BÜLENT TİMURLENK / Kralların Dönüşü


Alt ligden gelen, ilk hafta maçı ertelenen Karagümrük kapalı kutu olmasın da kim olsun. Ezel’de Ramiz Dayı‘nın dediği gibi “Portakalı soymadan içinden ne çıkacak bilemem kardeş” durumları. Tahminlerin ötesinde iyi başlayıp maçın ilk pozisyonunu da Günay’ın kurtardığı dakikalarda Galatasaray’ın presinden kurtulmak için geriden uzun oynuyorlar, ön alan presine de kalabalık gidiyorlardı. Önce kontratakta Barış’ın golüyle geriye düştüler, ardından kaval kemiğine acımasız darbeyle 10 kişi kaldıklarında artık Okan Buruk‘un takımının insafına kalmışlardı. Geçen sezon korner- serbest vuruşlardan 38 gol bulan sarı-kırmızılı takım, oyun boyunca 10 kornerden gol çıkartamazken, ilk yarıda Yunus oyuna girmeyince, Sane de bozuk olunca tek farkla gitti devreye. Hafta boyunca transfer haberlerine meze edilirken yönetiminden “Satmıyoruz” ya da “Fiyatı 50, 49 veren gelmesin” gibi susturucu cümleler gelmeyen Barış Alper Yılmaz‘ın muhteşem fiziğinin yanına golünde soluyla top sürüp, vücudunu yatırıp sağıyla topa vurması maçın en güzel hareketi. Maçın adamı ise Sallai. Oyunun son çeyreğinde “Kralların Dönüşü” adlı filmin fragmanını izletti Okan Buruk taraftarına. 4-4- 2, Şampiyonlar Ligi için cüretkâr kaçabilir ancak Osimhen-İcardi A.Ş’nin bu sezon dörtlü savunma oynarken de birçok lig maçında birlikte sahada olacağı aşikâr. Dolu tribünler, sıcak hava, ikinci resmi maçı. Takım “iyi” ya da “kötü” tanımlarını yapmak anlamlı değil. Büyük koşunun ısınma turlarında iki maçta 6 puan demek yeterli….