BERCAN TUTAR / Elveda Ukrayna!


10 milyon 186 bin kilometrekarelik Avrupa kıtasının Rusya‘dan sonraki en büyük coğrafi alana sahip ülkesi Ukrayna parçalanıyor. Barış veya ateşkes adı altında yürütülen süreç aslında Ukrayna’yı da aşan Avrupa çapında bir paylaşıma işaret ediyor. Zaten 603 bin kilometrekarelik Ukrayna’nın şu an yüzde 35’ini oluşturan doğu ve güney bölgeleri Rusya’nın filli kontrolü altında.
Kırım dışında Donetsk, Luhansk, Zaporizya ve Herson oblastları (eyaletleri) Rusya tarafından ilhak edilmiş durumda. Haliyle ülkenin 20 büyük şehrinin 9’u yanında en verimli tarım alanlarıyla en zengin yeraltı kaynaklarının bulunduğu topraklar Rusya’ya kalacak. ABD’nin Rusya ile giriştiği jeopolitik savaş yeni bir hezimetle sonuçlandı. Fakat Avrupa hâlâ gerçekleri göremediği için ABD’nin Rusya ile vardığı Ukrayna anlaşmasına ilk başlarda şiddetle karşı çıkıyordu. Durumu gören ABD zamana oynadı. Avrupalı ülkelerin NATO savunma harcamalarını artırma ve Ukrayna’nın madenlerine el koyma planını kabul ettirdikten sonra düğmeye bastı.
Şu an ölümü gösterip hem Avrupalı ülkeleri hem de Kiev’i sıtmaya razı ediyor. Sadece ateşkes isteriz diyen ve kalıcı barışa karşı çıkan Kiev ve dostları, ABD Başkanı Donald Trump’ın medyaya sızdırılan 28 maddelik ‘kalıcı barış’ planına artık itiraz bile edemiyor.
***
Çünkü Volodomir Zelenski ve çevresinin milyar dolarlık rüşvet ağını ortaya çıkaran ABD, Kiev ve müttefiklerinin bütün kozlarını elinden aldı. Daha önce ABD’nin bırakın kalıcı barış, geçici ateşkes önerilerine bile karşı çıkan Zelenski bu kez süt dökmüş kediye döndü. Kirli çamaşırları ortaya serilmesin diye plana hemen ‘yeşil ışık’ yaktı..
Ankara’da Sayın Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından Telegram’da yaptığı açıklamada “Esas olan, kanın durdurulması ve kalıcı barışın sağlanması için tüm ortaklarımızla koordinasyon içinde çalışmamız ve Amerikan liderliğinin etkin ve güçlü kalmasıdır” ifadelerini kullandı. Haliyle Pentagon yetkililerinin rüşvet skandalından sonra Zelenski ile Kiev’de buluşup gereken bütün ültimatomları verdiği anlaşılıyor. Zelenski artık süt dökmüş kediden farksız.
Hatta baskıyı daha da artıran Amerikan yönetimi Rusya ile beraber hazırladıkları ve Kiev ile Avrupa’nın dâhil etmediği barış planını Zelenski’nin 27 Kasım Şükran Günü’ne kadar kabul etmesini istiyor. Zelenski’ye ulaştırılan barış planında Ukrayna’nın “Donbas bölgesinden çekilmesi, Kırım’ın ilhakını tanıması, Herson ve Zaporijya’daki Rus kontrolünü kabul etmesi, ordunun küçülmesi, uzun menzilli füzelerden vazgeçilmesi, Rusça’nın ikinci resmi dil ilan edilmesi, Rusya’ya yakın Ortodoks Kilisesi’ne resmi statü verilmesi ve Ukrayna’nın NATO’ya katılamayacağını taahhüt etmesi” yer alıyor.
***
Görüldüğü üzere cephe mahkemesi salon mahkemelerine hiç benzemiyor. Savaş mahkemesi hak ve adaletin yeri değildir. Zira savaşta tek geçerli hukuk güçtür. Avrupa, hayatın bu realitesini yaşamanın şaşkınlığı içinde. Hatta daha fazlası var. Rusya’nın şu an kontrol etmediği doğu Ukrayna’daki bazı bölgeleri de alması planlanıyor. Bunun karşılığında ise ABD, Ukrayna ve Avrupa’ya Rus müdahalesine ve genişlemesine karşılık güvenlik garantisi verecek. Buradan da anlıyoruz ki Avrupa’nın derdi Ukrayna değilmiş. Ukrayna’yı çoktan gözden çıkardıkları görülüyor.
Tek korkuları Rusya’nın Ukrayna’dan sonra Avrupa’nın içlerine doğru ilerlemesiymiş. Hâsılı kelam, Avrupa’nın geleceği üzerine ABD-Rusya arasındaki jeopolitik kumarda kazanan her zaman olduğu gibi yine masa oldu. Kaybedenler ise ABD’nin ipiyle kuyuya inen Ukrayna ve Avrupa.
Zaten daha şimdiden ağlaşmağa başladılar bile. Yeni planı gören Almanya Başbakanı Fredrick Mertz boşuna “Batı’da 100 yıllık, Doğu’da ise 35 yıllık dünya düzeni yıkıldı. Yeni bir düzen kuruluyor” diye feveran etmiyor.



