BEŞİKTAŞFENERBAHÇEGALATASARAYGÜNDEMSPORTRABZONSPOR

Başkan Erdoğan: “Ticaret ahlakına ihtiyacımız var”

GİRİŞİMCİLERE VE KOOPERATİFLERE TEŞEKKÜR

Başkan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Kooperatiflerimizin değerli temsilcileri, esnaf ve sanatkâr camiamızın kıymetli mensupları, saygıdeğer misafirler; sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Türkiye Kooperatif Buluşması 2025–2029 tanıtım programında sizlerle bir arada olmaktan, sizlerle hasret gidermekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Programımızı teşrifleriniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Allah muhabbetimizi ve dayanışmamızı daim eylesin diyorum. Bu güzel buluşmaya vesile olan Ticaret Bakanlığımıza ve Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonumuza şükranlarımı iletiyorum. Birazdan genel hatlarıyla paylaşacağımız 2025–2029 Türkiye Kooperatifçilik Strateji ve Eylem Planı’nın ülkemiz, milletimiz ve kooperatiflerimiz için hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. Yine konuşmamın hemen başında, siz kardeşlerimin şahsında Türkiye’nin kalkınma çabalarına alın teriyle, sermayesi ve emeğiyle destek olan tüm girişimcilere, bütün kooperatiflerimize minnettarlığımı ifade ediyorum. Bu ülkenin, bu milletin bir ferdi olarak esnaf ve sanatkâr kardeşlerimle yol yürümekten her zaman gurur duydum, her zaman şeref duydum.

AHİLİK GELENEĞİNİN BUGÜNE YANSIMASI

Asırlardır Anadolu’yu ve Trakya’yı mamur eden, ebedî vatanımız olan bu topraklarda dayanışmanın adeta kitabını yazan ahilik geleneğimizin günümüzdeki temsilcileri olan sanatkâr ve esnaf kardeşlerimiz; hırsın, tamahın, fırsatçılığın, bir an evvel köşeyi dönme anlayışının dünyada veba gibi yayıldığı şu günlerde bu köklü geleneğin temsil ettiği ticaret ahlakına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Ahilik kültürümüzün özünde yer alan dürüstlük, paylaşma, karşılıklı yardım ve güven ilkeleri aslında bugünün kooperatifçilik ruhunu şekillendiriyor. Milletimizin yüzyılların içinden süzülüp gelen imece kültürünün de kemiğe büründüğü modern yapıların başında kooperatifler geliyor. Kooperatifçilik; birlikte üretme, birlikte yönetme, birlikte kazanma felsefesiyle kişinin emeğini kolektif güce dönüştüren adil bir sistemdir. Bu sistem, özellikle dezavantajlı grupların ekonomik hayata katılımını kolaylaştırır, yerel kalkınmayı destekleyen özgün bir iş birliği modelidir. Küçük üretici de, girişimci kadın da, genç çiftçi de kooperatif çatısı altında bir ve beraberdir. Tek başına olduğundan çok daha güçlüdür.

32 BİN KOOPERATİFİMİZ VAR

Değerli misafirler, bakınız, burada şunun altını özellikle çizmek istiyorum: Türkiye olarak gerçekten çok dinamik bir ticari hayata sahibiz. İnsanımız yetiştiriyor, üretiyor, satıyor. 81 vilayetimizle birlikte dünyaya el emeği, göz nuru ürünlerini ulaştırmanın mücadelesini veriyor. Hanım kardeşlerimiz, gençlerimiz, üreticilerimiz kooperatifler bünyesinde güç birliği yapıyor; zorlukları birlikte aşıyor, aynı zamanda birlikte kazanıyorlar. Özellikle tarımdan sanayiye, kadın girişimciliğinden enerjiye birçok alanda kooperatifler yerel kalkınmanın temel aktörleri hâline gelmiş durumda. Hâlihazırda ülkemizde altı buçuk milyonu aşkın vatandaşımızın ortağı olduğu 32 bin kooperatif faaliyet gösteriyor. Bunu, Türkiye’nin ticari ve ekonomik hayatı adına çok kıymetli bir kazanım olarak gördüğümüzü hassaten ifade ediyorum. Ancak Avrupa Birliği’nde 165 milyonu aşkın kooperatif ortağı ile 250 bin kooperatif olduğu düşünüldüğünde, bu alanda henüz arzu edilen seviyede olduğumuzu ne yazık ki söyleyemeyiz.

