Camiaya güven veren tek isim Kocaman

MURAT ÖZBOSTAN: Fenerbahçe, Samsun’da 1 puana adeta şükretti. Taraftarlar yine ‘Aykut Kocaman göreve gelsin’ diye kampanya başlattı. Kocaman, Fenerbahçe için ilaç olur mu yoksa ne olursa olsun Tedesco görevine devam etmeli mi?
GÜRCAN BİLGİÇ: Ali Koç, Mourinho ile yolları ayırdığında da aynı şeyi söyledik. “Yabancı dil biliyor” gibi bir gerekçe ile Tedesco’yu getirdi. İki hata vardı. Birincisi seçimi beklemedi. İkincisi bu kaos ortamını yönetebilecek Aykut Kocaman veya İsmail Kartal’ı göz ardı etti. Sadettin Saran’ın da aynı yanlışın peşine düştüğünü gördük. Tedesco ile devam ettiler, çünkü oyuncular hoca için iyi konuştular. Aykut Kocaman, Fenerbahçe’yi yarışta tutup, oyunu güçlü hale getirip, rakibe göre aksiyon alabilecek ve taraftara güven veren bir takım oluşturacak tek isim. Üstelik oyuncuları ve ligi tanıma gibi bir zamana da ihtiyacı yok. Böyle bir karar, sezonun sorumluluğunu Ali Koç’un üstünden alıp Sadettin Saran’a verir. Başkan’ın bu kararlılığı var mı, göreceğiz.
BÜLENT TİMURLENK: Ali Koç, seçim yaklaşırken Tedesco’yu getirip Aykut Kocaman’ın önünü kapattı. Saran da istemese bile Tedesco ile ‘yola devam’ dedi. F.Bahçe’de futbol sahasında ciddi bir kimlik bunalımı var. Fred başta olmak üzere Brown, Oosterwolde, Szymanski, En-Nesyri tanınmayacak haldeler. Operasyon bir yerden başlayacaksa en son Samsun’da yine kadroda olmadığı maçta tribünde taraftarla kavga eden, F.Bahçe’ye bir kuruş faydası olmayan birinci kaptan Mert Hakan’dan başlamalı. Fikstürde Beşiktaş’ın evinde oynanacak derbiden çıkacak sonuç, çok kalın puntolu kararlar aldırabilir.
ALİ GÜLTİKEN: Öncelikle Samsun maçındaki performansı konuşurken Samsunspor’a da haksızlık etmemek lazım. Muazzam bir oyun ortaya koydular. Tedesco’nun bu maçla alakalı hataları var. Yine Szymanski ile başlaması, geçen maçta oynayan birçok oyuncuyu ilk 11 tercihi yapması ve devre arasındaki özellikle Kerem gibi oyuncuların erken kenara alınması noktasında birçok şeyi eleştirilebilir. Bunların dışında F.Bahçe’de yeni yönetim geldikten sonra Tedesco konusunun fitili ateşlendi. Aykut hocanın da ismi bir şekilde kamuoyunun önüne kondu. Futbolun genel kanunu bu, bir yerde bir kıvılcım yaktıysanız, en ufak bir puan kaybında bile ateş büyüyor.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Tedesco’nun bugüne kadarki performansı yetersiz. Öncelikle Talisca ve Asensio gibi fizik güçleri günümüz futbolunun çok gerisinde olan, pres özellikleri olmayan iki oyuncuyu birden orta sahada görevlendiriyor. Bu çok büyük bir yanlış. Samsun maçına baktığımızda Skriniar hariç hiçbir futbolcunun performansı yeterli değil. Bir defa takımın fizik gücü çok geride. Son 3 maçta takımın en diri ismi İsmail Yüksek. Bu şablonda bir takımın hedefe ilerlemesi mümkün mü? Tabii ki fizik güç sıkıntısı Tedesco’nun eseri değil. Onu da belirtmek gerekir.
YARDIMCI OYUNCU ROLÜ İCARDİ’Yİ MUTSUZ ETTİ
MURAT ÖZBOSTAN: Galatasaray- Beşiktaş maçının ardından İcardi takımı beklemeden bavullarıyla stattan ayrıldı ve Madrid’e gitti. Bu durum taraftarın tepkisini çekti. Siz ne diyorsunuz?
GÜRCAN BİLGİÇ: Osimhen ile birlikte İcardi ‘üvey evlat’ oldu. Futbolun geçmişi silen gerçeği ile el sıkıştı. Kulübede bekleyip, yardımcı erkek oyuncu görevi; İcardi gibi bir fenomeni mutsuz etti. Kilosuna veya formsuzluğuna rağmen tatil modunu açması da yeni değil. Önceki sezon “Tedavideyim” demiş, Dubai’de tatile gittiği ortaya çıkmıştı. Bir hafta geç geldi Florya’ya. Şimdi aynı ayrıcalığı istiyor elbette. Okan Buruk bu fırtına öncesi belirtiler için hazırlanmalı. Çünkü bunu gören Osimhen de kendi hamlelerini yapar.
BÜLENT TİMURLENK: Ortada bir kriz yok. Okan Buruk takıma 4 gün izin vermiş, İcardi, Madrid’den fotoğraf paylaşmasa kimin haberi olacak. ‘İcardi maçtan önce ısınmıyor’ deniyor ama Buruk bu konuya açıklama getiriyor, kimse ikna olmuyor. Konu İcardi’nin fazla kiloları değil, konu böylesine ağır bir sakatlıktan sonra o dize fazla yüklendiğinizde ya bağların kopması ya da çok ciddi bir adale yırtığının oluşması. Buyurun M.City’deki Rodri’nin haline bakın. (Geçen sezon ön çapraz bağı yırtılan Rodri, takıma geri döndü ancak diz ağrısı nedeniyle bir süre daha sahalardan uzak kalacak.)
ALİ GÜLTİKEN: G.Saray’da İcardi krizi var mı, bu tartışmalı bir konu. İcardi geldiği andan itibaren G.Saray-İcardi ilişkisi hep bu şekilde devam etti. Her sakatlığında yurt dışına gitti, süresini kendi belirledi, antrenman temposu veya fiziki durumları her zaman bu görüntülere yakın pozisyonlarda oldu. Tabii ki Osimhen onun önüne geçmiş durumda ve görünen o ki İcardi’nin oynamadığı için birtakım reaksiyonları var. Maç öncesi ısınmaya çıkmaması, oyuna girerken yüz ifadesi gibi… Sanki şu anda bu durum biraz içeriyi rahatsız etmeye başladı ve bu tür konular daha çok dışarıya aktarılır hale geldi.
ÖMER ÜRÜNDÜL: İcardi kaliteli bir santrfor olduğundan fizik gücü hiçbir zaman istenen düzeye ulaşmasa da Türkiye liginde bol bol goller atıyordu. Bu sene fizikten daha da düştü ama teknik direktörüne sürekli problem yaratıyor, sanki çok iyi oynuyormuş gibi! Okan Buruk da ne yazık ki ona aşırı derecede iyimser davranıyor. Onunla sürtüşmekten kaçınıyor. Benim görüşüm, İcardi, Okan Buruk için de ciddi problemdir. Çünkü birçok maçı İcardi yüzünden riske atıyor. İşte son örnek. 10 kişi kalmışsın derbide, beraberliği bulmuşsun, beraberlik altın puan, Liverpool yorgunluğu ile son 15 dakikayı zor çıkaracaksın, oyuna İcardi’yi alıyor ama Beşiktaş cezayı kesemedi.
G.SARAY 4 MAÇI GEÇERSE DİKİZ AYNASINA BAKMAZ
MURAT ÖZBOSTAN: G.Saray, F.Bahçe ve Beşiktaş bakıldığında üçü de vasat oynuyor ligde. Trabzonspor’u farklı bir konuma koyabilir miyiz? Sizin görüşünüz nedir? GÜRCAN BİLGİÇ: 4 takım da aslında 8 haftalık süreçte hazırlık dönemi geçirdiler. Yeni transferlerin alacakları roller, ideal on bir için denemeler, sistem değişikliği ve oyuncuların verdiği cevaplar var. Galatasaray bu noktada şanslı, kadro istikrarı devam ediyor. Beşiktaş, Sergen hoca ile yeni yeni kimlik kazanıyor. Zor deplasmanda da ışık verdiler. Fatih Tekke, Trabzonspor’a hız getirmeye çalışıyor, Onuachu dışında hücum seçeneği yaratmanın peşinde. Aralarında sadece Fenerbahçe’de kararsızlık süreci yaşanıyor. 4 takımın da zirve sıcaklığını koruduğu, araya girmek isteyen başka takımlar da olduğu bir sezon başı yaşıyoruz.
BÜLENT TİMURLENK: Trabzonspor aynı G.Saray’ın Beşiktaş derbisinde olduğu gibi erken 10 kişi kalıp F.Bahçe’ye kaybetti. F.Bahçe’nin vasatı aşamadığı doğrudur. Beşiktaş onca adamı gönderip bir o kadar adam getirdikten sonra derbiye bile 8 yeni isimle çıkmışken Sergen Yalçın faktörüyle yine de bir raya girmek üzere. G.Saray’ı zorlayacak olan Şampiyonlar Ligi fikstürü. Bu kadronun neler yapabileceğini, geçen seneki kadronun neler yaptığını bilenler kolay tahmin edebilirler. Okan Buruk’un önünde Başakşehir, Bodo, Göztepe ve Trabzon gibi zorlu bir fikstür var. Buradan bir dörtleme ile çıkarsa otobanda dikiz aynasına bakmaz.
ALİ GÜLTİKEN: G.Saray, henüz ligde Şampiyonlar Ligi seviyesinde bir performans koymamışken açık ara lider, çok rahat kazanabiliyor. Trabzonspor, Fatih hoca ile bir oyun ve takım kurgusu oluşturdu. Bununla da gözle görülür bir değişiklik yarattı. Trabzonspor, ‘Ligin zirvesindeki yarışın içinde olacağım’ mesajını daha güçlü bir şekilde veriyor. F.Bahçe ve Beşiktaş’ta ise durum hâlâ genel belirsizlik üzerinden yürüyor. Bu iki takım açısından esas tehlike, puan farkının artması durumunda oyuncuların şampiyonluk motivasyonunu kaybedebilme riskidir.
ÖMER ÜRÜNDÜL: G.Saray daha 8. haftada bence lig şampiyonluğunun bu sene de en önemli favorisi. Son 16 maçında bir tek beraberliği olan bir takımın böyle bir serisi varken güçlü kadrosuyla bu ligin de yetersizliğini göz önüne alırsak daha kaç puan kaybedebilir. Rakipler mevcut durumlarıyla nasıl bir seri yapabilirler? Bu pek mümkün görünmüyor.
6 PUAN DEPRESYONDAN ÇIKARIR
MURAT ÖZBOSTAN: Milli Takımımız, Bulgaristan ve Gürcistan’la hayati önem taşıyan iki maça çıkacak. Son İspanya hezimetinden sonra bu iki maçtan ne bekliyorsunuz?
BİLGİÇ: “Alamazsak” diye bir şey yok… İkisini de yeneceğiz. Takım da bunun farkında, teknik heyet de. İspanya yenilgisi ağır bir travma yaşattı. Hepimizin yüzü düştü. Bu maçlar hem depresyondan çıkmamız hem öz güvene kavuşmamız için önemli. “Bizim Çocuklar” gereğini yaparlar.
TİMURLENK: Kaybedebilirsin ama mücadeleden vazgeçersen işte can sıkıcı olan bu. İki ülkeden de çok daha iyi futbolcularımız var.
GÜLTİKEN: İspanya maçını arada yaşanan büyük bir kaza olarak görmek lazım. Bizim potansiyelimiz o kadar negatif değil. Önümüzdeki iki maçı kazanabilecek, kadro derinliğimiz de yeteneklerimiz de oyunumuz da var. ÜRÜNDÜL: Bu maçlardan 4 puan da alsak yine bir numaralı ikincilik adayıyız. Biz beraberlik içinde bu iki maça odaklanmalıyız. Zaten milli futbolcularımız bir araya geldiği zaman bir aile havasına girip bütünleşiyorlar.