Bilal Erdoğan’dan “Sağlıkta Teknolojik İstiklal” çalıştayında önemli mesajlar: Dönüm noktası olacak

Türkiye’nin son yıllarda sağlıkta önemli bir ilerleme kaydettiği aktarılan bildirgede, “Türkiye, son yıllarda sağlık sektöründe kaydettiği önemli ilerlemelerle bölgesel bir sağlık üssü olma konumuna gelmiştir. Yüksek kaliteli hastane altyapısı ve yetişmiş insan kaynağıyla sağlık turizminde uluslararası rekabet gücünü artırmış, dünya genelinde tercih edilen bir destinasyon haline gelmiştir.” ifadeleri kullanıldı.
Bildirgede, sağlık teknolojilerinde tüm bu gelişmelere rağmen “tıbbi cihazlar, ilaç, ilaç ham maddeleri, biyoteknolojik ürünler ve dijital sağlık teknolojileri gibi birçok kritik alanda dışa bağımlılığın halen devam ettiği, bu bağımlılığın Türkiye’nin sağlık sisteminin dayanıklılığını ve küresel liderlik iddiasını zayıflattığı, sürdürülebilir büyüme ve inovasyon temelli bir sağlık ekosisteminin inşasını zorunlu kıldığı” değerlendirmelerine yer verildi.
Yerli ve milli sağlık teknolojilerinin güçlendirilmesi gerektiği vurgulanan bildirgede, “Güçlü ve bağımsız bir sağlık sektörü tesis edilmeden küresel ölçekte lider ülke olma hedefine ulaşmak mümkün değildir. Bu bildirge, Türkiye’nin sağlık alanında lider ülke olabilmesi için kritik öneme sahip yerli ve milli üretim kapasitesinin güçlendirilmesini, dışa bağımlılığının azaltılmasını ve sürdürülebilir sağlık ekosisteminin inşasını hedefleyen politika ve strateji önerilerini ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır.” ifadelerine yer verildi.
Bildirgede, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde 2018 yılında kurulan çalışma gruplarıyla sağlık alanında yerli ve milli üretimi destekleyen yol haritalarının oluşturulduğu, Türkiye Sağlık Vadisi’nin kurulmasının da bu sürecin devamı niteliğinde olduğu anlatıldı.
Türkiye Sağlık Vadisi’nin ülkenin sağlık alanında milli teknoloji ve üretim kapasitesini güçlendirme hedefi doğrultusunda stratejik bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğine işaret edilen bildirgede, 2023 verilerine göre, Türkiye’nin ilaç pazarının 10,3 milyar dolara ulaştığı, tüketimin yüzde 55’inin ithal ürünlerden karşılandığı, biyoteknolojik ilaçların pazar payının ise yüzde 16 civarında olduğu aktarıldı.
Tıbbi cihaz pazarının büyüklüğünün yaklaşık 2,5 milyar dolar, yerli üretim oranının ise yüzde 20’nin altında olduğundan bahsedilen bildirgede, ülkede 90’dan fazla ilaç üretim tesisi bulunsa da yenilikçi ürünlerde kapasitenin sınırlı olduğu vurgulandı.