VAHŞİ KAPİTALİZME KARŞI GÜVENLİ LİMAN

Dikkate değer bir başka husus şudur: Kooperatifler sadece ülkemizde değil, son yıllarda dünyada da ön plana çıkmaya başlamıştır. Vahşi kapitalizmin acımasız dişlileri arasında ezilmek istemeyen yerel üreticiler, güvenli bir liman olarak kooperatiflere sığınıyor. Bilhassa bütçe, network ve teknolojik kapasite itibarıyla pek çok devleti geride bırakan küresel şirketlerle rekabette; değil bireyler, değil makro işletmeler, yerel ölçekte büyük firmalar bile çoğu zaman yetersiz kalıyor. Belli başlı alanlarda tekelleşen bu şirketlerin agresif fiyat politikalarıyla küçükleri yuttuğuna şahit oluyoruz. Giderek daha ürkütücü boyutlara ulaşan bu durum, kooperatifçiliği teşvik eden temel faktördür. Bu rakamlar küresel düzeyde bir arayışın en somut işaretidir. Uluslararası Kooperatifler Birliği’nin verilerine göre dünya genelinde 3 milyon kooperatif bulunuyor. Dünya nüfusunun yüzde 12’si bir kooperatifin ortağıdır. Kooperatiflerin toplam cirosu ise 2,4 trilyon doları geçiyor. 2025 yılının Birleşmiş Milletler tarafından “Uluslararası Kooperatifler Yılı” ilan edilmesini bu bakımdan çok yerinde bir karar olarak görüyoruz. Hükümet olarak bu anlamlı yılı vesile kılarak kooperatifçilik kültürünü daha da yaygınlaştırmaya özel önem veriyoruz.

İKİ AMAÇ, ALTI HEDEF

2012 yılında açıkladığımız eylem ve strateji planımızın önceliği, mevzuatla ilgili sıkıntıların aşılması ve dağınıklığın giderilmesiydi. Hamdolsun bu doğrultuda ciddi mesafe katettik ama hâlen önümüzde katetmemiz gereken bir mesafe var. 2025–2029 yıllarını kapsayan yeni planla inşallah bunu başaracağız. Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı’nın ülkemizin kooperatifçilik vizyonunu bir adım daha ileriye götüreceğine inanıyorum. Strateji belgesinin temel gayesi, kooperatifçiliğe daha elverişli bir ortam oluşturmak, sektöre olan güveni artırmak, kooperatifleri daha verimli, etkin, sürdürülebilir, rekabet edebilir ve yenilikçi kılmaktır. Plan; beş politika ekseninde, iki amaç, altı hedef ve 20 faaliyet ile bunlara ilişkin performans göstergelerinden oluşuyor. Strateji belgesinde; dijitalleşmeden yeni kooperatif türlerine, mevzuatın güncel gelişmelere uyarlanmasından kooperatiflerin kurumsal ve finansal kapasitelerinin artırılmasına kadar pek çok hedefe yer verdik. Türk kooperatifçiliğinin gelecek beş yılına kılavuzluk yapacağına inandığım planın hazırlanmasında emeği geçenleri gönülden tebrik ediyorum.

772 KOOPERATİF, 826 PROJEYE 110,5 MİLYON LİRA

Değerli dostlarım, çok kıymetli misafirler; kooperatiflerin kuruluşunu teşvik etmek, mevcut kooperatiflerimizin ise ticari kapasitelerini artırmak üzere çalışmaya devam ediyoruz. Bu minvalde, beş sene önce, 2020 yılında kooperatiflerin desteklenmesi programı KOPDES’i uygulamaya geçirdik. KOPDES ile ülkemiz genelinde 772 kooperatifin 826 projesine toplam 110,5 milyon liralık hibe desteği verdik. Geçtiğimiz yıl başında kooperatiflerin faydalandığı destek kalemlerinde iki kat artışa gitmiştik. Bu yıl destek rakamını iki buçuk katına çıkardık. Kooperatiflerimize sunulan makine, ekipman ve demirbaş alım desteği 400 bin liradan 1 milyon liraya; sergi ve fuar katılım desteği 60 bin liradan 150 bin liraya; nitelikli personel istihdam desteği bir personel için yıllık 204 bin liradan 266 bin 400 liraya, iki personel için 408 bin liradan 532 bin 800 liraya yükselttik.

