu, bu dinamizmin gençlerde olduğuna inanmakta yanılmadığını söyledi.
Türkiye’nin gençlerinin bu milletin geleceğini avuçlarında taşıdıklarını bir an bile akıllarından çıkarmamalarını isteyen Erdoğan, “Ülkemizin yarınlarına damga vuracak siyasetçiler, ekonomistler, kültür ve sanat insanları, bilim insanları, iş insanları ve her türlü konunun uzmanları unutmayın sizlerin arasından çıkacak. Onun için kendinize inanın, kendinize güvenin. Dolayısıyla hangi alanda eğitim alıyorsanız en iyisini almaya çalışın. Hükümet olarak biz de elimizden gelen her türlü imkanla sizin yanınızda olmaya devam edeceğiz.” dedi.
“MİLLET DÜŞMANLARINA DİKKAT EDİN”
Başkan Erdoğan, bir gerçeği ifade etmekte fayda gördüğüne dikkati çekerek, şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye’de gençlere hep ‘Elde var bir’ mantığıyla bakanlar olmuştur. Bunları 27 Mayıs’tan 12 Mart ve 12 Eylül’e kadar Türkiye’nin demokrasi yolculuğunu kesen tüm darbeciler ve darbelerde görürsünüz. Ama biz böyle bakmadık. Biz, gençlere inandık ve gençlerle yol yürümenin faziletine inandık ve bu gençleri sağcı, solcu, Alevi, Sünni diye kışkırtıp sokaklarımızı alev topuna çevirirken görürsünüz. Bunları Gezi olaylarında ağaç bahanesiyle hükümeti devirmeye çalışırken görürsünüz. Bunları halkın parasını yağmalayan, suç örgütlerini yargıdan kaçırma teşebbüslerinde görürsünüz. Bunları şimdi de sosyal medyada farklı maskeler altında provokatörlük yaparken görürsünüz. Gençlerimizden bu istismarcılara, bu millet düşmanlarına karşı dikkatli olmalarını özellikle rica ediyorum. Sakın bunlara aldanmayın. Kendiniz için, mürüvvetinizi görmek isteyen anne babalarınız için, bu milletin, bu ülkenin aydınlık geleceği için lütfen gençler bunlara fırsat vermeyin. Kendi geleceğinize de ülkemizin geleceğine de sahip çıkın. Allah’ın izniyle daha önümüzde birlikte yürüyeceğimiz uzun bir yol var. Rabbim ömür verirse, sizlerle birlikte daha nice başarılara, nice zaferlere imza atacağız. Bunun hayalini kuruyor, bu güzel ideal için her birinize güveniyorum. Sizlere hayat adına belirlediğiniz hedeflerde başarılar diliyorum.”
Programın hayırlara vesile olması dileyen Erdoğan, buluşma için AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Yusuf İbiş’i tebrik ederek, 81 ildeki 207 üniversiteden gelen gençlere katılımlarından dolayı teşekkür etti.
Başkan Erdoğan, Ahmet Kaya’nın “Şiire Gazele” türküsünü bir kez daha dinleyip gençlerin sorularını cevaplamak istediğini ifade etti. Program soru-cevap bölümüyle devam etti.
Başkan Erdoğan açıklamasının devamında ifadelere yer verdi:
Her şeyden önce kendimize inanacağız ve yolculuğumuzu kendimiz olarak yürüyeceğiz. Hiçbir zaman şaklabanlığa prim vermeyeceğiz. Biz olacağız ve biz olarak yolumuza devam edeceğiz. Çocukluğumdan, gençliğimden bu yana hep bu anlayışla büyüdüm. Hocalarımın bana verdikleri terbiye de hep bu istikamette oldu. Kimseye prim vermeden, her şeyden önce kendi yağımızla, kendimiz gibi büyüyerek geleceğe yürüdük. Tabii kimlerden, hangi terbiyeyi aldık? Bu çok ama çok önemli. Beni tanıyanlar, bilenler bilir; şiirlerimde yazdığım değil, okuduğum şiirlerimde hep Akif vardır. Evet, hep Akif’i okurum. Hep Necip Fazıl’ı okurum. Çünkü onlarla yetiştim, onlarla büyüdüm. Bunun aksini inkâr edemem ki. İşte diyor ya: “Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum. Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim, Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim. Adam aldırma da geç git diyemem, aldırırım, Çiğnerim, çiğnenirim, Hakk’ı tutar kaldırırım. Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu.” İşte böyle yetiştim. Bu anlayışla yetişmiş bir genç olarak aksini söylemek mümkün mü? Değil. Bununla birlikte, gençlik kollarında başkanlık yaptığım dönemler dâhil olmak üzere, bütün genç arkadaşlarıma da hep bu anlayışı aşılamanın gayreti içinde olduk. Sağ olsun genç arkadaşlarım, kardeşlerim de bu anlayışla yetiştiler, yetişmeye de devam ediyorlar. Ve çok çok önemli bir husus var. Tabii ki Türkçe konuşacağım derken de işte bu anlayıştan gelen bir duruşla bunu söyledim. Şimdi uluslararası toplantılarda bütün liderleri görüyoruz; hepsini tanıdık, bildik. Bir gün baktım, orada bayrağımız yerde duruyor. Hemen yerden kaldırdım, aldım ve cebime koydum. Bu millî ruhtur, bu milliliktir, bu yerliliktir. Yerlere her milletin bayrağını koymuşlar ama kimsenin umurunda değil. Ama benim umurumda. Benim bayrağım yerde duramaz. Onu kaldırmak zorundayız. Bayrakların yanına geldiğimizde baktım, benim bayrağım yerde duruyor. “Niye bayrak yerde duruyor?” dedim. Koy oraya bir numara ama bayrak yerde duramaz. Aldım ve hiç unutmuyorum; Angela Merkel, ben bayrağı oradan alıp cebime koyunca gülmeye başladı, şaşkın şaşkın bana baktı. Ben de hamdettim. Çünkü bu bayrak yerde duramaz. Unutmayın, sizler de hiçbir zaman bu bayrağımızı yerde süründürmeyeceksiniz.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE ADIMIMIZI ATTIK
Başkan Erdoğan, daha sonra gençlerin sorularını cevaplandırdı. Erdoğan, bir üniversite öğrencisinin, “Terörsüz Türkiye, bizim gençlere bırakacağımız en büyük mirastır” diyorsunuz. Bu sözünüzle tam olarak neyi ifade etmek istiyorsunuz?” sorusunu üzerine, “Yıllarca Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu, özellikle bu bölgeler hep terörle yoğruldu. Bu terör öyle bir sirayet etti ki, başta sizin üniversiteniz olmak üzere üniversitelerimizin içinde dahi gençlerimiz sağlıklı bir şekilde okuma imkânı bulamadı. Halka baktığımız zaman da Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da terör acayip şekilde kan götürdü. Birçok insanımızı bu bölgelerde kaybettik. Dedik ki, biz bu işi aşmamız lazım. Oturduk; askerimizle, polisimizle, hepsiyle bu işi değerlendirdik. “Terörsüz bir Türkiye’yi nasıl inşa ederiz?” dedik. “Yapar mıyız bunu?” diye sorduk. Tüm arkadaşlarımız, “Yaparız” dediler. Bütün istihbarat teşkilatımız, hükümetimiz, kabinemiz hiç ağırdan almadan, hafife almadan bu adımı atacağız dedi. “Süratle terörsüz Türkiye adımını atalım” dedik ve attık. Şu an itibarıyla gerek Güneydoğu’da gerek Doğu Anadolu’da, belki birkaç mağara kaldı ama bunun dışında her yeri temizledik. Bu temizlik harekâtı da devam ediyor. Parlamentodaki arkadaşlarımız da terörsüz Türkiye ile ilgili görevlerini üstlendiler ve bu çalışmaları süratlendirdik. Bu şekilde devam ediyor. Mağaralar boşaldı, silahlar yakıldı, yakılıyor. Şu an itibarıyla da hamdolsun, Güneydoğu’ya ve Doğu Anadolu’ya artık bir sulh ve sükûn gelmiş vaziyette. Güvenimiz var, eminiz. Artık yaylalara, dağlara herkes rahatlıkla çıkıyor. Çobanlar koyunlarını, kuzularını rahatlıkla otlatabiliyor.” dedi.
Erdoğan, bir başka öğrencinin Bayraktar’ın Türkiye’nin savunma ve teknoloji vizyonundaki rolü sorusuna ise şöyle yanıt verdi: Gerek Akıncı gerek Kızılelma… Bunlar şu anda kendi füzemizi havada ateşleyerek, hamdolsun hedefi vurma noktasına geldiler. Bu, Türkiye için çok çok önemli bir adım. Bugünleri de gördük, Allah’a hamdolsun. Kendi Kızılelmamızla, kendi füzemizle havada atışlar yaparak netice alma konumuna geldik. Bunun için özellikle Baykar Grubu’na, şahsım ve milletim adına çok çok teşekkür ediyorum. Hakikaten nasıl bir heyecan içinde olduklarını kendilerinden dinledikçe, gördükçe ben de daha çok heyecanlanıyorum.
Ve bununla birlikte şunu görüyoruz: Demek ki bu millet istediği zaman yapar. Ama bizim çok daha önemli işlerimiz de var, onu da söyleyeyim. Yapacak çok işimiz var, hafife alınacak işler değil. Bununla ilgili olarak gerek silahlı kuvvetlerimiz gerek özel sektör, başta Baykar olmak üzere birçok alanda adımlar atıyoruz. Yatırımlarımıza devam ediyoruz, devam edeceğiz. Tabii burada özellikle İsrail’in yaptığı ihanetleri bir kenara koymak mümkün değil. Ama bu ihanetlerin karşısında en büyük güç kimdir, neresidir derseniz; burasıdır. Bunu birlikte yapacağız. Zaten sizin gözlerinizde ben o inancı, o güveni görüyorum.
İletişim Başkanı Burhanettin Duran sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Başkan Erdoğan’ın gençlerle bir araya geldiğini belirterek şu ifadelere yer verdi:
“Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Gençlik Buluşmaları “Kampüs” programını bu akşam 18.00’de TV kanalları ve Cumhurbaşkanımızın sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz.”



