GÜNDEMMANŞETLER

Bakan Fidan’dan “iki devletli çözüm” mesajı: Filistin’de fiili garantör olma sorumluluğunu almaya hazırız

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, gündeme ilişkin katıldığı canlı yayın programında açıklamalarda bulunuyor. Gazze’deki ateşkese ilişkin konuşan Fidan, “Filistin’de iki devletli çözüm hayata geçerse biz burada fiili garantör olma sorumluluğunu almaya hazırız.” dedi.

Bakan Fidan’ın açıklamalarından satır başları…
Şarm El Şeyh’te varılan mutabakat atılan imzalar tarihiydi. Hem Gazze için hem bölge için hem de Cumhurbaşkanımızın küresel liderlik rolünün tekrar ortaya konması için. Her şey bitmiş değil, Suriye’de de aynısını söylemiştik. Burada devam eden soykırımın durması, 2 milyon insanın karşı karşıya kaldığı çaresizliğin son bulması vatanlarından edilmelerinin önlenmesi Filistin halkının ikinci bir sürgün yaşamasının önüne geçilmesi bizim stratejik önceliklerimizdendi.

“CUMHURBAŞKANIMIZ GAZZE MESELESİNE ÇOK ÖNEM VERİYOR”
Şu anda varılan mutabakat uluslararası toplumun arkasında saf tuttuğu husus bunlar. Aslında bunu Gazze savaşının ilk gününden itibaren bunu söyledik. Zaman zaman tekrar ediyorum, Cumhurbaşkanımız Gazze meselesine çok önem verdiği için bizleri bu konuda memur etmişti 2008’de. O günden bugüne çıkardığımız dersler arasında en önemli olanı kalıcı bir çözüm, 2 devletli çözüm hayata geçmezse biz bu savaşı durdurabiliriz, ama bir müddet sonra tekrar bir savaşı göreceğiz.

“ŞU ANDA ÜSTÜNDE MUTABIK KALINMIŞ KONUŞMALAR YOK”
İşgal ve zulüm devam ettiği sürece bir karşı duruş ve direniş her zaman için olacak. Biz bunu uluslararası topluma anlattık. Eğer sorumlu kişiler tarafından düzgün bir eyleme dönüştürüp bu zulme son verilmezse bu durum kendini başka şekilde manifeste eder ve daha büyük konularla baş başa kalırız. O yüzden soykırımın durması, İsrail’in yıllardır oluşturduğu illüzyonun zaten deşifre olmuş durumda ortadan kalkmasıyla mümkün oldu. Şehitlerimiziz kanları da bu noktada mübarek bir rol oynadı. Bundan sonra bizim hedefimiz mutabakatın devam etmesi, insani yardımların devam etmesi, Filistinli bir heyetin yönetimi devralması ve iki devletli çözüme doğru gidilmesi. Bu konuda şu anda üstünde mutabık kalınmış konuşmalar yok. Filistin’i tanıyan 150’den fazla devlet var. Bu devletin hayata geçirilmesi için çalışılması gerekiyor. Önemli olan bunu kabul göstermemiş, bunun gerekliliğine inanmamış başta bazı büyük batılı devletler olmak üzere uluslararası toplumun artık bu fikri kabul etmesi, “Bizim artık buraya bir çözüm getirmemiz, İsraillilere oyun alanı açacağımız bir alan olmaktan çıktı. Bu bizim siyasetmizi her şeyimizi ikiye bölüyor” demeleri gerekir.

“3’LÜ BİR ZİRVE DÜŞÜNÜYORUZ”
Soykırımın durması, İsrail’in yıllardır oluşturduğu ilüzyonun ortadan kalkmasıyla oldu. (Gazze’de ateşkesin bozulması ihtimali) Başlayacak olan savaş değil başlayacak olan tekrar soykırım. Hedefimiz (Gazze) mutabakatın, insani yardımların devam etmesi, Filistinli bir heyetin Gazze’deki yönetimi devralması ve iki devletli çözüme doğru gidilmesi. Biz Müslümanlar olarak diyoruz ki; buna artık seyirci kalamayız. Yakında 3’lü zirve gerçekleştirmeyi düşüyoruz. Suriye Türkiye ve Amerika olarak.

“SURİYE MESELESİ BİZİM İÇİN BİRİNCİL GÜVENLİK MESELESİ, İSRAİL’E MESAJIMIZ ÇOK NET”
İşler iyi giderken birden bire Lazkiye’de ayaklanma çıktı. Daha sonra güneyde Süveyda’da olaylar çıktı. YPG frene basma hamlesine girdi ve kurumsal kapasite inşası, ülke normalleşmesi faaliyetleri inkitaya uğradı. Şimdi bu kriz alanlarını iyi yönetmek gerekiyor. Bence burada da ciddi mesafeler alınıyor. En büyük risk İsrail yayılmacılığının Suriye üzerinden devam etme riski. ABD’lilerle de görüştüğümüz konu bu konu. İsrail’in şundan vazgeçmesi gerekiyor. Onunla biraz meşgulüz. Kendisine komşu ülkeleri zayıf ve bölünmüş bırakarak, başkasının zayıflığı üzerinden güvenlik üretmek çok tehlikeli bir strateji. Bu Mısır’da, Ürdün’de, Lübnan’da böyle oldu. Bizden uzakta olduğu için biz konuya stratejik baktık. Fakat Suriye meselesi bizim için birincil güvenlik meselesi. Orada olan her şey benim buradaki toprak bütünlüğüm ve vatandaşımın canı ve kanıyla ilgili. Bizim buradaki mesajımız çok net.

‘Bunlar Sünni Arap Müslümanlar biz bunların niyetini okuyoruz. Onun için ben şimdiden bunları böleyim, parçalayayım’ diye bir güvenlik politikası yürütüyorsan bu çok tehlikeli bir şey.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu