GÜNDEMMANŞETLER

Başkan Erdoğan Çin’in en büyük gazetesi için makale kaleme aldı: Bağımsız Filistin vurgusu

Başkan Erdoğan dünya gündemine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu (AA)Başkan Erdoğan dünya gündemine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu (AA)

BAĞIMSIZ FİLİSTİN İNŞA EDİLMELİ

Öte yandan dünyamız bugün tarihin görmediği kadar çok ve karmaşık krizlerle sarsılıyor. Mevcut uluslararası sistem, maalesef bu krizlerin üstesinden gelmekte ve masumların haklarını korumakta yetersiz kalıyor. Gazze’de yaşananlar, İsrail’in gerçekleştirdiği işgal ve katliam bu gerçeğin en çarpıcı örneklerinden biridir. Gazze konusunda Türkiye’nin tavrı nettir; çünkü siyasetimizin merkezinde insan ve insan hakları vardır. Sivil halkın güvenliği, insani yardımlara kesintisiz erişim ve kalıcı bir ateşkes için yürüttüğümüz çalışmalar artarak devam ediyor. Bir yandan sahada ihtiyaç sahiplerinin elinden tutarken diğer yandan diplomasi ile ateşkesin hayata geçirilmesi ve masum sivillerin güvenliğinin teminat altına alınması için çalışıyoruz. Filistin meselesinde kalıcı barışın teminatı bizce açıktır; 1967 sınırları esas alınarak başkenti Doğu Kudüs olacak tam bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti inşa edilmelidir. Filistin Devleti’nin inşası tüm bölgenin kalıcı barışı için hayati önemdedir.

BÖLGESEL BARIŞ VURGUSU

Bölgesel barış için atılan adımlar çok cepheli olmalıdır. Ekonomik bağlantılar, altyapı projeleri, enerji iş birlikleri ve kültürel değişim güveni pekiştiren kurumsal unsurlardır. Türkiye farklı coğrafyalarda yürüttüğü projelerle küresel istikrarı güçlendiren insani yardım kapasitesini artıran ve çok taraflı platformlarda çözüm üreten bir aktör olmayı sürdürecektir.

KÜRESEL DÜZEN YENİDEN ŞEKİLLENMELİ

31 Ağustos – 1 Eylül 2025 tarihlerinde Çin’in kadim şehirlerinden Tianjin’de düzenlenecek olan Şanghay İşbirliği Teşkilatı 25. Devlet Başkanları Konseyi Zirvesi, Türkiye için bölgesel ve küresel meselelerde görüşlerini paylaşmak açısından önemli bir platform olacaktır. Ülkemiz, Diyalog Ortağı sıfatıyla bu zirvede yer alırken bölgesel barış, kalkınma, güvenlik ve iktisadi meselelerin yanı sıra uluslararası ilişkilerde adaletin, hakkaniyetin ve küresel düzenin daha kapsayıcı bir anlayışla yeniden şekillendirilmesinin gerekliliğini gündeme getirmeyi, asli bir sorumluluk olarak görmektedir.

Türkiye ve Çin Halk Cumhuriyeti, güçlü devlet gelenekleri, kalkınma yolundaki kararlı tutumları ve büyüyen ekonomileriyle Asya kıtasının doğu batı ucundaki iki kadim medeniyetin temsilcileridir. Halklarımız arasındaki münasebetlerin geçmişi binlerce yıl ötesine gidiyor. Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında 1971 yılında diplomatik bağların kurulmasından itibaren kapsamlı siyasi, iktisadi, sosyal ve kültürel ilişkiler istikrarlı bir gelişme kaydetmiştir. Bu köklü ve yakın iş birliğinin, karşılıklı saygı ve kazan-kazan temelinde ilerletilmesine büyük önem veriyoruz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu