
(FOTO: ahaber.com.tr ekran görüntüsü)
HASTA GÖRÜNÜMLÜ PROVOKATÖR
Yaşanan olayın fark edildikten 1 saat sonra İstanbul Emniyeti’ne bilgi verildiğini aktaran Karataş, kundakçının Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde beş farklı tarihte girişi olduğunu 3’de sabıkası olduğunu vurguladı. Karataş, ” İstanbul polisi, anında güvenlik kamera görüntüleriyle şahsı adım adım izlemeye başlıyor. Ekipler, saatler içerisinde şahısın Kağıthane’deki evine operasyon düzenliyor ve olayın tüm detaylarını gün yüzüne çıkarıyor. Çıkan detaylarda bu kişinin buradan çıktıktan sonra güvenlik kameraları tarafından caddeden yürüdüğü ve mercan yokuşuna doğru gitti ve kendi bıraktığı bir aracın olduğunu yolda da yine çantasından çıkarttı eşyalarıyla üstünü değiştirdi tespit ediliyor. Daha sonra aracıyla ilerliyor ama tabi İstanbul polisi bunu adım adım izliyor. Yüzünün tespit edilmesi adresin belirlenmesi özel harekat ekipleri ile birlikte oraya İstanbul polisi operasyon düzenliyor. Şahıs evinde kıskıvrak şekilde saatler içerisinde yakalanıyor. Bu olaydan birkaç saat sonra bu provokasyonu yapmaya çalışan şahıs Mesut M. isimli kişi yakalanıyor. Daha öncesinde de bu kişinin Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde beş farklı tarihte girişi var. Üç suç kaydı olduğu bilgisi var; kasten yaralama, tehdit hakaret ve oto hırsızlığı da burada söz konusu. Savunmasında şahıs ‘akıl sağlığım yerinde değil hastanede tedavi olmak istiyorum’ dediği belirleniyor. Yani bu kişinin Ruh ve Sinir Hastalıklarında tedavi gördüğü bir gerçek ama ‘bunun tedavisini görmek istiyorum’ diyerek de cevap verebilecek kadar da bir bilince sahip bir nevi de kendine bu hastaneyi bir kalkan olarak kullanmış.” şeklinde konuştu.
“KOLONYA GİBİ BİR MADDE DÖKÜYOR”
Karataş, devamında şöyle konuştu: “Ben bu olayı duyduğumda o tarihi açılışın ve imzanın atılması dönemine denk gelmesi sebebiyle perde arkasında ne var? Bu olayı gerçekleştirenden ziyade arkasında kim var? diye bunu Emniyet kaynaklarımızdan yaptığımız görüşmelerde de bu kişinin herhangi bir bağlantı durumu şu ana kadar söz konusu değil. Herhangi bir örgütle bağlantısı yok. Belli ki bu kişi yanmama ve yakamama ihtimalini de düşünmüş ve orada ya parfüm olacak ya da dediğim gibi bir yanıcı kolonya gibi bir madde döküyor. Ama bu yanı da bulunan eşyalar güvenlik ekipleri tarafından da polis tarafından da incelense hiçbir sorun yok yani.”
“SİLAHLARIN YAKILDIĞI DEĞİL, AYASOFYA’NIN YAKILDIĞI BİR GÜN KONUŞULSUN İSTEDİLER”
11 Temmuz’da PKK’nın silah yaktığına dikkat çeken Karataş, “Gözaltına alındıktan sonra kan muayenesinde herhangi bir uyuşturucu veya madde çıktı mı? Sorusuna cevap olarak da bununla ilgili Emniyet güçlerinden bir bilgi söz konusu değil. Ama bununla ilgili rapor yeni bir süreçle ilgili Adli Tıptan gelir mi? Bunu bilmiyorum. 11 Temmuz’da PKK silah yakmıştı. Yani silahların yakıldığı değil Ayasofya’nın yıkıldığı bir gün konuşulsun istediler. ” ifadelerini kullandı.
“TEDAVİ OLMAK İSTEYEN BİR İNSAN YAKALANIR”
Gazeteci Ekrem Kızıltaş ise konuya ilişkin “Bursa’daki kundakçı ‘ömür boyu hapse girmek için yaktım’ demişti. Peki neden kundaklayıp kaçtın? Bu arkadaşta bir 11 Temmuz’da geliyor Ayasofya’nın açılışının imzalandığı tarih, ikincisi de ‘tedavi olmak istiyorum diyor’ Geliyorsun halıyı tutuşturuyorsun peki niye kaçıyorsun? Üstünü değiştiriyorsun tedavi olmak isteyen bir insan yakalanır. Ayrıca 11 Temmuz’da terör örgütünün silah bıraktığı bir gün.” dedi.