Bakan Kurum’dan COP31 Başkanlığı için Avustralya ile ortak ev sahipliği önerisi

COP31 İÇİN ANTALYA HEDEFİ
Bakan Kurum, Türkiye’nin COP31’i Antalya’da düzenlemeyi hedeflediğini açıkladı: Düşüncemiz bu zirveyi Antalya’da yapmak. Antalya, hem ulaşımı kolay hem de konaklama seçenekleriyle öne çıkıyor. Daha önce G20 Zirvesi’ni burada yaptık ve dünya liderlerini ağırladık. Çok da etkili, görkemli bir zirve oldu. Altyapımız büyük ölçüde hazır ve bu konuda iddialıyız.
“ADİL VE ETKİLİ BİR LİDERLİK GÖSTERMEYE HAZIRIZ”
Brezilya’nın Belém kentinde 10-21 Kasım arasında düzenlenecek COP30 öncesi Türkiye’nin beklentilerini dile getiren Bakan Kurum, “COP30’da Belém’e giderken hem NDC’mizi (Ulusal Katkı Beyanı) resmen BM’ye sunmayı, hem de COP31 istişarelerini başarıyla tamamlamayı umuyoruz. İklim kriziyle mücadelede, gerçek anlamda katılımcı, adil ve etkili bir liderlik göstermeye hazırız” diye konuştu.
‘KÜRESEL KÖPRÜ’ VİZYONU
Türkiye’nin COP31’e ev sahipliği vizyonunun ‘çok güçlü’ olduğunu belirten Kurum, hedeflerini şöyle açıkladı: Amacımız, kimsenin geride bırakılmadığı, iklim eylemini güçlendiren bir köprü oluşturmak. Özellikle Akdeniz, Afrika ve Pasifik gibi kırılgan bölgelerin direncini artırmak istiyoruz. Ayrıca, GST (Küresel durum değerlendirmesi) döngüsüne iddialı bir başlangıç yapmak ve yeşil dönüşümde gelişmiş-gelişmekte olan ülkeler arasında köprü olmak istiyoruz. Yani sadece bölgesel değil, küresel bir COP Başkanlığı’na talibiz. COP Başkanlığı’nın ülkemizde olmasının dünya açısından da bir fırsat olacağını düşünüyoruz.
“2035 HEDEFİMİZ EMİSYONLARIMIZI 643 MİLYON TONA İNDİRME”
Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadelede hayata geçirdiği politikaları anlatan Bakan Kurum, “24 Eylül’deki Liderler Zirvesi’nde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan NDC3.0’ı(ulusal katkı beyanı) açıkladı. 2035 yılında toplam 466 milyon ton emisyon azaltmayı ve emisyonlarımızı 643 milyon tona indirmeyi hedefliyoruz. İklim politikamızı enerji, sanayi, binalar, ulaştırma, atık, tarım ve ormancılık olmak üzere 7 sütuna oturttuk. Emisyon Ticaret Sistemi, Yeşil Finans Stratejisi ve Ulusal Yeşil Taksonomi oluşturma çalışmalarımız devam ediyor. Biz geleceğimizi, gençlerimizi düşünüyoruz. Yarınlarımızı daha yaşanılabilir kılmak istiyoruz. Burada sorumluluk hissediyoruz. Bunun için de üzerimize düşeni yapmaya hazırız” dedi.
“DEPREM BÖLGESİNDEKİ KONUTLAR İKLİM DİRENÇLİ VE SIFIR ATIK UYUMLU”
Bakan Kurum, röportajında Sıfır Atık Projesi’ni örnek gösterdi, 6 Şubat depremleri sonrası Türkiye’nin inşa ettiği konutların da Sıfır Atık uyumlu olduğuna vurgu yaptı: Bugün gelinen noktada Sıfır Atık’ın 8’inci yılında çok ciddi kazanımlar elde ettik. Son olarak kurduğumuz Depozito Yönetim Sistemimizle de projemizi başka bir aşamaya taşıyor, atıkların geri dönüşümünü gerçekleştiriyoruz. Asrın felaketini yaşadık; 14 milyon insanımız etkilendi. Bu felaket sonrası 2 yıl içinde 450 bin konut inşa ediyoruz, 300 binini teslim ettik ve onları yaparken de hepsini iklim dirençli, Sıfır Atık uyumlu yapıyoruz. Çevre hassasiyetimizi her yerde gösteriyoruz.
Bakan Kurum, TBMM’den geçen İklim Kanunu ile de iklim krizine karşı daha korunaklı bir geleceğin kurulacağını sözlerine ekledi.