DÜNYA

Batılı gazetecilerden kendi medyalarına sert tepki: “Batı medyası İsrail’in diliyle konuşuyor”

İngiliz ve ABD’li gazeteciler, Batı medyasının İsrail’in Gazze’de uyguladığı katliamı iki yüzlü yaklaşımla ele aldığını ifade etti. Gazeteciler, Batı medyasının Filistinlilere uygulanan şiddeti ve yasa dışı faaliyetleri yanıltıcı şekilde yansıttığını vurguladı.

“FİLİSTİNLİ KURBANLAR İNSAN DIŞI GÖSTERİLİYOR, İSRAİLLİLER İNSAN OLARAK, FİLİSTİNLİLER İSE MİLİTAN OLARAK ANLATILIYOR.”

Kaliforniyalı gazeteci Lily Lynch, Batı medyasının Gazze’de yaşananları “seçici habercilikle” manipüle ettiğini söyledi. Lynch, “Filistinli kurbanlar insan dışı gösteriliyor, İsrailliler insan olarak, Filistinliler ise militan olarak anlatılıyor.” dedi.

Gazetecilerin hedef alınarak öldürülmesine sessiz kalınmasına tepki gösteren Lynch, “Sözde liberal demokrasilerdeki pek çok insandan gazeteciliğin ve medya özgürlüğünün önemini duyuyoruz ama sonra yüzlerce gazeteci suikasta uğradığında, bazı durumlarda öldürüldüğünde tek bir kelime bile duymuyoruz. Bu gerçekten şok edici bir durum.” ifadelerini kullandı.

Batılı gazetecilerden kendi medyalarına sert tepki: Batı medyası İsrail’in diliyle konuşuyor

“BATI MEDYASI İSRAİL’İN DİLİYLE KONUŞUYOR”

New Yorklu gazeteci ve film yapımcısı Katie Halper ise Batı medyasının İsrail propagandasını neredeyse kelimesi kelimesine tekrarladığını belirtti. Halper, “İsrail’in ‘hasbara’ sistemi Batı medyasına yön veriyor. CNN muhabirlerinden siyasilerine kadar herkes aynı dili kullanıyor” dedi.

“Batı medyasının İsrail hükümetinin konuşma noktalarını neredeyse kelimesi kelimesine nasıl tekrarladığını doğrudan görebilirsiniz. Örneğin, CNN muhabiri Dana Bash ve Netanyahu’nun Filistin‘e destek için yapılan öğrenci protesto hareketlerinin anti-semitik olduğunu söyledikleri bir video göstermişti.” ifadesini kullandı.

“ANTİSİYONİZM DE DAHİL OLMAK ÜZERE İSRAİL’E YÖNELİK HER TÜRLÜ ELEŞTİRİ ANTİSEMİTİZMDİR”

Halper, İsrail hükümetinin “antisiyonizmin de dahil olmak üzere İsrail’e yönelik her türlü eleştiri antisemitizmdir” algısının Batı medyası tarafından paylaşılan bir varsayım olduğunu ifade ederek, bunun Yahudi olarak hem yanlış hem de çok tehlikeli bir düşünce olduğunu düşündüğünü söyledi.

“Yeni bir soykırımı meşrulaştırmak için” antisemitizmin ve özellikle de Holokost’un silah olarak kullanılmasına karşı çıkmanın önemli olduğunu vurgulayan Halper, “Bir daha asla, bir daha asla insanlar soykırıma maruz kalmayacak demek.” diye konuştu.

Halper, İsrail’i “apartheid devlet” olarak tanımladığı monoloğunun yayımlanmadığını, itiraz etmesinin ardından ise görevine son verildiğini aktardı. Kendisi gibi nice kişinin de benzer nedenlerden işten çıkarıldığını ve susturulduğunu kaydetti.

Yahudi olarak bazı korumalara sahip olduğunu ifade eden Halper, “bana kendinden nefret eden bir Yahudi diyorlar. Ve elbette bunların hiçbiri, Gazze’de Filistinli gazetecilerin sistematik olarak öldürülmesiyle kıyaslanamaz. Sadece Gazze’de de değil, Shireen Abu Akleh Filistinli Amerikalı gazetecilere bir örnektir.” dedi.

“GAZZE NEDEN GÖRMEZDEN GELİNİYOR?”

İngiliz akademisyen Gillian Piggott ise Batı medyasının Gazze Mahkemesi‘ne ilgi göstermemesini sert sözlerle eleştirdi.

“Gazze insanlık için en kritik mesele. Burada yalnızca bağımsız medya var. Guardian nerede, Telegraph nerede, Times nerede? Burada hikayeler, duygu ve en seçkin uzmanların analizleri var. Peki neden kimse bunu yazmıyor?” sözleriyle Batılı basının sessizliğine tepki gösterdi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu