Bilal Erdoğan İlim Yayma Cemiyeti 75. yıl buluşmasında konuştu: Türkiye Yüzyılı hikayesinde önemli yapı taşı!

İlim Yayma Cemiyeti Genel Başkanı Yusuf Tülün ise cemiyetin kuruluşunu anlatarak, “Bir asır önce cemiyet-i ilmiyeleri kuran irade, 1951 yılında farklı kimliklerle ama aynı ideallerle memleket için yeniden inisiyatif aldı. 68 idealist insan, milletin bağrından doğan bir inançla, İlim Yayma Cemiyeti’ni kurdu. Kurucularımız arasında kimler yoktu ki; Lozan Konferansı’nda Türkiye’nin vakıf mallarının korunması görevini üstlenen ilk Genel Başkanımız Avukat Seniyüddin Başak, işgal yıllarında İstanbul Maçka Silahhanesi’ndeki silahları hurdaya çıkararak Anadolu’ya ulaştıran ve Kuva-yı Milliye’ye destek veren General Ömer Cemal Karabekir, Mehmet Akif Ersoy’un yanında Sebilürreşad Dergisi’nde yazıları yayımlanan Hasan Hikmet Demirbağ, Çanakkale, Kut’ül Amare ve Kurtuluş Savaşı’nda görev yapmış, gazi unvanı ve İstiklal Madalyası sahibi Emekli Kurmay Albay Vehbi Bilimer, emekli Hakim Abdulkavi Beşer, hayırsever iş insanı Hacı Nazif Çelebi ve daha nice kadirşinas isim. O gün atılan bu adım, bugün milyonlarca gencin hayatına dokunan bir eğitim seferberliğine dönüştü. 10 Şubat 1953’te Bakanlar Kurulu kararıyla ‘kamu yararına çalışan dernek’ statüsü kazandık. İlim Yayma Cemiyeti, yalnızca bir dernek değildir. O, bu toprakların mayasıyla mayalanmış, medeniyet hamlesinin adı, din eğitiminin hasretini çeken gönüllüler hareketidir” ifadelerini kullandı.
“CEMİYETİMİZ, DEĞİŞEN DÜNYANIN ŞARTLARINI HEP DOĞRU OKUDU”
Cemiyetin ülkenin dört bir yanında gençlere hizmet verdiğini vurgulayan Tülün, “Bugün 186 şube, 158 yurt ve 112 eğitim merkeziyle Türkiye’nin dört bir yanında binlerce gence hizmet vermeye gayret ediyoruz. Anadolu’dan gelen evlatlarımız arasında büyük bir sosyal ağ ve güçlü bir gönül bağı kurduk. Hazırladığımız eğitim, rehberlik ve liderlik programlarıyla kendi kaynaklarıyla irtibatlı, dünyayı doğru okuyabilen bilim insanları, öncüler yetiştirmeye gayret ediyoruz. Bu doğrultuda Türkiye genelindeki şubelerimizde ortaokul ve lise düzeyindeki öğrencilerle Marifet Okulu Programı uyguluyoruz. İstanbul’da eğitim, hukuk, tıp ve psikoloji bölümü öğrencilerine yönelik başlattığımız kariyer programlarını Anadolu’daki şubelerimize modellemek için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Fatih Sahn-ı Seman Eğitim ve Araştırma Merkezi ve Valide-i Atik Eğim Merkezi gibi tarihi mekanlarda İslami ilimler ve sosyal bilimler öğrencilerine yönelik ihtisas projelerimize devam ediyoruz. Ulusal düzeydeki eğitim ve gençlik çalışmalarımızı, mezunlarımız marifetiyle Arjantin, Makedonya gibi ülkelerde başlattık, Afrika ve Asya ülkeleriyle ilgili altyapı hazırlıklarımız devam ediyor. Cemiyetimiz, değişen dünyanın şartlarını hep doğru okudu. Bugüne kadar tüm çalışmalarımızda şu üç ilkeye sadık kaldık; doğru işi tespit etmek, doğru yöntemi seçmek ve doğru işte sebat etmek. Bugün, İlim Yayma çatısı, cemiyet, vakıf, şube ve gönüllüleriyle ilmin, irfanın ve hizmetin birleştiği büyük bir ekosistem oluşturmuştur” şeklinde konuştu.