GÜNDEMMANŞETLER

Başkan Erdoğan’dan çiftçilere peş peşe kredi müjdesi: 10 milyona kadar imkan sunuyoruz

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen ‘4. Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşması’nda açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan, “10 dekarın altındaki sera yatırımlarının finansmanı için 1 yıla kadar ana para ödemesiz toplam 10 yıla kadar vadeli 10 milyon lira kredi imkanı sunuyoruz. Köyümde yaşamak için bir sürü nedenim var’ projesindeki küçük baş kredilerinin limitini 600 bin liradan, 1 milyon 200 bin liraya çıkartıyoruz” dedi.

İşte Başkan Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

“Bugün sizlerle hem hasret giderecek hem de müjdelerimizi paylaşacağız. Bir yıl aradan sonra bizleri tekrar bir araya getiren Ziraat Bankamıza, bankanın değerli yöneticilerine, programa destek veren Tarım ve Maliye bakanlıklarımıza özellikle teşekkür ediyorum. “İşimiz Ziraat, Gücümüz Ziraat” temasıyla bu yıl dördüncüsü tertiplenen buluşmanın tarım sektörümüz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. 1863 yılından beri 161 yıldır Türk tarımının en büyük destekçisi olan Ziraat Bankamızı tebrik ediyorum. Ziraat’ın kullandırdığı tarım kredisi 700 milyar lirayı aşmış durumda.

Bankamız, sektörün kredi ihtiyacının yüzde 71’ini tek başına karşılıyor. Tarım kredilerinin yüzde 90’ından fazlası, yani 653 milyar liralık kısmı devletimizin faiz desteği verdiği sübvansiyonlu kredilerden oluşuyor. Bankadan sübvansiyonlu tarım kredisi kullanan çiftçilerimizin faizlerinin ortalama yüzde 70’lik kısmını kamu olarak biz üstleniyoruz.

Kırsal kalkınma alanında da çiftçilerimize çeşitli destekler veriyoruz. Bu yıl tarım ürünlerinin işlenmesi, paketlenmesi, depolanması ile bireysel sulamadan oluşan 7 bin 160 projeye 10,2 milyar lira hibe sağlayacağız. Geçen yıl 71 ilde 715 bin liralık hibe verdik. Devlet olarak çalışanın üretenin istihdam oluşturanın tüm imkanlarımızla yanındayız, olmaya da devam edeceğiz. Kırsal kalkınma programı IPARD’la toplam bütçesi 301 milyon avro olan 6 çağrıya çıktık. 1408 projeye toplam 9,8 milyar lira hibe desteği vereceğiz.

Bir hususu ifade etmek istiyorum, ülkemizdeki toksik muhalefet anlayışına dikkat çekiyorum. Ana muhalefetin kronikleşen kalite sorunundan biz açıkçası rahatsız oluyoruz. Krediler meselesinde, çiftçinin şu kadar borcu var diyerek ekonomi programımızı kötüleme niyetindeler. Kredilerin geri dönüş oranı yüzde 97 seviyesinde. Ziraat Bankası’nda bu oran yüzde 99’a çıkıyor. Ödeyememe gibi bir durum söz konusu değildir.

23 yıldır duruşumuzdan taviz vermedik. Nisan ayında başımıza gelen zirai don olayında sergiledik. Hasar tazminatlarını ödemeye başladık. Sigortalı olmayan üreticilerimizin de zararlarını temin ediyoruz. Kasım’a kadar, hem sigortalı hem sigortasız bütün çiftçilerimizin zararlarını karşılamış olacağız.” Çiftçilerimizi tarım sigortası yapmaya davet ediyoruz.

“HEYBEDEKİ TURPLAR ORTAYA ÇIKIYOR”

Ortada bir batan iflas eden varsa ana muhalefetin felaket tellallığı siyasetidir.

Yıllarca beraber yol yürüdükleri, iş tuttukları, belediyelerde üst düzey görev verdikleri arkadaşları İstanbul’un imkanlarının nasıl yağmalandığını, nasıl birilerine peşkeş çekildiğini açıkça itiraf etmeye başladılar. Halka hizmet için harcanması gereken kaynakların siyaseti dizayn etmek için nasıl pervasızca kullanıldığı tek tek deşifre oluyor. Heybedeki irili ufaklı turplar da ahtapotun farklı yerlere uzanan kolları da yine bizzat kendi arkadaşları tarafından birer birer ortaya çıkartılıyor.

İstanbul’u zehir bir sarmaşık misali saran suç örgütünün kimleri haraca, kimleri maaşa bağladığı yavaş yavaş belli oluyor. Daha iki yıl öncesine kadar Türkiye’yi yönetmeye layık gördükleri şahısla ilgili söylediklerini duydukça Allah bu milletin yüzüne bakmış diyoruz. Gündemlerinde ne millet, unutmayın, ne çiftçi var. Şaibeyle yatıp butlanla kalkıyorlar. Meselenin daha hazin tarafı şudur: Lafa gelince Kuvayımilliyeci olmakta övünen partinin genel başkanı, yabancı siyasetçilerden demokrasi dileniyor, huzurlarında el pençe divan durup bizi sıkıştırmaları için onlardan ricada bulunuyor. Hâsılı, millete ve memlekete hiçbir faydaları olmadığı gibi, bir de toksik siyasetleriyle Türkiye’ye ve ülkemizin ekonomisine zarar veriyorlar. Sonra da çıkıp meclis kürsüsünde mazot bidonuyla halkçılık yapıyorlar. Ne diyelim? Rabbim ülkemizi ve milletimizi bunların insafına bırakmasın.

Son 22 yılda tarımda 110 milyar liralık dış ticaret fazlası verdik. Hayat kaynağımız olan suya toplam 3 trilyon 350 milyar liralık yatırım yaptık. 10 bin 603 tesisi hizmete açtık. İklim krizinin olumsuz etkilerini giderek daha fazla hissediyoruz. Toprağın suyun, tarım ve hayvancılığın önemi artıyor. Son dönemde devrim niteliğindeki bazı düzenlemeleri hayata geçirdik. Üretim planlamasına başladık. Hangi ürünün nerede hangi miktarda ekileceğine karar veriyoruz. Üretim yapacak vatandaşlarımıza yönelik ilave teşviklerimizi ilan ettik.

1 Temmuz’da başlatacağımız tarım sayımı ile arazi büyüklüğünden ürün desenine, hayvancılıktan makine parkına kadar tüm verileri güncelleyeceğiz.

TARIM KREDİSİ

Sera kurmak üreticilerimize yeni kredi paketiyle destek oluyoruz. 10 dekarın altındaki sera yatırımı için 10 yıla kadar vadeli 10 milyona kadar kredi imkanı sunuyoruz. Yatırım tutarının yüzde 20’si öz kaynak olması gerekirken, genç ve kadın çiftçi olması halinde öz kaynak oranı yüzde 10 uygulanacak. Büyükbaş süt hayvancılığı yağan işletmelerin 1 yıl anapara ödemesiz 7 yıla kadar vadeyle 5 milyon lira yatırım kredisi veriyoruz. Küçükbaş hayvan üreticilerimizde ihmal etmiyoruz. ‘Köyümde yaşamak için bir sürü nedenim var’ projesindeki küçükbaş kredilerinin limitini 600 bin liradan, 1 milyon 200 bin liraya çıkartıyoruz.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu