BERCAN TUTAR / İsrail’de alarm zilleri


Başkan Erdoğan’ın liderlik ettiği küresel Gazze hamlesi soykırımcıları dört bir koldan kuşatıyor, siyonist rejimde alarm zillerinin çalmasına yol açıyor. En korktukları senaryo olan Erdoğan liderliğinde İslam dünyasının birleşmesine ek olarak Batı dünyasının da neredeyse bir blok halinde Filistin’e sahip çıkmaya başlaması siyonistleri travmaya sokuyor.
İsrail medyasında her ne kadar kuyruğu dik tutmaya çalışanlar olsa da genel olarak herkeste bir panik havası görülüyor. Hatta İsrail’in eski genelkurmay başkanlarından Gadi Eisenkot adeta Netanyahu ve etrafındaki çeteyi topa tutuyor.
Oğlunu ve yeğenini ‘savaşlarda’ kaybeden Fas Yahudilerinden Eisenkot, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun İsrail’in güvenine ihanet ettiğini ve ‘ülke’nin geleceğini tehlikeye attığını söylüyor. Netanyahu’nun İsrail’i Gazze’de stratejik çılgınlığa sürüklediğini vurgulayan eski genelkurmay başkanı, bir asker gözüyle her açıdan Gazze’de kaybettiklerinin altını da kalın çizgilerle çiziyor.
***
Yeni bir parti kurarak Netanyahu’ya karşı isyan bayrağını açan Eisenkot, “Bu savaşta İsrail deliliği normalleştirdi. Üç hedef ilan edildi. Hamas‘ın askeri, idari ve örgütsel yeteneklerinin yok edilmesi, rehinelerin iadesi ve Gazze’deki tehdidin ortadan kaldırılması. Ancak iki yıl geçmesine rağmen hiçbiri başarılamadı” diye konuşuyor.
Gazze’de yaşananların savaş tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir durum olduğunun altını çizen İsrailli analist ve bazı askerler aslında soykırımı da dolaylı olarak itiraf ediyor. 10 ila 20 bin askerden oluşan beş tümenle yani en az 60 bin kişilik bir ordu ile Ekim 2023’te Gazze’ye saldıran siyonist çetesi, ardından Mart 2025’te beş tümenle tekrar saldırdı. Yani bir 60 bin asker daha sevk ettiler.
Bu da yetmedi. Şimdi 15 Eylül’de başlattıkları Gazze’yi tamamen işgal projesi için beş tümen asker daha sevk ettiler. Şimdiye kadar üç ordu değiştirdiler. Ama yine de başaramadılar.
***
Tamamen yıkılan ve boşaltılan Gazze’nin kuzeyinde hâlâ 20 bin Hamas savaşçısının olduğunu kendileri itiraf ediyor. Dolayısıyla bataklığa saplanan bir Netanyahu ve İsrail kabinesi var karşımızda. Gazze’deki soykırımı ne bitirmek istiyor ne de nasıl bitireceğini biliyor.
‘Gazze kasabı’ ile çevresindeki Stratejik İşler Bakanı Bakanı Ron Dermer, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir gibi fantazi dünyasında yaşayan fanatik ve sapkın isimlerin soykırımcı politikaları en çok da siyonist İsrail projesinin geleceğini tehlikeye atıyor.
Sonsuz tehditler peşinde koşan soykırımcı Netanyahu ancak bu yolla iktidarını devam ettirebileceğini görüyor. Ancak deniz bitti. Zira Netanyahu ve çevresi artık kumarbaz sendromuyla davranıyorlar. Fakat dünya blöflerini gördü. İç ve dış baskılar siyonist soykırımcı çete için günlerin sayılı olduğunu gösteriyor. Geri sayım başladı.