
(Foto: AA)
Sayın Cumhurbaşkanımız Başkan Trump’ı hem ikili ziyaret için hem de gelecek yıl Ankara’da düzenlenecek NATO zirvesi kapsamında ülkemize davet ettiler. Türk Hava Yolları’nın 75 adet geniş gövdeli ve 150 adet dar gövdeli uçak satın alması için anlaşma sağlandı. Ziyaret öncesinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da ABD ile uzun süreli enerji tedariki için anlaşmaya varmıştı.
“YOĞUN DİPLOMASİ VAR”
Çoğu kamuoyunun gözünün önünde olmayan yoğun diplomasi var. Türkiye bunların bir kısmında ciddi rol oynuyor.
Başkan Trump’la İslam ülkelerinin bir araya gelmesi önemli bir toplantıydı. Amerika’nın İsrail üzerindeki etkisini kullanması bizim için önemli. ABD’yi bu noktaya getirilmesi için takip edilen diplomatik usül ve ilişki adımların dikkatle hesaplanması gerekiyordu. C
Cumhurbaşkanımızın diğer liderlerle görüşme trafiği ve gelişmelere baktığımızda şu anda önceliğimiz Gazze’de ateşkes, sivil katliamın durmasıdır.
Bunu önceleyen ateşkes anlaşması kağıt üzerinde çalışılıyor. İlgili ülkeler olarak katkılarımızı verdik. Müzakerelerimiz devam ediyor. Bu yoldan elimizden gelen herşeyi yapmaya devam edeceğiz.
“REKOR SAYIDA ÜLKE FİLİSTİN’İ TANIDI”
Bu sefer sadece ateşkese yoğunlaşmak değil bütün savaşları ortadan kaldırmaktı. Hem İsrail hem Filistinlilerin güven, barış ve huzur içinde hayatını geçirmesi. Ateşkes için sayısız görüşmeler, esir değişimleri oldu. Sonra tekrar katliam başladı. Yaptığımız işbirliğiyle bir grup ülkeyle iki devletin çözümün ve Filistin’in tanınmasını sürekli ilerlettik.
En sonunda rekor sayıda ülke Filistin’i tanıdı. Avrupa ülkeleri, Anglo Sakson ülkelre, Fransa, İngiltere, Kanada da Filistin’i tanıdılar. Uluslararası kamuoyunun vicdanın Filistin’de yaşanan katliamı gördükten sonra kendi hükümetleri üzerinde oluşturduğu politik baskının neticeleri.
“FİLİSTİN DEVLETİ ARTIK DAHA ÇOK TANINIYOR”
60 bin masumun şehit edilmesine, 2 milyon insanın aç bırakılmasına hiç gerek yoktu. İnsanoğlu çoğu zaman hikmetle değil müsibetle ders alıyor. Biz musibeti beklemeden iyiliği görüp hareket etmemiz lazım.
Filistin devleti artık daha çok tanınıyor. İkinci aşama tanınan devlet değil yaşayan ve hayata geçen devlet aşaması. Bunun için atılması gereken adımlar var.
Daha sonra Filistinlilerin kendi kendilerini yönetebildikleri, mali, idari bağımsızlıklarının olduğu pratiğe evrilmek. Bu yönde çalışmalar var. Gazze’nin muhtemel ateşkes anlaşmasından sonra kendi kendisini yönetmesiyle alakalı konular var.
“AMACIMIZ TARİHSEL ZULMÜN DURMASI”
Bunlar iyi senaryoda hayata geçirmek istediğimiz konular. Türkiye Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu meseleye katkısı veriyor. Burada siyasal kredinin hiçbir zaman peşinde olmadık. Amacımız tarihsel zulmün durması ve insanların daha fazla acı çekmemesi.
“BİZİM ÖNÜMÜZDE BLAİR PLANI DİYE BİR ŞEY YOK”
Bizim önümüzde Blair planı diye somut bir şey yok. Bizim muhatap olduğumuz bizim de katkı verdiğimiz, Amerika’nın da kabul edeceği ateşkes çerçeve planı. Buna yönelik müzakere süreçleri devam ediyor. Hem Filistin ve hem İsrail tarafının bunu kabul etmesi gerekiyor. Burada basına da yansıdı Tony Blair’e uluslararası yardımların organizasyonunda rol verilebilir. Bizim temas grubu ülkeler olarak hassasiyetle üzerinde kurduğumuz konu Gazze’yi Filistinlilerin yönetmesi.
SURİYE’DE SDG SORUNU
Suriye meselesi Türkiye’nin güvenliği için de önemli. İsrail’in Suriye’ye saldırıların denklemi değiştiriyor. Şam’daki yönetimle SDG arasındaki müzakere süreçlerini yakından takip ediyoruz. Türkiye büyük ve güçlü bir ülke. Her zaman barışçıl yöntemlerle ilerlemek istiyoruz. Türkiye’nin milli güvenliğinin tehdit altında olmadığı; Suriye’deki Kürt kardeşlerimiz dahil hiçbir azınlık veya çoğunluk grubunun kendisini tehdit altında görmediği, özgür gördüğü kimliğini yaşatabildiği, eşit hissedip güvende hissettiği bir ortamın olması.