BÜLENT TİMURLENK / Eleştiri yok…


Derbi/büyük maçın nasıl anlamını yitirdiğini 11’ler açıklandığında Fatih Tekke‘nin tercihlerinden idrak ettiğinizde bizi nasıl çile dolu bir 90 dakika beklediği de ortadaydı. Esas adamlarını dinlendirip 4 gün sonra kupa finalinde G.Saray’ın oyun kalitesini kırmayı hedefleyen Tekke’nin planına saygı duyarım ama katılmam…
Okan Buruk da maç başlamadan bir puana imza atardı. 5-6 hafta önce yarışta büyük anlam yüklenen G.Saray için en zor deplasman olarak ifade edilen 90 dakikanın içini boşaltan da Buruk elbette. Beşiktaş derbisi sonrası sol şeride aldığı takımıyla matematik evet dese de F.Bahçe’ye kimyasal ve psikolojik olarak havlu attırmış, çıkmadık candan umut kesilmez bile dedirtmeyen bir teknik adam…
Yedek ağırlıklı Trabzon ilk yarıda öne geçebilirdi. Veda turundaki Muslera‘nın itirazı vardı. Enis Destan‘ın sakatlığı sonrası oyundan düşen Galatasaray biraz olsun ikinci yarıda oyuna döndü.
Osimhen ve Muslera dışında 11’de maçı ciddiye alan olduğunu söylemek zor. Bu rahatlığı kendi emekleriyle sağladılar, bu yüzden düne dair “neden daha iyi futbol yoktu” eleştirisi çıkmaz…
Çarşamba final kendi başına bir roman.. Trabzon için çok daha fazla şey ifade ettiği de kesin ama Okan Buruk da bir sezonda iki kupa kazanmamış teknik adam. Gaziantep’te sakınmayan, bir sonraki maçı düşünmeyen 22 adamın ve fazlasının mücadelesini izleyeceğiz. Bakalım dinlenmiş Trabzon mu, rölantide oynayan G.Saray mı kazanacak?