BERCAN TUTAR / Babasının oğlu!


Küresel finansın başkenti New York, İkiz Kuleler’e 11 Eylül 2001’de yapılan saldırıdan 24 yıl sonra bu kez sosyalistler ile Müslümanların birlikteliğini simgeleyen Kırmızı-Yeşil İttifak’ın 4 Kasım’daki sandık zaferinin depremiyle sarsılıyor. ABD Başkanı Donald Trump‘ın “komünist” dediği “sakıncalı piyade” Zohran Mamdani, hem Amerikan müesses nizamının hem siyonist Yahudi lobilerinin engellerini aşarak kapitalizmin başkentindeki yarışta ipi göğüsledi.
Şimdi ABD, Mamdani ile yatıp kalkıyor. Dini, etnik ve ideolojik kimliği satır satır irdeleniyor. 34 yaşındaki yeni New York Belediye Başkanı’nın geçmişte yaptığı her tür eylem, açıklama ve sosyo-politik alanlardaki her tutumu detaylarıyla inceleniyor.
İranlılar Mamdani’nin Şii kimliğini öne çıkarıyor. Asya ve Afrika kökenliler onun Ugandalı ve Hintli kimliğinin altını çiziyor. Güney Asya, Ortadoğu ve İslam dünyası Müslümanlığı ile Suriyeli eşine dikkat çekiyor. Sosyalist ve sol tandanslı kesimler ise Mamdani’nin anti-siyonist duruşunu ve neo-liberal piyasa uygarlığına yönelik eleştirilerini mercek altına alıyor.
***
Postmodern bir kahraman olarak küresel sahnelere paraşütle inen/indirilen Barack Obama’nın yerel versiyonu olarak Mamdani’ye bakanlar da var. Anti-Sorosçu kesimlerden oluşan bu zümre, Mamdani’nin de küreselcilerin bir projesi olduğu kanaatinde. Fakat “küreselci proje” olabileceği yönündeki şüpheleri hem Mamdani’nin geçmişinde belediye meclis üyesiyken sergilediği tutumlar hem de babasının sahip olduğu ezber bozan ideolojik duruş çürütüyor.
Mamdani, ABD derin devletinin terör stratejisi çerçevesinde Şeyh Ömer Abdurrahman’ın adamı diye suçlamalara maruz kalan ve “İslam demokrasiden daha iyidir” görüşünü savunan Amerikalı din adamı Siraj Wahhaj’a yakınlığını açıkça dile getiren biri. Seçim kampanyası sırasında 20 Ekim’de Wahhaj’a yaptığı ziyareti X’ten paylaşan Mamdani, “Bugün Mescid-i Takva’da (Brooklyn’deki cami) ABD’nin önde gelen Müslüman liderlerinden İmam Siraj Wahhaj ile görüşmenin mutluluğunu yaşadım” diye yazdı.
Bu paylaşım, Trump’ı çileden çıkarmıştı. Paylaşımı etiketleyen Trump, Mamdani’nin 1993 Dünya Ticaret Merkezi bombalamasının arkasındaki isim diye lanse edilen İmam Wahhaj’ı benimsemesini “utanç verici” olarak nitelemişti. Oysa asıl utanç verici olan şey, ABD Başkanı’nın siyonist lobinin at gözlüklerinden ülkesine bakıp vatandaşlarının sosyo-kültürel dinamiklerini görememek ve onlardan bihaber olmaktır.
***
Hâliyle Mamdani’nin Trump’ı çıldırtan birçok davranışı daha var. Filistin’e desteği küreselleştirmeyi savunan Mamdani, meclis üyesiyken de Holokost anma törenlerine karşı çıkmıştı. Hamas’ı kınamayı reddeden Amerikan Demokratik Sosyalistleri/Democratic Socialists of America (DSA) destekçisi Mamdani, sadece Müslümanlardan, göçmenlerden, Hispanik, Afrikalı ve Asyalılardan değil kapitalist ABD’nin mahrumiyete mahkûm ettiği mavi ve beyaz yakalı işçilerle çalışanlardan da büyük teveccüh görüyor.
Dolayısıyla Mamdani’nin Küba, Venezuela, İran ve Filistin söz konusu olunca kolonyalist ve işgalci kesilen küreselcileri çıldırtan fikir ve tutumlara sahip olduğunu unutmamak lazım. Bu kısa örnekler dışında Mamdani’nin küreselci projenin ürünü olabileceğine dair şüpheleri çürüten en somut kanıt ise bana göre 79 yaşındaki akademisyen babası Mahmud Mamdani’nin CV’sidir. Bu CV’ye bakınca Edward Said ekolünün sıkı bir takipçisini görüyoruz.
Harvard mezunu olan ve Colombia Üniversitesi’nde antropoloji, siyaset bilimi ve Afrika üzerine dersler veren Prof. Mamdani, konuşma ve makalelerinde İdi Amin’den Robert Mugabe’ye kadar Batı’nın şeytanlaştırma projelerinin en sembol isimlerini dahi savunarak kolonyalist ezberleri bozan bir akademik haysiyete sahip. Hâsılı kelam, tapu senedi gibi bir baba var ortada. Hakkını yememek lazım, oğul Zohran da her hâliyle babasının oğlu olduğunu hatırlatıyor.



