
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Tolga Sakman, Başkan Erdoğan’ın BM kürsüsünden yaptığı tarihi açıklamayı değerlendirdi (Ekran görüntüsü)
ULUSLARARASI İLİŞKİLER UZMANI DR. TOLGA SAKMAN:
Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşması, küresel kriz noktalarının tamamına değinmesi açısından son derece önemliydi. Bu konuşma, Türkiye’nin dış politikasında hem Batı hem de Doğu ile ilişkilerini dengelerken, insani krizlere gösterdiği hassasiyeti de vurgulamıştır. BM, tüm dünyanın yakından takip ettiği çok önemli bir platformdur. Burada yapılan konuşmalar, devletlerin bir yıl içinde hangi konulara odaklandığını, ülkelerini nerede konumlandırdığını ve geleceğe yönelik hedeflerini ortaya koyar. Başkan Erdoğan’ın bu kapsamlı konuşmasıyla Türkiye, küresel krizleri yakından takip ettiğini ve tüm gelişmelerden haberdar olduğunu tüm dünyaya göstermiştir.
İsrail, Gazze’de herhangi bir sorun, soykırım veya açlık yaşanmadığına dair manipülatif girişimlerde bulunarak uluslararası kamuoyunu yanıltmaya çalışıyordu. Ancak Başkan Erdoğan, tüm dünyanın canlı olarak izlediği BM kürsüsünden, bu manipülatif girişimlerin gerçeği yansıtmadığını başarılı bir şekilde aktarmıştır. Bu durum, Türkiye’nin uluslararası hukuka ve insani değerlere olan bağlılığının bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.
Hukukçu Aydoğan Ahıakın, Başkan Erdoğan’ın BM kürsüsünden yaptığı tarihi açıklamayı değerlendirdi (Ekran görüntüsü)
HUKUKÇU AYDOĞAN AHIAKIN:
Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma, mevcut uluslararası sisteme yönelik hukuki reform vurgusu içermesi açısından dikkat çekicidir. Konuşma, ABD Başkanı Trump’ın ben yaklaşımla sergilediği tutumun aksine, kapsayıcı bir “biz” diliyle küresel iş birliğinin gerekliliğini ortaya koymuştur. Başkan Erdoğan, “güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu” adil bir yeni sistemin tesis edilmesi gerektiğine vurgu yapmıştır.
Konuşmanın en önemli bölümlerinden biri, başta Gazze olmak üzere, dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan soykırımlara dikkat çekilmesidir. Başkan Erdoğan, küresel bir lider olarak bu soykırımlara işaret etmiş ve bu suçları işleyenlerin hesap vermesi gerektiğini açıkça belirtmiştir. Bu, uluslararası ceza hukuku ve insan hakları hukuku bağlamında, bu tür suçların cezasız kalmaması gerektiğine dair güçlü bir beyandır.
Başkan Erdoğan’ın konuşmasında gösterdiği fotoğraflar, Gazze’deki duruma ilişkin gerçeği uluslararası kamuoyuna sunma çabasının somut bir kanıtıdır. Bu adımla birlikte, Türkiye’nin Gazze’nin tek sesi olduğu ve Filistin halkının hak ve hukukunu tüm uluslararası platformlarda savunduğu bir kez daha gösterilmiştir. Bu yaklaşım, uluslararası hukuk normlarına uygun olarak mazlumların haklarının korunması yönünde kararlı bir duruş sergilediğini ortaya koydu.