
Şu an kalbimizin yarısı buradaysa diğer yarısı İslam dünyasının kanayan yaraları olan Gazze’de, Filistin’de, Yemen, Sudan, Afganistan’dadır.
“NETANYAHU DENEN KAFİRİN O KIYIMINA ASLA SEYİRCİ KALAMAYIZ”
Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam, aynı zamanda maşukumuz, sultanımız, en sevgilimizdir. Peygamber aşkı, aziz milletimizin yüreğinde adeta kök salmış yüce bir çınardır. Bu çınarın kolları Asya’dan Afrika’ya, bütün cihanı sarmıştır. Biz işte bu yüzden dünyadaki bütün Müslümanlara derin bir muhabbet besleriz. İşte bu yüzden dünyanın neresinde bir Müslüman varsa, gönlümüz, aklımız, ruhumuz oradadır. İşte bu yüzden tüm Müslümanları bir bedenin azaları olarak görür, bir tarağın dişleri, bir binanın tuğlaları olarak biliriz. Onun için biz şu anda Filistin’deyiz. Onun için biz şu anda Gazze’deyiz. Onun için biz şu anda Filistin’de olan bütün bu Netanyahu denilen gaddarın, kafirin o kıyımına asla seyirci kalamayız.
Şu anda bizleri ümmet şuuruyla kalplerimizi birleştiren, bizi birbirimize kenetleyen bu bağ, dikkatinizi çekiyorum, Muhammedi bir muhabbet bağıdır. Şu an kalbimizin yarısı buradaysa, diğer yarısı İslam dünyasının kanayan yaraları olan Gazze’de, Filistin’de, Yemen, Sudan, Afganistan’dadır. İnşallah bu gece yapacağımız dualarda nerede yaşarsa yaşasın mazlum ve mağdurları unutmayacağız. Ellerimizi semaya inşallah onlar için de açacağız. Seccadelerimizi gözyaşlarımızla onlar için de ıslatacağız. Bölgemizde ve dünyada barışın, huzurun, güvenliğin hakim olması için alemlerin rabbine niyazda bulunacağız. Müslümanlar olarak her zorlukla beraber bir kolaylığın olduğuna tüm kalbimizle iman ediyoruz. Bugün yaşadığımız sıkıntıların da bir eceli olduğunu çok iyi biliyoruz.
ZULMÜN KARANLIĞI YERİNİ ADALETİN GÜNEŞİNE BIRAKACAK
Kardeşlerim, ümitsiz değiliz ve olmayacağız. Karamsar değiliz ve olmayacağız. Coğrafyamızdaki haksızlıklara, adaletsizliklere, zulümlere rağmen yeise asla kapılmayacağız. Binlerce yıldır olduğu gibi bugün çekilen çileler de inşallah bitecek. Zulmün karanlığı yerini adaletin gönüllerimizi ısıtan güneşine bırakacaktır.
Bu mübarek gecenin Gazzeli kardeşlerimizle birlikte tüm mazlumların sıkıntıdan kurtuluşuna vesile olmasını yürekten temenni ediyorum. Aziz kardeşlerim, muhterem misafirler. Mazlumların yüzünü güldürecek, mağdurların derdine derman olacak, insanlığa yepyeni bir umut penceresi açacak tüm yol ve prensipler, Efendimizin müşfik ve kuşatıcı davetinde mündemiştir.
İstiklal Marşı şairimiz, merhum Mehmet Akif’in şu dizelerinde tezahür den hakikati kendimiz için nihai gaye olarak görmemiz gerekiyor: “Doğrudan doğruya Kur’an’dan alarak ilhamı, asrın idrakine söyletmeliyiz İslam’ı.” Başka yerde ilham aramaya gerek yok. Evet, buradaki her bir kardeşimin tebliği ve irşat vazifesini bu şuurla icra edeceğinden hiçbir şüphe duymuyorum. Diyanet İşleri Başkanlığımızın rıza-i ilahi yolunda engellere ve karalama kampanyalarına aldırmadan fedakarca çalışan tüm mensuplarına bir kez daha teşekkür ediyorum.