

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanlığı Yerleşkesi Temel Atma Töreni’nde önemli açıklamalarda bulunuyor.
BAŞKAN ERDOĞAN’IN AÇIKLAMALARINDA ÖNE ÇIKANLAR
Saygıdeğer misafirler sizleri muhabbetle selamlıyorum. Yerleşkenin hayırlara vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum. İsimleri milletimizin kalbine de şanla hüzünle yazılan tüm şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum.
Dışişleri Bakanlığımızın binası 1988 yılından beri 37 yıldır hizmet veriyordu. Ancak bu bina bakanlığımızın genişleyen vizyonuna ve personel sayısına cevap vermekte yetersiz kalıyordu. Geçici çözüm olarak bakanlık birimlerimizi farklı yerlere dağıtma hususu gündeme geldi. Bu da sorunu çözemedi. Birimlerin birbirinden kopuk olması çeşitli güçlükleri beraberinde getirdi. Nasip bugüneymiş. En sonunda içimize sinen bir projeyle bu ihtiyacı gideriyoruz.
Yerleşkemiz 548 metrekare büyüklüğünde bir arsa üzerinde konumlanıyor. 3 ana kısımdan oluşuyor. 203 bin metrekaresi toprak üstü hacmi kapsıyor. Yerleşke günlük 6 bin kişiye hizmet verecek kapasite ile tasarlandı. 750 kişilik konferans salonu, 1 adet 80 ve 2 adet 40 kişilik basın toplantısı salonuyla yerleşkemiz modern bir eser olacaktır.
Mimarideki biçim işlevi takip eder ilkesine bu projede biçim gücü takip eder anlayışını ekledik. Ankara’ya yeni bir silüet kazandırmayı hedefledik. Güçlü modern ve kalıcı bir eser olan bu yerleşkenin simgelerden biri olacağına inanıyorum.
Hariciye teşkilatımız geleneğiyle devletimizin yüz akı olmuş bir kurumdur. Bakanlığımız aynı zamanda ülkemizin dünyaya açılan kapısıdır. Bakanlığımızın tarihine ve temsil sorumluluğuna layık müstakil bir binaya kavuşacak olması kıymetli bir adımdır. Bu proje Bakanlığımızın gurur tablosu olacaktır. Bu projeye katkı yapan herkese tebriklerimi iletiyorum.
Uluslararası siyaset giderek belirsiz bir hal alıyor. İçinde bulunduğum bölgede her sabah gözlerimizi yeni bir krize açıyoruz. Tüm krizleri milletimizin menfaatlerine halel getirmeden başarıyla yönetmenin gayretindeyiz.Gerektiğinde sesimizi yükseltiyor hakkı haykırıyoruz. Gerektiğinde mekik diplomasisiyle krizleri çözmeye çalışıyoruz.
Türkiye güçlünün haklı olduğu değil haklının güçlü olduğu bir dünyaya inanmakta ve mücadele vermektedir. Dünya beşten büyüktür tespitimiz bu mücadelenin küresel ölçekte sembolü haline dönüşmüştür. Deprem ve sel gibi doğal afetlerden egemenliği hiçe sayan eylemlere kadar bu konudaki fikrimizi çok net ortaya koyduk. Savunma sanayi kapasitelerini güçlendirmelerine destek olduk. Hak ve çıkarlarını koruma çabalarına destek verdik. Büyük devlet refleksi neyi icap ediyorsa ona göre davrandık. Aynı ilkeli davranışımızı sürdüreceğiz.
Bizim boş lafla ucuz polemikle işimiz olmaz.