EKONOMİ

Boykotla helal ürüne talep ikiye katlandı

İsrail’in Filistin’e karşı insanlık dışı saldırılarının ardından tüm dünyada İsrail’e destek veren markalara karşı başlatılan boykot helal ürünlere yönelik talebi artırdı. Boykot ürünlerine karşı alternatif ürün arayışıyla birlikte son iki yılda helal ürünlere talep ikiye katladı. Toplam büyüklüğü 6 trilyon doları aşan helal pazarının 5 yıl içinde 12 trilyon doları bulması öngörülüyor

DUYARLILIK VE BİLİNÇ ARTTI
Helal ürünlere yönelik duyarlılığın katlanarak arttığını vurgulayan Dünya Helal Zirvesi Konseyi Başkanı Yunus Ete, “Helal pazarındaki hızlı yükseliş pandemi günlerinde başladı. İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarıyla başlayan boykot da alternatif ürün arayışını hızlandırdı. Hal böyle olunca helal ürünler daha da öne çıktı. Bu yönde bir arayışı olmayan Amerika’daki x bir gayri müslim dahi boykotla alternatif ürün aradı ve artık o markayı hayatına dahil etti. Helal pazar çok hızlı bir büyüme yakaladı” dedi. İsrail’e destek veren markalara karşı arayışın özellikle helal gıda ve kimyasal pazarını iki kat büyüttüğünü anlatan Ete, finanstan kozmetiğe, turizmden tekstile tüm sektörlerle birlikte helal pazarında cironun ikiye katladığını kaydetti. Ete, “İslami finansın 3.5 trilyon dolar, helal gıda ve içecek sektörünün 2 trilyon dolar, helal turizmin 400 milyar dolar, kozmetiğin 200 milyar dolar, muhafazakâr giyimin 240 milyar dolara ulaştığı helal pazarının önümüzdeki 5 yılda bir kez daha ikiye katlayacağı öngörülüyor” diye konuştu.

PAZARA AKIN VAR
Avrupa’dan Amerika’ya dünyadaki birçok şirketin helal pazarına yönelik çok ciddi bir yatırım yaptıklarına dikkat çeken Ete, Türk şirketlerin de bu pazardaki çalışmalarını hızlandırdığını kaydetti. Alanında dünyanın en büyük helal organizasyonu olan Dünya Helal Zirvesi ve Fuarı’nı bu yıl, 26-29 Kasım tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde 11’inci kez düzenleyeceklerini aktaran Ete, “Bu alana yönelik fırsatları yakalamak isteyenlerin arayışları arttıkça fuar ve zirveye yönelik talepte de inanılmaz bir patlama var. Çünkü bu fuar ve zirve helal pazara yönelik tüm aktörleri bir araya getiren en önemli organizasyon” ifadelerini kullandı.

AFRİKA’DAN YOĞUN İLGİ
Helal fuarına Türk Cumhuriyetleri Türkmenistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan gibi ülkelerin talebinin yanı sıra Asya’dan Endonezya ve Malezya’nın güçlü katılım gösterdiğini anlatan Ete, “Avrupa’dan, Almanya, Romanya ve Polonya gibi ülkelerden stantlı katılımlar mevcut. Ayrıca Afrika’dan da yoğun ilgi almaktayız. Şu anda halihazırda Senegal, Nijerya ve Gana gibi ülkelerden de gerek stantlı katılım gerekse profesyonel ziyaretçi anlamında kayıtlarımız var. Balkan ülkeleri de her yıl yoğun ilgi gösterir. Yine Makedonya ya da Bulgaristan gibi Türklerin de yaşadığı yerler her yıl takip ederler. Bu yıl da o bölgelerden, yakın Balkan ülkelerinden katılımlar oluyor” dedi.

60 ÜLKEDEN BAKAN
Fuarla eş zamanlı olarak düzenlenecek olan Helal Zirvesi’ne dikkat çeken Ete, “Zirvede her yıl Bakanlar Oturumu düzenliyoruz. Bu zirveye 60 ülkenin Ticaret Bakanı davet edildi. Ayrıca ülke bakanlıkları ve DEİK işbirliğinde Türkiye-Suudi Arabistan, Türkiye-Afganistan, Türkiye-Yemen, Türkiye-Tunus, Türkiye-Umman ve Türkiye-Filistin iş forumları düzenleyeceğiz” dedi.

50 BİN ZİYARETÇİ
Etkinliğin Cumhurbaşkanlığı himayesinde gerçekleşmesinin, devletin bu sisteme ve ekonomiye verdiği önemi gösterdiğine işaret eden Yunus Ete, bu himaye sayesinde uluslararası anlamda çok sayıda kitleyi organizasyona kazandırdıklarını kaydetti. Ete, “Helal Fuarı’na 40’ın üzerinde ülkeden stantla katılım mevcut. 9 bini uluslararası ziyaretçi olmak üzere 50 binden fazla ziyaretçi olacak” dedi. Fuarın tüm bu paydaşları bir araya getirmesi sebebiyle ticari potansiyele hönemli katkılar sağladığını anlatan Ete, şöyle konuştu: “İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) paydaşlığında düzenlediğimiz organizasyon Private Label Kozmetik ve Hijyen Alanı, Natural, Organik ve Vegan Ürünler Alanı, H-Food Gıda Alanı, Gıda Teknolojileri&Ambalaj Özel Alanı, SEFPEX Su Ürünleri ve Teknolojileri alanlarıyla helal pazarındaki potansiyeli ortaya koyuyoruz. Bu yıl da organizasyon kapsamında yapılacak olan konferanslar, ülke işbirlikleri forumları ve B2B toplantılar çok ciddi bir ticari potansiyel oluşturacak.”

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu