
Bakan Fidan, İsrail’in Uluslararası İstikrar Gücü’nde Türkiye’nin bulunmasını istemediğini ifade ederken Gazze’de barışın sağlanması konusunda kararlı duruşun süreceğini ve gerekirse Türk askerinin bölgeye gitmeye hazır olduğunu vurguladı. (Foto: AA)
“(ULUSLARARASI İSTİKRAR GÜCÜ) BİZİM BURADAKİ DURUŞUMUZ BELLİ, NET”
Fidan, İsrail’in, Türkiye’nin Uluslararası İstikrar Gücü’nde yer almasını istemediğini belirterek, “Burada tabii İsrail tek başına bu planda söz sahibi değil. Amerika ve diğer bölge ülkeleri ve şartlar ne gösterir onu bilemiyoruz. Bizim buradaki duruşumuz belli, net. Diğer güç gönderecek ülkelerin duruşu da belli. İsrail’le de belli bir müzakere noktasına Amerikalılar ulaşırsa bizim için ne ala. Ulaşmazlarsa kendilerinin bileceği bir iş.” ifadelerini kullandı.
“İsrail’in Uluslararası İstikrar Gücü kapsamında temel hedefinin, Hamas’ın elindeki silahları almak” olduğu yönündeki soru üzerine Fidan, her şeyin doğal bir süreç içerisinde ilerlemesini istediklerini belirtti. Fidan, şöyle devam etti:
“Hiçbir şartın barış sürecini aslında bozacak, engelleyecek, rotasından çıkartacak bir dayatmaya dönüşmesini istemiyoruz. Biz şuna inanıyoruz, yani bu bölge ülkeleriyle de yaptığımız değerlendirme açıkçası. Barış süreci normal rotasında devam ederse, yani insani yardımlar, insanların tekrar geri dönüşü, yerleşim, ekonomi bunların hepsi olursa, İstikrar Gücü geldiği zaman sınırda Filistinlileri ve İsraillileri ayırırsa ben bu konunun da sorun olacağını düşünmüyorum. Yani bu konuda Hamas’la da yaptığımız görüşmeler ortada. Ama bunun şimdiden barış anlaşmasını rotasından saptırmaya yönelik bir dayatmaymış gibi, olmazsa olmazmış gibi en baştan ortaya koymak daha sürecin diğer aşamalarını işletmeden, bu aslında biraz art niyetli gibi geliyor bize.”
Fidan, belli bir noktadan sonra Filistin emniyet güçlerinin, Gazze’nin güvenliği ile ilgili tedbirler alması gerektiğine işaret ederek, “Belli bir noktadan sonra silahlı grupların olmaması lazım. Bunun için zaten uluslararası mekanizma var, bunun için İstikrar Gücü, Barış Kurulu ve bizlerin olduğu mekanizmalar var. Filistinliler kendilerini rahatta hissettikçe, güvende hissettikçe bu sorunların çözüleceğine inanıyorum.” diye konuştu.
“İSRAİL’İ MAKSİMALİST TALEPLERİNDEN VAZGEÇİRMEK GEREKİYOR”
“İsrail’in kendisine yeni bir sınır bölgesi oluşturduğunu iddia etmesini” değerlendiren Fidan, “Maksimalist tavırların, taleplerin maksadı bellidir. Yani burada belli bir noktada siyaset ve müzakere tekniği de var açıkçası. Onu görüyoruz yani. Bu (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu’nun stratejilerinden biri.” ifadelerini kullandı.
Fidan, gerçek manada barış sürecinin hayata geçmesi için herkesin belli bir anlayış göstermesi gerektiğini vurgulayarak, “Bu süreçte tekrar ediyorum. ABD’nin tavrı önemlidir. Onlarla da yoğun temas içerisindeyiz. Sadece biz değil, Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Ürdün, yoğun bir temasımız var. Yaptığımız temaslar neticesinde Amerikalıların bu konuda daha anlayışlı, daha rasyonel, sürece uygun hareket ettiklerine şahitlik ediyoruz.” dedi.
“GERİ ADIM ATMAK YOK”
ABD’nin büyük destek verdiğini vurgulayan Fidan, “Aslında (Trump’ın Özel Temsilcisi) Steve Witkoff’un ve arkadaşlarının bu konuda burada çok büyük bir çabası ve rolü var. Gerçekten çok büyük bir iyi niyetle meseleyi bitirmeye, sonlandırmaya çalışıyorlar. Burada çabalara devam edeceğiz. Geri adım atmak yok.” diye konuştu.
Fidan, Gazze barış planının “bozguna uğraması” riskine ilişkin soruya, “Bu risk, her zaman için var. Bu risk, her zaman için var ama bunu düşünmek bile istemiyoruz, çünkü alternatifi daha büyük bir soykırım, yerlerinden edilme.” yanıtını verdi.
Netanyahu’nun asıl amacının, Gazze’deki Filistinlileri tamamıyla Filistin’den göndermek, orayı Filistinsiz bir hale getirmek, Gazze toprağını ilave bir İsrail toprağına dönüştürmek olduğunu belirten Fidan, “Batı Şeria’da da aynısını yaptığını görüyoruz. Filistinlilerin orada, kendi vatanlarında, kendi yurtlarında onurlu, güvenli, huzurlu bir şekilde kalmaya devam etmesi lazım. İki tarafın da birbirine zarar vermesini engellemek için uluslararası topluma düşen görevde herkes rolünü oynamaya hazır. Burada İsrail’i maksimalist taleplerinden vazgeçirmek gerekiyor.” ifadelerine yer verdi.
Fidan, ABD tarafının hem Gazze’de hem de Rusya-Ukrayna arasında da arabuluculuk çalışmaları yaptığını belirterek, “Yakında bu konuda daha ciddi, daha büyük adımların atılma gayretini de ben göreceğimize inanıyorum. Bu konudaki temaslarımız da devam ediyor. Alanda günlük bayağı sorunlar çıkıyor, onları da koordine ediyor ilgili arkadaşlarımız. Bu konuda Amerikan yönetiminin gelecek günlerde, haftalarda daha büyük bir çaba göstereceğine inanıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.



