Gazze bataklığına saplanan barbar İsrail yönetimi çırpındıkça batıyor. Soykırımcı siyonist yapı içeriden ve dışarıdan gelen baskılarla çatırdıyor. İsrail ve dünya medyasında “Batı, Gazze Kasabı’nın ipini çekiyor!, ‘Netanyahu’nun vakti tükendi!’, ‘Savaş suçlusu yöneticiler şimdiden kaçacak ülke arıyor!’, ‘Siyonist projenin çöküşü!’, ‘İsrail, dünyada istenmeyen parya devlete dönüşüyor!’, ‘Avrupa yüz çeviriyor!’ ve ABD’nin İsrail karşıtı küresel dalgaya karşı sessizliği dikkat çekici” şeklinde başlıklar atılıyor.
Küresel vicdanın sesi olup korku duvarlarını yıkan Batılı halklara artık siyasiler de resmi kurumlar da devletler de destek veriyor. Gazzeli bebeklerin vahşice katledilesine geç de olsa yükselen tepkiler İsrail yönetimini şimdiden siyasi travmaya sokmuş halde.
Özellikle küresel dengelerde ağırlığı giderek artan Sayın Erdoğan’ın izlediği kararlı siyaset Avrupa ve ABD’nin tavrını da etkiliyor. Zira yeni Ortadoğu politikasını İsrail’den çok Türkiye ve Suudi Arabistan gibi aktörlerle belirlemek isteyen ABD Başkanı Donald Trump’ın, Netanyhau’yu by-pass eden hamleleri Avrupa’ya da cesaret veriyor. Burada Erdoğan ve Trump nezdindeki liderler diplomasinin Suriye ve Gazze’deki krizlerin çözümünde ne kadar hayati öneme sahip olduğunu bir kez daha görüyoruz.
***
Trump’ı örnek alan birçok Avrupa ülkesi peş peşe Netanyahu’ya rest çekmeye başladı. Fransa, İngiltere ve Kanada, İsrail’e karşı ortak ticari deklarasyonu yayımladı. Serbest ticaret anlaşması görüşmelerini askıya alan Londra, İsrail’e silah satışlarını da durdurduğunu açıkladı. AB, İsrail’e ticari imtiyazlar tanıyan Ortaklık Anlaşması’nı gözden geçirme kararı aldı.
Fransa, Belçika ve Lüksemburg, Filistin devletini tanımaya hazırlanıyor. İtalya’dan ve Papa’dan sert eleştiriler geliyor. İspanya, ticari boykot yanında İsrail’e topyekûn silah ambargosu çağrısında bulunuyor.
Yine Trump’ın tutumundan cesaretlenen İsrail muhalefeti ve halkı da sesini daha gür çıkarıyor. İsrailli akademisyen, muvazzaf asker ve doktorlardan sonra bazı pilotlar da Gazze’deki sistematik etnik temizliği eleştirmeye başladı artık. Muhalefet lideri Yiar Golan “Bebekleri hobi olarak öldüren İsrail devleti parya devlet olma yolunda ilerliyor. Irkçı Güney Afrika gibi dünyadan dışlanacağız” diyerek siyonizmin maruz kaldığı jeopolitik çöküşü haber veriyor.
***
Ancak battıkça batan Netanyahu bir yandan yardım TIR’larına izin verdiğini açıklayıp “Trump’ın Gazze vizyonuna bağlıyız” diyerek kuyruğu dik tutmaya çalışıyor. Bir yandan da Yiar gibileri “En aşağılık antisemitik kan iftiralarını atmakla” suçlayıp içindeki siyonazi zihniyetini hemen ele veriyor.
Bu adımlar “Gazze’nin varlığına karşı savaştayız. Her çocuk ve bebek düşmanımızdır. Gazze’de tek bir Filistinli çocuk bile kalmamalı” diyen Netanyahu ve destekçisi Moshe Feiglin, Itamar Ben Gvir ve Bezalel Smotrich gibi azılı siyonistleri çıldırtıyor. Daha da delirecekler.
Çünkü devran değişiyor. İstedikleri gibi at koşturan siyonistlerin dönemi kapanıyor. Yeni bir dünya ve yeni bir Ortadoğu kuruluyor. Bu yeni süreçte İsrail’in jeopolitk travmaları daha da derinleşecek. Bebek katilleri kaçacak delik arayacak. Hepsi hesap verecek. Ne yapsalar da barbar ve soykırımcı siyonist projeyi çöküşten kurtaramayacaklar. Siyonizmi de azılı siyonistleri de acı bir son bekliyor.