KOOPERATİFLERE 3 MİLYAR LİRALIK KREDİ İMKÂNI

Kooperatiflerimizin merakla beklediği 2025 yılı başvuru sonuçlarını 22 Eylül’de inşallah açıklıyoruz. Şimdiden hayırlı, uğurlu olsun diyorum. Kooperatiflerimizden gelen yoğun talep üzerine, önümüzdeki sene inşallah desteğe ayırdığımız bütçeyi kayda değer ölçüde artıracağız. Bir diğer müjdemiz şudur: Destek programından bir defa faydalanan kooperatiflerimizin beş sene geçmeden tekrar başvuru yapamaması kuralını dört yıla indiriyoruz. Ayrıca, Kredi Garanti Fonu bünyesinde kooperatiflerimizin kullanımına münhasır yeni bir destek mekanizması oluşturuyoruz. KESKOM tarafından yatırılacak 100 milyon liralık fonla kooperatiflerimize toplam 3 milyar liralık kredi imkânı sunacağız. İhracat desteklerinden kooperatiflerimizin yararlanabilmesi için de ayrı bir çalışma yürütülüyor. Yöresel ürünlerin perakende sektöründeki payının artırılması bir başka önceliğimizdir. Büyük mağaza ve zincir mağazaların satış alanlarında yöresel ürünlere ayrılan en az yüzde 1’lik raf oranını, kooperatiflerimiz tarafından üretilen ürünlere ayırıyor ve bu oranı yüzde 2’ye çıkartıyoruz. Yine, kadın kooperatiflerinin ürünlerindeki barkod ücretleriyle gıda kontrol laboratuvarlarınca yapılan gıda analizleri için ödedikleri ücretlerde indirime gidiyoruz. Kadın kooperatiflerimizin elektronik ticaret pazar yerlerine ödedikleri komisyon oranlarının düşürülmesi için Ticaret Bakanlığımız ile elektronik ticaret firmaları arasında iş birliği protokolü yapılacak. Engelli kardeşlerimiz ile gençlerimizi de tabii ki unutmadık. Yüzde 80 engelli ve 18–24 yaş arası gençlerin emek ve ticari gayretlerinin ekonomiye kazandırılması gayesiyle Sosyal Kooperatifçilik Kanun Taslağı için çalışmalara başlıyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum.

23 YILDA “HAYAL” DENİLEN HEDEFLERİ GERÇEKLEŞTİRDİK

Değerli kardeşlerim, sizlere veda etmeden önce şunu da önemle vurgulamak isterim: 23 yılda sizlerle birlikte el ele vererek gerçekten çok güzel işler başardık. İlk açıklandığında “imkânsız” denilen, “hayal” denilen, “yapılamaz” denilen nice hedefe beraberce ulaştık. Zorluklar karşısında pes etmedik, engellerin bizi yolumuzdan alıkoymasına müsaade etmedik. Ticaretten turizme, ihracattan istihdama, akla gelen her alanda ülkemizi 23 sene önce hayal dahi edilemeyen seviyelere getirdik. Henüz yolun başındayız. Özel sektörümüz bir yandan, biz bir yandan Türkiye’yi daha da büyütecek, kalkındıracak, inşallah güzel başarılarla buluşturacağız. Hep söylediğim gibi; siyasette istikrar, ekonomide güven olduğu müddetçe ülkemizin önü de ufku da sonuna kadar açıktır. Ancak istikrar ve güven olmadığında, çamura saplanmış bir araç misali sürekli patinaj yapmamız kaçınılmazdır. Geçmişte ülkemiz bunu çok yaşadı. Türkiye’nin artık ne istikrar ve güven ortamını zedelemeye ne de patinaj yaparak enerji ve vakit kaybetmeye tahammülü vardır.

İSTİKRAR ATMOSFERİNİ DİNAMİTLEMEK İSTİYORLAR

Ana muhalefetin son 6 aydır bütün çabası, ülkemizin 23 yılda ağır bedeller ödeyerek elde ettiği istikrar ve güven atmosferini dinamitlemektir. Millî markaları hedef gösterdikleri boykot çağrılarından, Batılı medya kuruluşlarına ülkemizin şikâyet edilmesine; Alevi canlarımıza yönelik edepsizliklerden sokaklarımızı karıştırma gayretlerine kadar bütün yaptıkları sadece ve sadece bunun içindir. Kendileri kargaşa, kaos ve kriz içindeler. İstiyorlar ki Türkiye de aynı girdabın içinde debelenip dursun. Şimdiye kadar bu uğurda her yolu denediler ama muvaffak olamadılar. Kendi şahsi ikbal kavgalarının faturasını millete ödetmeyi başaramadılar. Bundan sonra da ülkemize ve ekonomimize zarar veremeyecekler. Kalbi ülkemiz için çarpan tüm kardeşlerimi, Türkiye Yüzyılı ve Ticaretin Yüzyılı hedeflerimiz doğrultusunda daha güçlü, daha müreffeh bir gelecek için dayanışma ruhunu büyütmeye davet ediyorum. Vatanımızın dört bir ucunda büyük bir özveriyle çalışan tüm esnaflarımıza ve kooperatiflerimize teşekkür ediyorum. Kooperatifçilik temalı kısa film ve fotoğraf yarışmasında dereceye giren kardeşlerimi tebrik ediyorum. Bu düşüncelerle, 2025–2029 Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı’nın ülkemiz ticaret hayatı için hayırlara vesile olmasını diliyor; sizlere sevgilerimi, saygılarımı sunuyor, hepinizi Allah’a emanet ediyorum.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu