GÜNDEMMANŞETLER

Başkan Erdoğan’dan Azerbaycan’daki Türk Devletleri Teşkilatı 12. Zirvesi’nde net mesaj: İsrail’in saldırıları bölge istikrarına tehdit

(Foto: AA) (Foto: AA)

Bugün yakın coğrafyamızda yaşanan pek çok çatışma, savaş ve uluslararası hukuk ihlaline karşı teşkilatımızın kararlı duruş sergilemesi önemlidir. İsrail hükümetinin Lübnan ve Suriye ile başlayan, Yemen ve İran’la devam eden ve son olarak Katar’ı hedef alan saldırıları, bölgemizin istikrarına en büyük tehdidin bu ülkenin mevcut yönetiminden kaynaklandığını göstermektedir. Gazze’de 66 bin masumun hayatına mâl olan katliamların durması yönünde son günlerde yaşanan gelişmeler memnuniyet vericidir.

Biz, ancak Filistin halkının uluslararası meşruiyet ve hukuktan kaynaklanan hakları temelinde iki devletli bir çözümün kalıcı ve adil barışa kapı açacağına inanıyoruz. Bu yönde de çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz.

Teşkilatımızın sözüne güvenilen yapıya dönüşmesi önemli. İsrail’in saldırıları bölge istikrarına tehdit oluşturuyor.

(Foto: AA) (Foto: AA)

SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ ÖNEMLİ
Suriye’de ise istikrarın tesisi, bölgemizde ve ötesinde güvenliğin sağlanması için olmazsa olmaz bir gerekliliktir. Birçok zorlukla mücadele etmesine rağmen, Suriye hükümetinin son dokuz ayda kaydettiği gelişme, geleceğe ümitle bakmamızı sağlıyor. Bu süreçte, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliğini muhafaza temelinde, siyasi, ekonomik ve güvenlik ortamının iyileşmesine odaklanmalıyız. Türk devletleri olarak Suriye hükümetiyle anlaşmamızı ilerletmeliyiz. Suriye’de güvenliğin sağlanması olmazsa olmaz. Son 9 ayda kaydedilen gelişme geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor.

Güney Kafkasya’daki gelişmeleri de sadece takip etmekle kalmıyor, bölgede barış ve istikrarın tesisi için atılan adımları samimiyetle destekliyoruz. Azerbaycan ve Ermenistan arasında 8 Ağustos’ta imzalanan ortak bildiriyi bu minvalde hayırlı bir adım olarak görüyor ve devamının gelmesini diliyoruz.

Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan arasında sınır birleşim noktasının tespitine ilişkin Mart ayında akt edilen anlaşmayı da memnuniyetle karşılıyoruz.

Değerli kardeşlerim, bölgemizin istikrarına ekonomik kalkınma, sosyal refah ve kültürel bağların güçlenmesiyle katkı sunabileceğimizin farkındayız. Ulaştırma, enerji güvenliği ve ticari entegrasyon alanlarındaki girişimlerimizi de bu yaklaşımı tamamlayıcı parçalar olarak görüyoruz. Aramızdaki enerji ve haberleşme bağını etkin hale getirip güçlendirecek proje ve yatırımlara odaklanmamız hepimizin menfaatinedir. Hazar geçişli ortak koridoru daha da verimli hâle getirmeliyiz.

TÜRKİYE OLARAK İLK ADIMI ATIYORUZ
Türk devletleri olarak bilim ve teknoloji alanında hak ettiğimiz noktaya en kısa süre zarfında ulaşabilmemiz için güçlü işbirlikleri kurmalı ve bu alanda yüksek katma değere sahip ortak yatırımları gerçekleştirmeliyiz. Yapay zekâ konusunda küresel gelişmeleri yakalayabilmek ve kültürel zenginliğimizi muhafaza etmek için Türkçe büyük dil modelinin geliştirilmesine hız vermemiz gerekiyor.

Alfabe Türkiye olarak ilk adımı atıyor, Cengiz Aytmatov’u anlatan bir eser ile Oğuznamelerini ortak alfabeyle basıyoruz. Bugün de liderlere birer adet bundan takıyoruz. Aynı şekilde, Türk Dünyası Yayıncılık Kongresi’ni gelecek yıl Ocak ayında Ankara’da toplamayı planlıyoruz. 30 Ekim’den itibaren Semerkant’ta düzenlenecek olan UNESCO 43. Genel Konferansı’nda 15 Aralık’ın Dünya Türk Dili Ailesi Günü olarak ilan edilmesini temenni ediyorum. Özbek kardeşlerimize, bu önemli genel konferansın tertiplenmesinde şimdiden muvaffakiyetler diliyorum.

Aziz kardeşlerim, bugün bir kez daha sergilediğimiz dayanışma ve kardeşlik, parlak ortak geleceğimizi müjdeliyor. Bilhassa Türk dünyasının Batı kanadından Macaristan’ın gözlemci olarak aramızda bulunması ve değerli dostum Orban’ın teşkilatımıza verdiği değere bizzat şahit olmak, bizlere ayrı bir mutluluk veriyor.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’ın Ankara, Şuşa ve Bişkek’in ardından şimdi de Gebele’de aramızda bulunmasından son derece memnun olduğumu vurgulamak istiyorum. İki devletli adil çözüm yolunda Türk dünyasının Kıbrıs Türkü kardeşlerini yalnız bırakmadığını memnuniyetle müşahede ediyorum.

Gözlemci üyemiz Türkmenistan’ın da Türk Akademisi ve Türk Kültür ve Mirası Vakfı’na gözlemci üye olmasını memnuniyetle karşılıyorum. Türkmen kardeşlerimizi inşallah yakında aile meclisimizde tam üye olarak görmek istiyoruz. Teşkilatımızın kurumsal işleyişini hızlandırmak üzere üye ülkelerin sekretarya nezdinde daimi temsilci atamalarını önemli bulduğumu bu vesileyle ifade etmek isterim.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu