YAZARLAR

BERCAN TUTAR / İsrail’in ‘Kara Eylül’ü

İsrail’in Gazze’ye yönelik barbar soykırımı devam ettikçe siyonizmi stratejik anlamda nefessiz bırakan diplomatik kuşatma da giderek artıyor. İsrail medyası 9 Eylül’de başlayacak olan Birleşmiş Milletler’in (BM) 80. kuruluş yıldönümü toplantılarında Filistin Devleti’nin tanınma furyasını daha şimdiden ‘Kara Eylül’ diye niteliyor.
Times of Israel, Yedioth Ahronot, Haaretz ve Israel Hayom gibi ana akım medya organları, ABD ve Almanya gibi İsrail’in en sadık destekçilerinin bile artık rota değiştirmeye başladığını hatırlatıyor. Genel olarak İsrail kamuoyu ve medyasında “Batı’da artan Filistin devletini tanıma eğiliminin askeri ve siyasi açıdan bir ağırlığa sahip olmasa da sonuçları bakımından ‘utanç verici bir stratejik başarısızlığı’ temsil ettiği” şeklinde bir ortak kanı oluşmuş durumda.
İsrail medyası artık “ABD’deki Demokrat ve Cumhuriyetçi partideki genç seçmenlerin daha fazla Filistinlilerin yanında yer alacağını kim hayal edebilirdi? Ya da Batı dünyasının büyük bir kısmı Filistin devletini tanır mıydı?” şeklindeki afallatıcı sorularla karşı karşıya. Yeni süreçte serzenişleri daha da artacak.

***

Zira tarihsel olarak İsrail’in en yakın müttefiklerinden Almanya’nın İsrail’e silah ambargosu çıkışının yol açtığı şaşkınlık hâlâ aşılabilmiş değil. Kuşku yok ki İsrail medyasının da artık açık açık yazdığı gibi Gazze’nin topyekûn işgali, İsrail’in bekası içinciddi bir stratejik tehdit oluşturan eğilimleri daha da hızlandıracaktır. Buna ek olarak siyonizmin ABD’deki gücünün en kritik ayağı olan Amerikan Yahudileri arasında da bölünmeler yaşanıyor. Soykırımcı İsrail’in ABD’deki bağı kaybetmesinin ciddi bedelleri olacak.
Ayrıca Gazze’yi işgalin hiç konuşulmayan bir de ekonomik yükü var. Gazze’nin tamamen askeri olarak ele geçirilmesi doğrudan İsrail yönetimini gerektirecek. Bu işgalin askeri, siyasi ve stratejik dezavantajları yanında İsrail’e getireceği astronomik mali meblağlar da siyonist medya tarafından mercek altına alınıyor. Çünkü işgalci hırsızlar mallarına el koydukları Filistinlileri katletmeye alışmışlar. Hayatta kalmaları onlar için hiç ‘ekonomik’ değil.

***

Bir de İsrail kamuoyundan ziyade ordu arasında büyüyen bir çatlak var. O da siyasi yönetimin ulusal güvenliği değil koalisyondaki partilerin dar çıkarlarına ve politikacıların şahsi ikballerine göre hareket ettiği düşüncesi.
En çok da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un başlattığı Filistin Devleti’ni tanıma açılımına Almanya şansölyesi hariç bir dizi Avrupalı liderin destek vermesi siyonistlerin kimyasını bozuyor. Ne kadar umursamaz görünseler de korkularını gizleyemiyorlar.
Derin bir stratejik felç geçiren İsrail muhalefeti, medyası ve ordu içindeki bazı kesimler Başbakan Netanyahu ve radikal ortaklarının Gazze’deki ‘mesihçi vizyon’unun Macron gibi liderlerin ‘içi boş girişimlerine’ alan açtığından yakınıyor.
Hâsılı kelam, BM Genel Kurul toplantıları daha başlamadan esen Filistin rüzgârı, İsrail’e hafakanlar yaşatıyor. Yaklaşan fırtınayı ‘Kara Eylül’ diye niteliyorlar. Çünkü onlar da iyi biliyor ki 150 yıllık İsrail-Filistin çatışması kontrollerinden çıkıyor. Haliyle siyonistlerin Filistin’i sömürge ve işgal stratejisinin seyri değişiyor. Uyanan küresel vicdanı artık susturamıyorlar. Hem ulusal hem uluslararası kamuoylarına karşı koyamayan ABD ve Almanya dâhil Batı’nın siyonistlere verdiği açık çekin vadesi artık doluyor. Bölgemizde ve dünyada post-siyonist bir dönem başlayacak. Gidişat bunu gösteriyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu